1937 yılında kitap haline getirilen Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali tarafından kaleme alınmıştır. Kuyucaklı Yusuf konusu bakımından, Türk edebiyatında ilk kasaba romanı olma özelliğini taşımaktadır.
Türkiye Komünist Partisi ile bağlantısı olduğu sebep gösterilerek tutuklanan yazar, bir yıl Aydın cezaevinde kalmıştır. Bu süreç esnasında Yusuf adlı bir kişi ile tanışmış, onun hikâyesinden çok etkilenerek bu eseri oluşturmuştur. Önce bir dizi seri halinde 1936 yılında basılmış, ardından da kitaplaştırılmıştır.
Türk köylüsünün yaşadığı dramı ele alan kitap, bir dönem okunmasına dair yasak almıştır.
Kuyucaklı Yusuf Romanının Karakterleri
Roman içerisinde çok sayıda karakter vardır. Ancak Kuyucaklı Yusuf karakter şeması incelendiğinde, belli başlı bazı kişiler olduğu görülür. Bunlar açıklamaları ile birlikte şöyledir;
- Yusuf: Henüz küçük yaştayken ailesini yitiren Yusuf, Selahattin Bey’ce evlat edinilmiştir. Topluma uyum sağlayamamış bir kişi olup yalnızdır. Ancak huzuru kendi başına, doğada bulabilmektedir. Buna rağmen oldukça cesur olup, haksızlıklara karşı tahammülü bulunmamaktadır. Köyünden çıkıp şehre gelen, ancak burada adapte olamayan kişilerin yansımasıdır.
- Muazzez: Yusuf’u evlatlık edinen Selahattin Bey’in kızıdır. Genç bir kız olup, kendi halindedir ve Yusuf ile birlikte yetişmiştir.
- Kaymakam: Toplumla çok fazla yakın olmayan bu karakter, Yusuf’u evlatlık edinmiştir. Tıpkı onun gibi haksızlıklara tahammülü yoktur. Ne var ki herhangi bir şey gerçekleştirmez, müdahale etmez. Evli olup, eşi kendinden yaşça küçüktür. Eşi Şahinde hanım ile de geçinememekte olup, her gün tartışma vardır. Huzuru tıpkı Yusuf gibi Doğada bulur.
- Ethem bey ve Şakir: Şakir, Ethem Bey’in oğludur. Para ile istediğini gerçekleştirmekte olup, zenginleri temsil eder. Zengin olmaları sebebiyle gerçekleştirmiş olduklarının cezalarını çekmemektedir. Ethem Bey’in oğlu Şakir, Muazzez ile evlenmeyi arzular.
Kuyucaklı Yusuf içerisinde bu dörtlü haricinde geçen karakterler de vardır. Ancak ana olay örgüsü bunların üzerinde kuruludur. Ana fikri oldukça çeşitli olup aşka dair gözlemleri içerir. Bununla beraber varlıklı insanların diğer kişiler üzerine otoritesini, hayatlarına etki etmesini ele almaktadır.
Kuyucaklı Yusuf Konusu
Sabahattin Ali tarafından yazılan Kuyucaklı Yusuf incelemesi konusu bakımından,
- Kasaba ve köylerde gerçekleşen dramları,
- Köylü yöneticilerini,
- Kasabalı zenginler ve yoksullar arasında güç çatışmalarını,
Ele almaktadır. Ağaların, zenginlerin halkı ezen ve küçük düşüren tavırları ele alınmıştır. O dönemdeki kasaba hayatını ve halkını dile getirmektedir.
Kuyucaklı Yusuf Kitap Özeti
Türk Edebiyatında önemli bir yeri olan Kuyucaklı Yusuf Kitap özeti olarak babasının ve annesinin, vefat etmiş bedenlerinin başında durmakta olan bir çocukla başlar. Günlerden bir gün, Aydın iline bağlı olan Nazilli’nin, Kuyucak köyüne eşkıyalar girer. Bunun sonucunda da bir karı koca hayatını kaybeder.
Bu durum duyulunca, kaymakam olan Selahattin Bey köye gelir. Burada yatağa yatırılıp, üzeri de örtülmüş iki ölü karşılar. Orada birikmiş bir kan vardır. Ne var ki onları asıl etkileyen bunlar değildir. Küçük bir çocuk ailesinin bedenlerine bakmaktadır. Kendisi kesik parmağını tutsa da, korku belirtisi bulunmamaktadır. Ardından konuşmalardan sonra kimsesi olmadığı öğrenilince, kaymakam onu yanına alır.
Selahattin Bey onu sevmektedir. Ne var ki eşi sevmemiş; üstelik gerek hareketleri, gerekse sözleri ile belli etmiştir. Bununla beraber kaymakam da eşi olan Şahine Hanım ile geçinememekte, sürekli tartışmaktadır. Onu görememek için eve de çok geç gelmektedir.
Bu süreçte Yusuf’u hayata geçiren tek şey, kaymakam ve eşinin kızı olan Muazzez’dir. Henüz bebek olup, ona yaşadıklarını biraz da olsa unutturmaktadır. Ancak Yusuf, zaman zaman artık çok uzakta olan köyünü izlemeye dalmaktadır. Kuyucaklı Yusuf olay örgüsü bundan sonra daha fazla değişir. Zira Selahattin Bey, Edremit’e tayin edilir. Böylece hayatları da değişir. Yaşam Nazilli’den farklı bulunmasa da, yaşam daha zordur.
Özellikle burada zengin olan Ethem Bey’in oğlu Şakir kötülük düşünmektedir. Zamanla Yusuf ile arası bozulur. Bu sırada Yusuf da Muazzez’in kendini sevdiğini öğrenir. Ne var ki işler sonrasında değişir. Kuyucaklı Yusuf konusu böylece daha farklı bir hal alır. Zira Yusuf, Muazzez’i kaçırır ve onunla evlenir. Ancak Selahattin Bey ısrar eder ve geri dönerler. Böylece her şey normalleşir. Yusuf, kaymakamın yanında yazı işine girer.
Ancak durum bir süre sonra tekrar değişir. Zira Selahattin Bey vefat eder. Yeni kaymakam da onu arzulamaz. Onu vergi tahsildarı yaparak, atla köyden köye gitmek zorunda bırakır. Bu sırada eski kaymakamın ailesi de fakir düşmüş, Yusuf’un kazancına muhtaç kalmıştır. Ancak Şahinde, onu maaşıyla yetersizliğini göstermeye çalışmaktadır.
Her ne kadar Yusuf’un eşi olan Muazzez bir süre onu beklese, annesine uymasa da ardından kocası olmadan içkili ve eğlenceli davetlere katılır, erkeklerle samimi olmaya başlar. Onlardan hediyeler bile alır. Yusuf ise tüm bunları fark etmez. Bir süre sonra bir şekilde durumun farkına varır. Tüm buna karşılık suçu annesinde görür ve Muazzez’de suç olmadığını düşünür.
Bundan sonra da geri döndüğünde Muazzez’e gideceklerini söyler ve üzerine sözleşme yaparlar. Ardından da Yusuf son tahsildarlık görevine çıkar. Ne var ki Yusuf döndüğü zaman Şakir ve yeni kaymakamı, kendi evinde eğlence içinde bulur. Üstelik eşi de sarhoştur. Buna dayanamayıp kurşun sıkmaya başlar. Ardından da eşini de alarak devam eder. Ancak sabah olunca, bakmadan sıktığı kurşunlardan birinin, eşine isabet ettiğini görür…