Antoloji Kitapları

Antoloji kitapları

Antoloji kitapları genellikle şiir ya da nesir adı verilen düz yazı parçalarından oluşturulan kitap türleridir. Bu kitaplar genellikle şiir antolojileri ya da öykü antolojileri şeklinde olabilmektedir. Bunun yanı sıra değişik dönemlerde oluşturulan eserlerin toplanmasıyla ya da yalnızca bir yazara ait olan eserlerin bir araya getirilerek kitap haline getirilmesiyle de oluşturulabilmektedir.

1- Karşılaşmalar

Antoloji kitapları arasında bulunan bu kitap, yazmanın o büyüleyici güzelliğini okuyucuya aktarabilmektedir. Yazmanın acıya, mutluluğa, kedere oldukça iyi geldiğini savunan yazar bu kitabında 35 farklı öyküyü ele almıştır. Bu öyküleri yazan yazarların yaşamlarına dair bilgilerinde verildiği bu kitapta bu öyküler dönemine, konusuna ve içeriğine göre birbirinden oldukça farklıdır. Bu nedenle kitap daha çok yazma ve öykü çeşitlerini ele alan karşılaştırma niteliği taşımaktadır. Kolektif yayınları tarafından yayımlanmış bu sefer, okuyucuya farklı yazma stilleri konusunda yol gösterebilecektir.

2- Erkeklerin Hikayesi

Murathan Mungan’ın kaleme almış olduğu bu başarılı eser, yalnızca erkeklerin hayatını konu edinmektedir. Erkeklerin bağımsızlığı, maceraları, aşkları, tutkuları, acıları, sahiplenmeleri, bağlanamamaları gibi durumlar okuyucuya aktarılmaktadır. İkili ilişkilerde en çok sorun yaratacak durumların anlatılmış olduğu bu kitap, özellikle kadınların mutlaka okuması gereken kitaplar arasındadır. Bu kitap sayesinde kadınların erkeklerin ne istediğinin, nasıl hissettiğinin, nasıl yaşadığı ve neler anlattığının anlaşılabilmesi de mümkün olabilecektir.

3- Türkçe Şiirler Ansiklopedisi

Antoloji kitapları kategorisinde oldukça kapsamlı bir kitap seti olarak bilinen bu eser toplamda 9 farklı ciltten oluşmaktadır. Mehmet Ay tarafından hazırlanmış olan bu eserde Türk şiirine yön veren, şiirler içerisinde önemli bir noktada bulunan, şiirin nabzını tutabilecek birçok şiir bir araya getirilmiştir. Bunun dışında önemi yeterince kavranamamış, Türk şiirleri kategorisinde kıyıda köşede kalmış nadide eserlerde toplanarak bu kitap sayesinde bir araya getirilebilmiştir. Şiirler hakkında geniş değerlendirmelerin yapıldığı, şairlerin biyografilerinden bahsedildiği bu kitap birçok okuyucu için tatmin edici bir eser olabilecektir.

4- Varlık Şiirleri Antolojisi

Yaşar Nabi Nayır’ın bu değerli eseri, Antoloji kitapları kategorisinde yer alan 1933 yılında yayımlanmış oldukça eski bir kitaptır. Kitap yaklaşık 70 yıllık bir geçmişe sahip olan Varlık dergisinden alıntılanan şiirlerin ve diğer eserlerin toplanması ile oluşturulmuş olan bu kitaptır. Kitapta geçmişten günümüze kadar olan dergi sayılarının içerisinde yer alan şiirlerin ve diğer eserlerin tamamını bulunmaktadır. Bu kitap sayesinde 70 yıllık süreçte şiir, öykü, deneme ve eleştiri gibi birçok yazı türünün gelişimlerinin incelenebilmesi ve değerlendirilmesi mümkün olabilmektedir.

5- 20. Yüzyıl Türk Şiirleri Antolojisi

İlhami Soysal’ın eseri olan bu kitap, 20. Yüzyılın şairleri ve şiirleri üzerine oluşturulmuş bir eserdir. Kitabın oluşturma sürecinde yazar totalde 30 farklı antolojiyi inceleme fırsatı bulabilmiştir. Yazar halkın en çok aklında kalan şiirleri belirleyebilmek için uzun bir süre derin araştırmalar yapmıştır. Kitapta bu araştırmalar ve sonuçların ne olduğuna dair bilgilere de ulaşılabilmesi mümkündür. 20.yüzyılın en önemli 354 şairinin isminin geçmiş olduğu bu başarılı eser, toplamda 60 şiiri de içerisinde barındırmaktadır.

6- Kronolojik Divan Şiiri Antolojisi

Antoloji kitapları arasında yer alan bu kitabın yazarı ise İskender Pala’dır. Yazıldığı dönemden bugüne kadar oldukça popüler olabilmeyi başarmış bu kitapta divan edebiyatı şiirlerine yer verilmiştir. Yazım tarihine göre de başarılı bir şekilde sıralanmış olan bu eser, okuyucuya klasik Türk edebiyatı hakkında bilgiler verebilmektedir. Divan edebiyatı dönemi şiirlerine ışık olarak okuyucuya tanıtmayı ve sevdirmeyi hedefleyen Kronolojik Divan Şiiri Antolojisi, eleştirmenler tarafından da tam not almayı başarmıştır.

Anlatı Kitapları

Anlatı kitapları

Anlatı kitapları; gerçek ya da hayal ürünü bir olayın sırasıyla yazılı bir şekilde okuyucuya aktarılmasını sağlayan kitap türüdür. Anlatı kitaplarında şiirler, öyküler, sohbetler yer alabilmektedir. Biyografi, roman ve öykü türlerinin tamamı anlatı kitapları içerisinde yer alabilmektedir. Bu kitap türü okuyucuların okumaktan en çok keyif aldığı, çoğu zaman bir solukta okuyabildiği ve sıkılmadan biten kitaplardır. Konu olarak ise okuyucunun sevdiği konular ya da yazarın toplum üzerinde hakim olduğunu düşündüğü konular seçilebilmektedir.

1- Yaşamın Ucuna Yolculuk

Değerli yazar Tezer Özlü’nün kaleme almış olduğu bu eser, konusu ile geniş kitlelere ulaşmayı başarabilmiştir. Türk edebiyatının gamlı prensesi olarak bilinen Özlü’nün bu başarılı eseri hayatta ender rastlanabilecek bir bakış açısından bakılan olay ve konuları içerisinde barındırmaktadır. Aynı zamanda kitabın vasiyetname niteliği taşıdığını da söyleyebilmek mümkündür. Sade ve anlaşılır bir dilin hakim olduğu bu kitap okuyucuyu memnun edebilen başarılı kitaplar arasında yer almaktadır.

2- Petey

Basım yılı 2014 olan Petey, Ben Mikaelsen adlı yazarın hayat verdiği bir kitaptır. Anlatı kitapları içerisinde yer alan bu kitapta gerçek ve yaşanmış bir yaşam öyküsüne yer verilmiştir. Petey beyin felciyle doğan ve zihinsel engelli olduğu düşünülerek akıl hastanesine 2 yaşında bırakılan bir çocuktur. Hayata sımsıkı tutunarak başarılı bir noktaya gelen Petey, yaşlandığında da arkadaşları tarafından teker teker yalnız bırakılmıştır. Arkadaşlığa ve sevgiye küsen Petey’in yaşlı bakım evinde tanıştığı küçük bir çocuk ile yaşadığı dostluğun anlatıldığı kitap günümüzde halen popülaritesini sürdürebilmektedir.

3- Huzursuzluğun Kitabı

Huzursuzluğun kitabı Portekiz edebiyatının önemli yazarlarından biri olan Fernando Pessoa tarafından yazılmıştır. Bu kitap yazarın ölümünden sonra, yazılarından kesitlerin toparlanması ile oluşturulmuştur. Kurmaca bir karakterin kendi hayatını anlattığı bu eser, dünyayı yerinden seyretmeyi seven ve eylemsiz davranmaktan hoşnut bir bireyin yaşantısını konu almaktadır. Konu içeriğinin oldukça fazla olması okuyucunun dikkatini kazanmasını ve kitabı merak edebilmesini sağlamıştır.  Anlatı kitapları kategorisinde bulunan kitap, sonuç olarak okuyucuların ve eleştirmenlerin beğenisini kazanabilmiştir.

4- Bye Bye Türkçe

Oktay Sinanoğlu’nun kaleme almış olduğu bu eserde, Türkçe’nin önemi ve değeri vurgulanmaktadır. Yazara göre teknolojinin giderek yaygınlaşması, teknolojik cihazların kullanımının artması, internet kullanımına bağlı sosyal hesapların oluşturulması ile birlikte Türkçe’ ye gereken önem verilmemeye başlanmıştır. Yazarın konuya eleştirisel bir şekilde yaklaştığı bu kitapta Türkçe dilinde yozlaşmalar, kullanılmaması gereken kelimelere yer verilmesi gibi konular hakkında söylemler ve düşünceler yer almaktadır.

5- Neredesin Arkadaşım

Yaşar Kemal’in kaleminden çıkan bu başarılı eser, farklı birçok hikayeyi bünyesinde barındırmaktadır. Yer yer röportajlarında bulunduğu bu edebi eserde, hikayeler genellikle kurgudur. Kurgu hikayelerde gözü pek insanlardan, itilmişlikten, yoksulluktan, ötelenmişlikten, yalnızlıktan fazlasıyla bahsedilmektedir. Düşlerine tutunarak hayatını idame eden insanların anlatıldığı bu kusursuz eser okuyucuya mücadele ve umudun önemini anlatabilmektedir. Hazin, çarpıcı ve dram dolu satırları okuyucusu ile buluşturan Yaşar Kemal, bu romanı ile de Anlatı kitapları kategorisinde üst sıralarda yer almayı başarabilmiştir.

6- Unutulmaz Köy Enstitüsü

Fakir Baykurt’un kaleme almış olduğu bu eser köy enstitüleri üzerine anlatılara yer veren bir eserdir. Köy enstitülerinin tarihçesi, yönetim şekli, önemi, işleyişi, özellikleri ve katkıları hakkında detaylı bilgilere yer verilmektedir. Eğitimin öneminin her yerde büyük olduğunu sürekli olarak vurgulayan yazar demokrasi, halk yönetimi konusunda yapılan yanlışlara ve doğrulara da sık sık değinmiştir. Köy enstitülerinin yankılarını ve kapatılmasındaki önemli nedenleri kendi fikirleri ile okuyucuya aktaran yazar, Anlatı kitapları kategorisine başarılı bir eserin girmesini sağlamıştır. Sade ve anlaşılır bir dile sahip olması okuyucunun severek ve anlayarak okuyabilmesini kolaylaştıracaktır.

Anı Mektup Günlük Kitapları

Anı-mektup-günlük kitapları

Anı mektup günlük kitapları genellikle günlük yazılmış olan yazıların bir kitap içerisinde toplanması ile oluşturulmaktadır. Bu kitaplar genellikle günlük yaşantınızda yaşanılan olayları, bıraktığı izlenimlerin, yarattığı duygu ve düşüncelerin okuyucuya aktarıldığı eserlerdir. Günden güne ve tarih belirtilerek yazılmış olan bu kitaplarda yazar okuyucuya zaman zaman içini dökebilecektir. Hiçbir duygu ve düşünce saklanmadan samimi bir şekilde yazıldığı için okuyucu bu tarz kitapları keyif alarak okuyabilecektir.

1- Bir Dinozorun Anıları

Mina Urgan adlı yazarın kaleme almış olduğu bu eser, kitabında pek çok anıyı bir araya toplamıştır. Oluşturulan bu eserde Halide Edip, Atatürk, Necip fazıl, Neyzen Tevfik, Sait Faik, Yahya Kemal gibi pek çok değerli yazar ve kişilikle yaşanmış olan anılar yer almaktadır. Kitabında yer yer coşkulu ve yer yer duygusal bir anlatıma yer veren Urgan; açık yürekli, naif ve yalın bir dil kullanmayı tercih etmiştir. Bölüm bölüm anıların yer alması okuyucunun kitaptan keyif alarak okuyabilmesi için ideal bir seçim olacaktır.

2- Gülün Solduğu Akşam

Erdal Öz’ün eseri Gülün Solduğu akşam anı-mektup-günlük kitapları kategorisinde olup sürükleyici bir roman tanındadır. Yazarın askeri cezaevinde karşılaştığı Deniz Gezmiş, Sinan Cemgil, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan gibi hapis hayatı yaşayan kişilerle konuşmalarından yola çıkarak oluşturduğu notlar zaman içerisinde yarım kalmıştır. Yıllar sonra bu notları bir araya getirerek acıklı ve hüzünlü bir roman haline getiren yazar, okuyucuya samimi ve farklı bir kitap içeriği sunabilmiştir.

3- Bizim Köy

Bizim köy Cumhuriyet sonrası Türk edebiyatı kitapları arasında bulunmaktadır. Köy edebiyat akımının anlatıldığı bu kitap Mahmut Makal’ın öğretmen olduğu dönemdeki anılarını içermektedir. Yoksul bir köyün doğal yaşantısını ve yoksulluk karşısında verdiği insanlık mücadelesinin anlatıldığı bu kitapta gerçekçi bir anlatım benimsenirken; katı ve başarılı bir gözlem yapılmıştır. Umudun, sevginin ve aşkın işlendiği kitap samimi içeriği ile okuyucunun içini ısıtabilmektedir.

4- Milena’ya Mektuplar

Franz Kafka’nın kaleme almış olduğu bu değerli eser anı- mektup- günlük kitapları kategorisi içerisinde oldukça önemli bir noktadadır. Kitap Kafka’nın Milena’ya olan derin aşkını işleyen bir roman olarak kayıtlara geçmiştir. Oldukça yetenekli ve etkileyici bir kadın olan Milena Kafka’nın çekçe eserlerini tercüme etmektedir. Ticari bir yazışma ile başladıktan sonra kısa süre içerisinde derin bir aşka dönüşen bu kitap Kafka’nın en mahrem benliğini ortaya çıkarmıştır. İlişkinin bitmesi sonrasında mektupları kısa süre içerisinde bir kitaba dönüştüren yazar, okuyucuya aşk ve ızdırabın derin bir şekilde aktarabilmektedir.

5- Elia ile Yolculuk

Popüler anı-mektup-günlük kitapları kategorisinde yer alan bu kitap okuyucuyu sıra dışı bir yolculuğa çıkarabilmektedir. Ünlü bir sinema ustası olarak bilinen Elia Kazan, kendisini Anadolulu gibi hissedebilmektedir. Elia Kazan’ın Kayseri yollarına düştüğü dönemde yolu Zülfü Livaneli ile kesişecektir. Bambaşka ilkeleri bulunan bu iki kişiliğin birlikte çıkmış olduğu bu sıra dışı yolculuk, büyüleyici satırları ile okuyucuyu kendisine hayran bırakabilecektir.

6- Mavi Saçlı Kız

Mavi saçlı kız anı-mektup-günlük kitapları kategorisinde eskimeyen başarılı bir eserdir. Yaşam ile ölüm arasındaki o çok ince çizginin anlatıldığı romanda bir genç kızın hayatı konu edilmiştir. Bir babanın yazmış olduğu dizelerden yola çıkarılarak oluşturulan bu kitap 16 yaşında lösemiye yenik düşen bir kızının hayata olan cesaretini ve sevgisini anlatabilmektedir. Emek emek büyütülen bir sevginin bir anda can yakıcı bir tabloya dönüştüğü, renklerin önemini yitirdiği, kendinden olanı kaybettikten sonra hayatın ne denli değiştiği gibi konuların yer aldığı kitap duygu dolu satıları ve derin hüznü ile okuyucu ile buluşturulmuştur.

Aile Çocuk Kitapları

Aile çocuk kitapları

Aile çocuk kitapları; anne ve babaların çocuklarına yaklaşımlarının nasıl olması gerektiğini anlatan kitap türleri arasındadır. Çocuklara doğru bir yaklaşımla yaklaşmak, öğretme ve davranış oluşturma sürecinde en önemli noktalardan bir tanesi olacaktır. Aile çocuk kitapları bir ya da birçok konu üzerine oluşturulmuş, ebeveynlerin ya da çocukların bilgilendirildiği eğitim ve fikirler verebilen kitaplardır.

1- Bağırmayan Anne Baba Olmak

  1. Edward Runkel’in yazmış olduğu bu eserde, anne ve babaların istekleri ile çocukların istekleri karşılaştırılmaktadır. Kitapta şiddetsiz nasıl başarılı ve verimli ilişki kurulabileceği anlatılmaktadır. Kitap disiplinli bir bakış açısı ile yaklaşmak yerine ebeveynlerin kendisine odaklanarak ve sakin kalarak başarılı bir eğitim verebileceklerini vurgulamaktadır. Ebeveynlere farklı bir bakış açısı kazandırabilecek olan bu eser çocukları anlayabilmek ve kendinizi ifade edebilmek adına birçok ipucu verebilmektedir.

2- Otuz Milyon Kelime

Dana- Beth Suskind kardeşlerin yazmış olduğu bu etkileyici kitap, günümüzde Aile çocuk kitapları arasında halen yoğun ilgi görebilmektedir. Başarılı bir Pedagoji uzmanlarının kaleminden çıkan bu eserde beynin %85’inin ilk 3 yaş içerisinde oluştuğu vurgulanmaktadır. Bu kapsamda düşünme ve öğrenmenin temelinin bu yaşlarda oluştuğunu ifade eden yazarlar, ebeveynlere bu dönemde neler yapabileceği konusunda bilgiler verebilmektedir. Bilimsel verilere dayandırılarak oluşturulmuş olan bu kitapta eğlenceli bir anlatım dili kullanılması sebebiyle okuyucunun severek okuyabileceğini söyleyebilmek mümkün olacaktır.

3- Bütün Beyinli Çocuk

Bütün beyinli çocuk kitabı, Aile çocuk kitapları arasında yer alan bir diğer eserdir. Çocukların davranışlarını inceleyen bu kitap, çocukların neyi neden yaptığı üzerinde durmaktadır. Çocuk beyninin nasıl bağlantılar kurduğu ve nasıl olgunlaştığı konusunda bilimsel veriler sunabilen kitap, ebeveynler için yol gösterici niteliğe sahip bir eserdir. Küçük yaştaki çocuklarda sağ beyin duyguları, sol beyin ise mantığı yürütmede oldukça etkili olduğu tezinin savunulduğu kitap yalın bir anlatım diline sahip olduğu için okuyucu kitlesi tarafından severek okunabilecektir.

4- Keşke Annem Babam Da Bu Kitabı Okusaydı

2020 yılında yayımlanmış bu eserin yazarı Phillippa Perry’dir. Kitap nasıl iyi bir ebeveyn olunabileceği üzerine oluşturulmuş başarılı bir eserdir. Bu kapsamda içeriğinde çocuklar ile nasıl güçlü bir bağ oluşturulabileceği, iyi bir bağ kurmaya engel durumları, bağın nasıl geliştirilebileceği, yapılan hatalarda nasıl davranılması gerektiği gibi pek çok bilgiye ulaşılabilmesi mümkün olabilecektir. Başarılı bir ebeveyn olma yolunda birçok püf noktasına ulaşabileceğiniz bu kitap, samimi bir anlatım dili ile kaleme alınmıştır.

5- Beni Ödülle Cezalandırma

Aile çocuk kitapları içerisinde farklı bir konu içeriğine sahip Beni Ödülle Cezalandırma kitabı, Özgür Polat’ın yazmış olduğu bir esedir. İçeriği tamamıyla ebeveynlik ve çocuk eğitiminde doğru bilinen yanlışlardır. Ödülün neden motivasyonu düşürdüğü, ödülün yaratıcılığa olan etkileri, ödülle büyüyen çocukları bekleyen tehlikelerin neler olduğu ve mutlu bir çocuğun nasıl yetiştirilebileceği gibi bilgilere ulaşılmasını sağlayan bir kitaptır. Son 70 yılın bilimsel verilerine dayandırılarak oluşturulması sebebiyle birçok ebeveyn için yol gösterici olabilecektir.

6- Oyun Oynama Sanatı

Aletha J. Solter tarafından yazılmış olan bu kitap Aile çocuk kitapları kategorisinde oyun temalı olarak oluşturulmuştur. Kitap tamamen aktif ve verimli bir oyun oynayabilmeyi amaçlamaktadır. Buna göre çocukların kötü bulunan davranışların bile verimli bir oyun ile çözümlenebilmesi mümkündür. Bazı oyunların ebeveynler ile çocukların arasındaki güvenli bağlanmayı artırdığını ifade eden yazar, travma gibi durumlarda da oyun çeşitlerine başvurulması gerektiğini vurgulamaktadır. Oyun oynama sanatı; çocuklarla verimli bir oyun oynanabildiğinde tüm kötü durumların engellenebildiğini ve çocukların daha dışa dönük kendini ifade edebilen bireyler haline geldiğini anlatan başarılı bir eserdir. Bu kapsamda ebeveynler tarafından mutlaka okunması gereken bir kitap çeşididir.

Gölgeler Kitap Özeti

Gölgeler

Gölgeler, Zülfü Livaneli tarafından kaleme alınmış gerçekten başyapıt sayılabilecek edebi eserler arasında sayılabilir. Roman türü arasında geçen bu kitabın özeti ve karakterleri nedir bölümüne geçmeden önce gelin hep beraber bakalım bu harika kitabın yazarı Zülfü Livaneli kimdir?

ZÜLFÜ LİVANELİ KİMDİR?

Ünlü yazarımızın Tam olarak adı Ömer Zülfü Livaneli’dir. Livaneli, takvimler 20 Haziran 1946 tarihini gösterdiği zaman Konya’nın Ilgın ilçesinde dünyaya gözlerini açmıştır.

Kendisi Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Fairfax konservatuarını iyi bir derece ile bitirip mezun olmuştur. Hayatının gelecek yıllarında kendisine büyük bir sermaye kazandıracak olan Bağlama enstrümanını Konya, Ilgın’da yaşadığı zamanlarda teyzesinin kocası olan eniştesinden öğrendi. Zülfü Livaneli ayrıca, Müzisyen, Politikacı, Yazar, Senarist ve Yönetmendir. Şuana kadar ki 76 yıllık hayatında 300 taneye yakın beste, 30 adet kadar sinema müziği, 27 adet kitap ve bir sürü sinema filmi bırakmıştır. Zülfü Livaneli bu zengin ve başarı dolu kariyeri boyunca sinema, edebiyat ve diğer farklı dallar içerisinde toplam olarak 21 ödül almıştır.

GÖLGELER KARAKTERLERİ:

  • Asım Us karakteri Mustafa Kemal ATATÜRK’ ü temsil ediyor.
  • Üsluplu Ahmet Agâh karakteri Yahya Kemal BEYATLI’ yı temsil ediyor.
  • Orhan Selim karakteri Nazım HİKMET’ i temsil ediyor.
  • Mehmet Ali Sel karakteri Veli KANIK’ ı temsil ediyor.
  • Cemasef karakteri Cemal SÜREYA’ yı temsil ediyor.
  • William Flynn karakteri ise Ülkü TAMER’ i temsil ediyor.

GÖLGELER ÖZET:

Kitabın içerisinde hâkim olan fikir ve konulara bakmadan önce kitap hakkında kısa bir bilgi geçecek olursak, kitap 2018 yılında Doğan Kitap Yayınevinden çıkmıştır. Kitap yaklaşık olarak 112 sayfadır. Zülfü Livaneli’nin elinden çıkmış olan bu harika eserin özetine şöyle bir göz gezdirecek olursak ülkemizin harika şehirlerinden olan İstanbul’a ve onun şair, yazarlarına duyduğu saygıyı ve sevgiyi anlatıyor. Aşağı da Livaneli’nin Gölgeler adlı eserinden bir parça okuyalım.

Kürsüye çıkmaktan hiçbir zaman korkmamıştı, aynı ilk yazmış olduğu yazının altına kadın olarak attığı imza gibi. Yakup Kadri nasıl da müjdelemişti, Halide Salih’in imzasını, bütün, her satırı neredeyse halâ aklında, ezberinde.

………

………

Madem biz şölenden kovulduk, şuan tam burada, evet burada boş meydanda kendi şölenimizi yapacağız. Haydi o zaman herkes şuan bir gölge hikayesi anlatsın, Halide sırasını savdı.

Zulüm Dağları Aşar Çanakkale İçinde – Rahmi Özen Kitap Özeti

Zulüm Dağları Aşar Çanakkale İçinde

Zulüm Dağları Aşar Çanakkale İçinde kitabı içerisinde Türklerin verdiği mücadele anlatılır. Çanakkale Savaşı’nda halkın çabası ve vatanın nasıl kurtarıldığı anlatılmıştır. Rahmi Özen bu destanı kaleme almış ve kendi cümleleri ile başarıyı anlatmıştır.

Özeti

Zulüm Dağları Aşar Çanakkale İçinde kitabında Osmanlı Devleti’nin gerileme dönemlerinden başlanılır. Osmanlı Devleti artık hızlı bir küçülme içerisindedir ve her an yıkılması an meselesidir. Anadolu’da yaşamını süren Fatma Hanım bütün ailesini bu dönem içerisinde şehit vermiştir. Son olarak yeni evlenmiş olan evladını da savaşa gönderir ve içerisine bir ateş düşer. Ağıtlar yakarak acısını dolu bir şekilde yaşamaya başlar. Ağıtlar bütün sokaklarda dile getirilir. Bir şair ağıtların artık çok fazla dillendirildiğini ifade eder. Abdullah Efendi ve Şair birlikte yürümeye başlarlar. Yol esnasında ülkenin geçiyor olduğu dönemleri düşünürler. Dönemler oldukça karanlıktır ve ülke için hiçbir umut yoktur. Aradan birkaç haftalık bir süreç geçer. Postacı olarak çalışan Ali muhtara bir mektup getirir. Mektup içerisinde Ahmet’in şehit olduğu haberi yer alır. İtalyanlar ise Bingazi’yi almıştır ve bu haber oldukça üzücüdür. Elif ağlayarak köyün kahvesine gelir ve rüyasında gördüklerini anlatır. Rüyasında Ahmet şehit olmuştur ve Elif bu rüyanın etkisinde kalmıştır. Rüyasının gerçek olduğunu öğrenir, Şair bunu söylerken oldukça üzülmüştür. Elif bayılır ve o anda bir ağıt daha dile getirir.

Fatma Hanım’ın gelini henüz genç yaşta dul kalmıştır. Genç kız uzağa gitmesin diye diğer oğlu Mehmet ile onu evlendirir. Kahve içerisinde her gün memleket meseleleri konuşulur. Savaşın durumu ve ilerleyişi hakkında sürekli düşünceler paylaşılır. Şair Almanların Türkleri savaşa sokmak istediğini söyler ve tahminleri gerçekleşir. Alman bir general askerlerine Türk giysileri giydirir ve saldırıda bulunur. Bu giysiler ile birlikte Türkler kendisini savaş içerisinde bulur. İtilaf Devletleri ise direkt olarak Çanakkale’yi ele geçirip Türkiye’yi tamamen elde etmek isterler. Çanakkale’ye yağmur damlasından daha çok top yağar ve askerler çok yara almıştır. Kol ve bacaklar kopmuş, her yere dağılmıştır. Türk Askeri direnmeyi sonuna gerçekleştirir ve düşmanları topraklara sokmazlar. Top ve silahlara karşı sadece süngü ile direniş vardır. Türk Askeri inancı ile Çanakkale’yi korur. Mehmet de askerde şehit düşer ve vatan için kan döker. Türkler bu savaşta mücadelesini sonuna kadar sürdürmüştür.

Yazar Hakkında Bilgi

Rahmi Özen 1949 yılında Samsun’un Terme ilçesinde dünyaya gelmiştir. Lisede yazarlık yapmaya başlamış ve kendisine has bir anlatımı mevcuttur. 1968 yılında ele almış olduğu bir oyun ile kişinin benliğini aramasını ve bu yolculuğunu anlatmıştır. Felsefe ile edebiyatı birleştiren bir anlatımı vardır. Zulüm Dağları Aşar Çanakkale İçinde kitabı ile etkisinde kalmış olduğu Çanakkale Zaferi’ni kaleme almak istemiştir. Bu kitap ile vatan sevdasını ortaya koymuştur.

Zeytindağı – Falih Rıfkı Atay Kitap Özeti

Zeytindağı

Zeytindağı kitabı 1980 yılında Falih Rıfkı Atay tarafından okuyucunun beğenisine sunulmuştur. Osmanlı Devleti’nin son zamanlarını ele alan bir kitaptır. Bu kitap içerisinde Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında yaşadığı zorluklar ve süreç yer alır.

Özeti

Zeytindağı ismi Cemal Paşa’nın içerisinde bulunduğu karargâhtan adını almıştır. Kudüs’e oldukça yakın olan bu dağdan dolayı karargâh bu isim ile anılır. Yazar işi nedeni ile bu karargaha yolu düşer. Burada yazarın başına gelen olaylar yazarın kaleme aldığı notlar bulunur. Birinci Dünya Savaşı esnasında Falih Rıfkı Atay yedek subay konumunda yer alır ve burada göreve başlar. İttihat ve Terakki’ye burada yer verilmiştir. Burada Cemal Paşa dahil toplamda üç paşa görev yapar. Cemal Paşa alışılmışın dışına çıkar, yeniliklere oldukça açıktır. Diğer paşalar ise oldukça gelenekçidir ve muhafazakârlardır. Muhafazakâr olmaları ile ön plana çıkarlar. Enver Paşa Turan ülküsünü savunması ile dikkat çeker. Falih Rıfkı Atay bu düşüncelere katılmaz ve karşı çıkar. Ona göre Enver Paşa diktatördür ve kendi isteklerini yerine getirmeyi ister. Ülkenin kurtulması ise bu düşünce yapısı ile gerçekleşmez. Farklı düşünceler ile ülkenin kurtulması daha olasıdır. İttihat ve Terakki içerisinde farklı düşünce yapılarına sahiptir. Asla aynı düşüncelere sahip değillerdir ve içlerinde rekabet ederler.

İttihat ve Terakki içerisinde her tarafın kendisine ait düşüncesi vardır. Bu düşünceler doğrultusunda kişiler ikiye bölünmüştür ve Falih Rıfkı Atay, Cemal Paşa ile aynı düşüncelere sahiptir. Yazar ortak düşünce yapılarına sahip olmamalarını sert bir dille eleştirir. Bu nedenden dolayı bilinçsiz bir şekilde hareket ettiklerini düşünür.  Kendileri ile rekabet etmekten ülkenin durumunu düşünemez hale gelmişlerdir. Yazar Cemal Paşa’nın yanında yer aldığı zamanlarda olayları daha net görür. O dönem sahip olunan devlet bitmiştir ve bu net bir şekilde herkes tarafından görülebilir. Yazar biten Osmanlı Devleti’nin çökme adımlarını görebilir. Filistin ve Hicaz kısımlarında ise bu küçülme açık bir biçimde görülebilir. Ona göre Osmanlı artık başkaları tarafından kolaylıkla yönlendirilebilen bir devlet olmuştur. Osmanlı Devleti ümmetçilik görüşüne sahiptir ve birçok yerde hüküm sürmüştür. Arapların yaşadıkları bölgelerin neredeyse tamamı Osmanlı Devleti’ne aittir. Ancak Osmanlı Devleti topraklarını geliştirirken diğer alanlarda bir gelişim gösterememiştir. Maddi olarak yükseliş sağlanamamış ve ticaret aktif hale getirilememiştir. Türkler Araplar gibi davranmaya başlamış ve onların etkisinde kalmıştır. Bu beklenen etkiyi vermemiştir.

Türkler Araplarla mücadele ediyor ve onları zor durumda bırakır. Ardından onları zor durumdan kurtarmak için çaba gösterir. Osmanlı Devleti Arapların daha iyiye gitmesini sağlar. Araplar savaş esnasında ihanet eder ve İtilaf Devletleri ile birlikte olur. Araplar her istediklerinin olmasını ister ve olmadığı takdirde ayaklanma çıkarır. Ayaklanmalar idamlar ile sonlandırılır ve böylelikle çözüm sağlanır. Ayrıca kitap içerisinde inançların kullanılmasına da yer verilmelidir. İnançlar her birisinde kullanılmaya çalışılmıştır. Her inanç vaat edilmiş ve kişiler böylece kendilerini savaşta bulmuşlardır. Osmanlı Devleti, Enver Paşa’nın onlara olan hayranlığından dolayı Almanların yanında olmuştur. Mustafa Kemal asla vazgeçmemiştir ve ülkeyi kurtarma çabasına girmiştir. Sanatı sever ve savaş yanlısı değildir. Ancak ülkesi için savaşmıştır.

Yazar Hakkında Bilgi

Falih Rıfkı Atay 1894 senesinde Osmanlı Devleti içerisinde yer alan İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Özellikle makale ve gezi konularında eserler vermiştir. Atatürk hakkında bilgiler verdiği eserleri ile tanınır. Asker olarak görev yapmış ve Zeytindağı Karargahı’nda görevde iken Osmanlı Devleti’nin çöküşüne şahit olmuştur. Cumhuriyet Dönemi’ne ait önemli yazarlar içerisinde yer alır.

Zihinsel Antrenman – Richard M. Suinn Kitap Özeti

Zihinsel Antrenman

Zihinsel Antrenman, Richard M. Suinn tarafından 1996 yılının başında yazılmıştır. Bu kitap kişinin zihnini geliştirmesi ve doğru kullanımı hakkında bilgi verir. Kitap ile kişi zihnini daha doğru bir şekilde kullanabilir.

Özeti

  • Spor Psikoloji

Spor psikolojisi son zamanlarda oldukça ilerleme göstermiştir. Spor ile zihin arasındaki bağlam bu sayede daha net anlaşılmıştır. Zihin kişinin bedeni ile doğrudan ilgilidir. Eğer kişi kendini kontrol etmeyi ve odaklanmayı öğrenir ise kendisini bedenen hazırlayabilir. Zihinsel Antrenman yapılarak kişi stresini azaltmaya yardımcı olabilir.

  • Zihinsel Beceri Gevşeme Antrenmanı

Kişi derin bir gevşeme antrenmanı sonucunda kasılmış olan bütün kaslarını gevşetecektir. Bu antrenman ortalama yirmi dakika gibi bir sürede gerçekleşir. Önce eller kollara konulur ve gerdirilir. Alna bastırılır ve başta oluşan gerilim hissedilir. Dizler birbirine yaklaştırılır ve gevşemesi sağlanılır. Omuzlar yukarı uzatılır ve gerdirilir. Gerdirme sonucunda gevşeme vücutta hissedilecektir. Kişi karnı şişinceye dek nefes almalıdır ve karnı inene kadar derin nefesini vermelidir. Toplamda üç kez bu işlem gerçekleştirilir ve sonucunda nefes alma işlemine dönülebilir.

  • Zihinsel Beceri Stresinin Düzenlenmesi

Zihinsel antrenman içerisinde ilk bölümdeki aşamalar devam etmelidir. Kişi kendi stresini öğrenmeli ve onunla mücadele etmelidir. Eğer stres kişinin dıştan kaynaklanan bir sebebinden geliyor ise sakin olunmalıdır. Kişi daha yavaş hareket etmeli ve kendisini bedenen sakin olmaya ikna etmelidir. Ardından insanlarla ilişkiler gözden geçirilmelidir ve derin nefes alma işlemi gerçekleştirilmelidir. Kaslardaki gerilimler tamamen son bulana dek bu işleme devam etmelidir.

  • Zihinsel Beceri Olumlu Düşünme

Olumsuz düşünceler genelde zihindeki problemleri doğurur. Olumsuz düşünceler kişinin gerilmesine neden olur ve hayatındaki kötü gidişlere yol açar. Olumlu düşünme gerçekleştirilmelidir bu sayede problem arka plana atılmalıdır. Çözüme ulaşmak ancak böylelikle daha kolay olacaktır. Olumlu düşünülmeli ve sonuçlar planlanmalıdır. Bu sayede olumlu sonuca gitmek daha çabuk olacaktır. Bir durum sonucunda bıkan insan herkesin aynı süreçten geçtiğini düşünmelidir. Kişi kendi iyi yönlerini düşünmeli ve bunlardan güç almalıdır. Olumsuz düşünceler bir kenara konulmalı ve tamamen çözüm odaklı olmalıdır. Kişi önce kendisine emir vermeli ve bu düşüncelere bir son vermelidir. Bu sayede ilk adım tamamlanmış olur. Zihinsel Antrenman esnasında kişi kendisinin iyi olacağını dile getirmelidir. Dile gelen şeylere beyin daha çok inanacaktır.

  • Zihinsel Beceri Kendilik Düzenlemesi

Kendilik için kişi kendisini zihinsel antrenmanlarla hazırlamalıdır. Antrenman sonucunda kişi daha sağlıklı bir sonuç elde eder. Kendilik için çaba gösteren kişiler kendilerini daha dinç hisseder. Kişi kendi yorgunluğunu geçiştirmelidir ve dinlenmelidir. Yorgunluk bu antrenman ile kolaylıkla aşılabilir. Kol ve bacaklar gerdirilmeli ardından gevşetilmelidir. Hızlı adımlar atılmalı ve ani dönüşler yapılmalıdır.

  • Zihinsel Beceri Zihinsel Alıştırmalar (DTA)

Zihinsel antrenman birinci kısımda sakin bir ortamda olunmalıdır. Rahat olunacak bir hal alınmalı ve gevşemek için odaklanılmalıdır. Gözler kapatılmalı ve gerçekçi düşünme gerçekleştirilmelidir. Kurgulanma kafada kurulmalıdır ve burada istekler yer almalıdır.

İkinci kısım ise hayalin gerçek olmasına yakın bir zamanda gerçekleştirilmelidir. Kişi tamamen kendisini düşünmeli ve gerçekleştiğini hayal etmelidir. Ortalama otuz saniye buna devam edilmelidir. Ardından bir yarış kafada kurulmalı ve kişi kendisine odaklanmalıdır. Bu işlem ortalama otuz dakika sürer.

Üçüncü kısımda ise gerçek gereksinimler ele alınarak yapılmalıdır. Yarışma gerçekleşmeden altı ayrı gün zamanında DTA işlemi gerçekleştirilmelidir. Bir önceki işlem ele alınmalı iyi verim elde edilmelidir.

  • Zihinsel Beceri Yoğunlaşma

Kalabalık bir ortama adım atıldığında önce kişi kendisini soyutlamalı ve gözlem yapmalıdır. Renkler ele alınmalı ve dört renk seçilmelidir. Bu renkler seçildiği andan itibaren bulunan alandaki eyleme odaklanılabilir. Bu andan sonra odaklanma renkler üzerinden gerçekleşir.

  • Zihinsel Beceri; Erke (Enerji) Denetimi

Sakin bir alanda kişi kendisini gevşetmelidir. Başarıya sahip olduğu hayal göz önüne getirilmelidir. Bu hayal beden ile hissettirilmelidir. Beden ile erkenin gelişimi daha sağlam olur. Hayal en gerçekçi hali ile göz önüne getirilmelidir. Erke kişinin oldukça baskın olduğu bir yerdir. Çevre koşullarına alışmalı ve orada rahatlanmalıdır. Geceleri meditasyon ile uyku uyunabilir, bu işlemle kişi oldukça gevşeyecektir. Başarı isteği ile gerçekçilik karşılaştırılmalıdır. Amaca ne kadar ulaşıldığı önemlidir.

Yazar Hakkında Bilgi

Richard M. Suinn 1933 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde dünyaya gelmiştir. Psikolog olan yazar, eserlerinde sahip olduğu bilgileri paylaşmıştır. Bu nedenle psikolojiyi doğru yönlendirme ile ilgili kitapları bulunur.

Zeliş – Necati Cumalı Kitap Özeti

Zeliş

Zeliş kitabı 1998 yılında Necati Cumalı tarafından okuyucuya sunulmuştur. Kitap içerisinde köylü birisinin duyduğu aşka yer verilmiştir. Bu iki kişiyi ayırmaya çalışan insanlar ile mücadeleleri de yer alır.

Özeti

Zeliş henüz genç yaşta olan bir kızdır. Köyde yaşam sürer ve aile geçimleri tütün ile olur. Zeliş’in evde olduğu bir zaman keçiler kaçmaya başlar. Oldukça uzak mesafede bulunan komşularının arsasına girer ve ürünlerine zarar verir. Genç kız kaçan keçileri sonradan fark eder ve aramaya başlar. Keçiyi bulduğu yerde Cemal isminde oldukça genç birisini görür. Birbirlerine karşı ilgi duymaya başlarlar ve artık tek düşünceleri birbirleri olmuştur. Ancak kızın babası onu Bekir adında bir adamla evlendirmeye karar vermiştir. Bekir ise kızın babasının arkadaşıdır, adama olan borcunu ödeyemediği için kızını vermeyi teklif etmiştir. Zeliş ise bütün olaylardan habersiz yaşamına devam eder.

Bir gün köy meydanında kalabalıkta Cemal ile Zeliş göz göze gelir. İkisi de birbirinin hislerinden emin olur ve konuşmak için adım atarlar. Bulundukları yerden ayrılır ve konuşmaya giderler. Bu esnada Yaşar gençlerin buluştuğunu görür ve her şeyi anlar. Bu çifti ayırmak için bir dedikodu çıkarır. Bekir ise bu duruma çok bozulur ve Zeliş’in davranışlarını inceler. Davranışlar ise bütün dedikoduların doğru olduğunu ortaya koyar. İnsanların konuşmalarından sıkılırlar ve mektup ile haberleşmeye başlarlar. Bir zaman sonra gençlerin kaçacağı haberi bütün herkes tarafından konuşulmaya başlar. Bu konuşmalar yayılırken Bekir’in Zeliş’i kaçırmaya karar verir. Babası ise bu duruma ses çıkarmamak için uzak bir alanda bunun gerçekleşmesini söyler.

Zeliş evden uzaklaştığı anda götürülecektir ve Rabia bu durumu görür. Hemen Zeliş’e bunu söyler ve kız koşarak Cemal’e doğru yol alır. Eğer Cemal ile karşılaşır ise anında kaçmaya başlayacaklardır. Kızı gören genç adam durumu hemen anlar ve kızın elinden tutarak kaçmaya başlar. Kaçtıkları gece evinde olmayan bir arkadaşının evinde kalmaya karar verirler. Cemal hakkında arama çıkarırlar ve babası ile işbirliği yaptığını ifade ederler. Bu sayede Cemal’in babası hapse atılacak ve Cemal kendisini gösterecektir. Durumlar istenildiği gibi gitmez ve babası kurtulur. Zeliş ve Cemal maddi durumu oldukça iyi bir yerde çalışarak geçimlerini sağlarlar. Çalıştıkları kişi durumlarını öğrendiği zaman şikayet eder ve Cemal kendisini hapiste bulur. Cemal her şeyi mahkemede söyler ve kurtulur. Zeliş ile yaşamlarını birleştirirler.

Yazar Hakkında Bilgi

Necati Cumalı 1921 yılında Yunanistan’da dünyaya gelmiştir. Yazarlığın yanı sıra şairlik de yapmış ve tiyatro oyunları da kaleme almıştır. Bütün yazılarında aynı başarıyı yakalamış ve edebiyatta kısa sürede yükselmiştir. Toplum içerisinde bulunan bütün sorunları ele almıştır ve yazılarında halktan bahsetmiştir. Zeliş en önemli yapıtları arasında yer alır. Kırsal kesimlerde yaşanan olaylara ağırlık vermiştir.

Zehra Kitap Özeti

Zehra

Kıskançlık ihanet ve intikamın görüldüğü bir şehir yaşantısı ve aileyi konu alan roman Nabizade Nazım tarafından 1894 yılında kaleme alınmıştır. 1894’te Servet-i Fünun’da yayınlanan bir roman olması konusundan o dönemin getirdiklerini yansıttığını söylemek mümkün olur. Romanın kahramanı Zehra, Şevket isimli bir ticaret yapan bir adamın kızıdır. Annesi Zehra daha küçükken vefat etmiştir. Roman İstanbul’da yaşamaya çalışan aileyi Tanzimat sonrası dönemi kapsar. Romanın hikayesi babasının hocasıyla beraber Zehra’nın evlenmesi ile başlamaktadır. Çift oldukça mutluluk dolu bir hayata girmişlerdir. Bu adamın adı Suphi’dir. Sırrıcemal isimli bir kadını eve getiren Suphi’nin annesi Zehra’yı bin bir duygudan duyguya sokar. Bu nedenle Nabizade Nazım Zehra romanından tam da bu noktada işleri değiştirir. Zehra’nın sürekli kıskanması gibi bir durum ile karşı karşıya kalan Suphi Bey ve annesi bütün huzurun evden gitmesine neden olurlar.

Zehra’nın babası öldüğünde Suphi Zehra’nın babasının işini devralmak ister. Zehra artık diğer kadınlardan o kadar çok bıkmıştır ki kocasına sürekli baskı yapar. Zehra kıskançlıktan öledursun, Sırrıcemal ile nikah kıyan Zehra’nın kocası Suphi artık Zehra’nın evine gitmez. Zehra’nın kocası artık evlendiği kadın Sırrıcemel ev açar Sırrıcemal ilk karısı Zehra’dan boşanmak istemektedir. Zehra düşkün bir Rum kadını kendi ilk kocasını baştan çıkartmak için ayarlar görevlendirir. O kadar para verir ki düşkün Rum kadını hemen kabul eder. Suphiye baştan çıkaran Rum kadını artık Zehra’nın söylediğini yapar. Zehra artık intikamını almıştır. Fakat Sırrıcemal hamile olduğu için bu acıya dayanamaz ve bebeği düşürür. Bu şekilde de kötü bir karamsarlığa girdiği için kendini öldürür. Zehra Sırrıcemal’den öcünü böylelikle almış da olur. Suphi Bey’den öç almak için de kâtibi Muhsin ile nikâh kıyar. Zehra’nın babasının ticarethanesi yönetimi Muhsine geçmiş olur. Bu şekilde Suphi de parasız kalır. Suphi parasız kaldığı için düşkün kadın da Suphi’yi terk eder. Suphi geçimini sağlayamaz için tulumbacı olarak görev yapmaya başlar. Suphi artık parasız kalmıştır. Bir gün kendisinin bu kadar kötü bir duruma inmesinin nedeni olan Ümraniye yani düşkün Rum kadını öldürür ve düşkün Rum Kadın’ın yeni sevgilisini de öldürür. Suphi mahkemeye çıkar ve Trablusgarp tarafına gönderilir. Zehra Trablusgarp’a sürgün edilen Suphi’nin başına gelenlere oldukça ağlar. Yeni kocası ile fazla huzuru olmayan bir hayat süren Zehra kocasının ölümünden sonra büyük bir vahamete kapılır. Cadde üzerinde kalakalan oldukça fakir gözüken bir kadın görür Zehra. O kadın Suphi’nin annesi olduğunu öğrenince büyük acılar çekerek Zehra’da vefat eder.

Romanın Özellikleri

Nabizade Nazım naturalist romanlarından biri olarak Zehra romanı psikolojik roman olarak Türk edebiyat dünyasında ilkelerden sayılır. Dili yalın olan Zehra romanı kahramanlarının oldukça canlı olması dolayısıyla akıcı bir roman hâline dönüştürmüştür. Realist roman olmasa bakımından oldukça kıskançlık yapan Zehra hayat hikayesi bu şekilde gerçekleri tüm sadeliği ile göz önünde çıkartmaktadır. Kocasının kendisinden soğumasına izin veren Zehra’nın yaşam öyküsü yalın bir dille anlatılan romanda karmakarışık olayların bile akıcılığını görürüz. Romanın ilk tezli olarak yazılması Nabizade Nazım’ın Türk edebiyatında farklı boyutlara çıkmaktadır. 19 yüzyılın ortasında anlatan romanda toplumsal değerlerin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu şekilde Tanzimat döneminin sonrasında İstanbul’da yaşayan sıradan bir aile kızı olan Zehra’nın başından geçen birtakım olayları aksettirilmesi romanı etkili kılar.

Nabizade Nazım

Nabizade Nazım 1862 tarihinde doğmuştur. 6 Ağustos 1893 tarihinde vefat etti. Türk yazar olarak birçok türlerde ve bilimsel konularda eserler yazmıştır. Nabizade Nazım Köy romanı kabul edilen eseri Karabibik’tir. Psikolojik roman denemesi olarak Türk edebiyatında ilk kabul edilen Zehra romanının yazarıdır. Tam ismi Ahmet Nazım’dır. Babasına bir İstanbul Beyefendisidir. Yadigarlarım isimli yapıtında kötü bir çocukluk geçirdiğini dile getirir. Edebiyat konusunda Nabizade Nazım natüralizmin etkisinden oldukça etkilenir. Çünkü bilimsel konuları işleyen bir tavrı vardır. Hikâye ve öykülerinde tezleri makaleleri işler şiirlerinde bilimsel verilere yer vermeyi ihmal etmez. Gerçekçi yazılar yazar. Hazine-i evrak, Rehber-i Fünun, Afak, Berk, Manzara gibi dergilerde Tercüman-ı Hakikat, Servet gibi gazetelerde yazılar yayınlar. 1890 senesinde Roman Karabibik ilk naturalist eser olarak ve ilk Köy romanı kabul edilir ve yayınlanmaya başlamıştır. Realist bir eser olarak Zehra 1896 yılında ilk psikolojik roman denemesi olarak Türk Edebiyatında yer almıştır. Kadınların kavgalarının gerçekçi bir görüşle aktarıldığı bu iki romanda da psikolojik eserler olarak kabul edilmektedirler. Heves ettim, Mini Mini yahut Yine Heves, Yadigarlarım, Zavallı Kız, Bir Hatıra, Karabibik, Sevda, Mini Mini Mektepli (okuma yazma parçaları) 1891, Hala Güzel 1891, Has 1891, Esatir 1892, Aynalar 1892, Zehra 1896 romanları ve bilimsel yazıları, makalelere öyküleri mevcuttur. 1862 yılında doğan Nabizade Nazım Osmanlı İmparatorluğu ve İstanbul döneminde birleştirici bir şekilde romanları ve eserleri mevcuttur. Çünkü Osmanlı İmparatorluğu zamanında da İstanbul döneminde Cumhuriyet zamanında da yaşamış olan Nabizade Nazım eserlerinde analiz edici ve gerçekçi bir şekilde incelemeler yazar.