Şah ve Sultan kitabı 2010 yılında İskender Pala tarafından kaleme alınmıştır. Eser yayınlandığı andan itibaren çok satanlar kısmında aylarca kalmıştır. Yayınlandığı yıl içerisinde en çok satılan eser olarak nitelendirilir. Kitapta Şah İsmail ve Yavuz Sultan Selim arasında geçen çatışmalara yer verilmiş, bu konu iki görüşle de ele alınır.
Özeti
Şah ve Sultan kitabının ilk kısmında Kamber ismindeki çocuk anlatılır. Bu çocuk Babaydar isimli birisinin yanında yaşamını sürer. Onun hayattaki her şeyi olmuştur ancak Kamber yine de öz ailesini merak eder. Bu soruyu Babaydar’a asla soramaz çünkü ona baba diye hitap eder. Bir gün ona öğüt verirken Şah İsmail’den bahseder ve oldukça iyi bir insan olduğunu söyler. Çocuk bu öğüdü aklında tutar ve Kızılbaşlık hakkında da bilgi sahibi olmuştur. Kamber akşam vaktinde kaçırılır ve onu kaçıran kişiler Kızılbaşlar’dır. Sarayı kendi gözleri ile gören Kamber, aslında anlatılan gibi olmadığını fark eder. Hem sebepsiz yere kaçırılmıştır hem de orada oldukça fazla adaletsizliğe tanık olmuştur. Müslümanlara eziyet edilir ve onları başka yere gönderir. Amacı Tebriz sınırları içerisinde Müslüman hiç kimseyi bırakmamaktır. Aka diye birisi ile arkadaşlık etmeye başlar ve onun kendisine anlattıklarını dinler. Zaman içerisinde yakın dost olurlar. Şah Sultan kendi annesini dahi öldürmek konusunda şüphe duymayacak kadar acımasızdır. İki tane karısı vardır. Gülizar Begüm isimli karısından bir tane de erkek evladı vardır. Taçlı ise karşılıksız bir şekilde Şah’ın aşık olduğu karısıdır. Taçlı henüz küçük yaştan beri bildiği Ömer’e karşı sevgi besler.
Yavuz Sultan Selim Osmanlı Devleti’nin Hükümdarı’dır ve Şah Sultan ile görüşleri oldukça farklıdır. Şah Sultan ile aynı safta yer alan Kızılbaşlar’ı yakaladığı zaman zorla Müslüman olmalarını söyler. Aksi takdirde her birisinin canını alır. Yavuz Sultan Selim’in babası onun hükümdar olmasını istemez, babasına göre kardeşi hükümdar olmalıdır. Ancak Sultan Selim babasını dinlemez ve hükümdarlık tahtına kendisi oturur. Babası da ona beddua eder ve onun başına büyük bir iş gelmesini diler. Bu sebeple de genç yaşta ölmesini ister. Yavuz Sultan Selim yanına çalışanını da alarak Tebriz’de bulunur. Şah İsmail’in sarayının içerisine girer ve onu kandırır. Kendisini başka birisi olarak tanıtır ve bir oyun esnasında onu yener. Bu sebeple de saraydan atılır ve saray işlerinin işleyişini öğrenir.
Hasan ve Hüseyin ikizlerdir, düşünceleri ise farklı yönlerdedir. Birisi Şah Sultan diğeri ise Yavuz Sultan Selim’in tarafındadır. Çaldıran Savaşı esnasında Hasan, Hüseyin’i fark etmeden öldürür ve oldukça büyük üzüntü duyar. Giysilerini değiştirir ve Hüseyin gibi davranmaya başlar. Savaşı Yavuz Sultan Selim’in kazanacağını anlayan Şah oradan apar topar gider. Bu esnada yanına Gülizar’ı alır ve Taçlı orada kalır. Kamber ve Taçlı savaşın içerisinde kalırlar, canlarını zor kurtarırlar. Cafer Çelebi adında durumu iyi ve yaşı ileri birisiyle evlenir. Bu adam bir müddet sonra yaşamını yitirir.
Şah Sultan ise aşkını orada bıraktığı için üzgündür ve ne yapacağını bilemez. Hüseyin’e, Taçlı’yı öldürme görevini verir. Yavuz Sultan Selim ölmüştür ve Taçlı ile Hüseyin bu haberi aynı anda alır. Artık Şah Sultan’a hizmetine gerek kalmamıştır. Babasının ettiği beddua yerine gelmiştir ve bir çıban onun ölümüne neden olmuştur. Taçlı oldukça üzülür ve ağlar. Zaman içerisinde genç yaşta olan Şah da yaşamını yitirir. Taçlı ise ölürken Kamber’e mezarının nerede olduğunu kimsenin bilmesini istemediğini söyler. Taçlı da ölür ve mezarının başında Ömer dua okur.
Yazar Hakkında Bilgi
İskender Pala 8 Haziran 1958 tarihinde Uşak’ta dünyaya gelmiş olan bir yazardır. Profesör ve araştırmacı kimliklerine de sahip olan yazarın birçok eseri mevcuttur. Yazılarından ve araştırmalarından dolayı almış olduğu ödülleri vardır. Divan Edebiyatı’nda araştırmacı olarak görev alır.
“Hasan, Hüseyin’i fark etmeden öldürdü “diye yazmışsınız. Fakat Hüseyin, Hasan’ı fark etmeden öldürmüştür. Ama olsun, olur böyle hatalar. Ellerinize sağlık. Şah & Sultan çok güzel bir kitaptır. Herkese tavsiye ederim.
Çok sıkıcı
Daday