Tüm dünyaya ses getiren ve yediden yetmişe herkesin okuduğu Şeker Portakalı isimli eser Jose Mauro de Vasconcelos tarafından 1968 senesinde yazılmıştır. Yazar romanı yazarken kendi çocukluğundan izler bırakmıştır. Çocuk psikolojisine ve çocukluk yıllarına detaylı bir biçimde değinilmiş olan bu eser okunulmaya değer bir eserdir. Yazarın en önemli eseri olan Şeker Portakalı, film haline getirilmiştir. Sevgiden uzak yetişen bir çocuğun hayat hikayesini anlatan bu eseri okumak için daha fazla geç kalmayın!
Kitabın Konusu
Şeker Portakalı romanının konusu, yazar tarafından günün birinde acıyı tanıyan, küçük bir çocuğun hikayesi olarak isimlendirilmektedir. Yoksul bir ailenin çocuğu olan Zeze, şımarıklığı ve haylazlıkları ile tüm herkesin dilindedir. Zeze yalnızlığı ile aradığı sevgiyi hayvan ve bitkilerde bulmaya çalışır. Hayal kurmayı çok seven Zeze, günün birinde en sevdiği dostunu kaybeder ve bu acı ile gerçek hayatı öğrenir.
Kitabın Özeti
Yoksul bir ailenin en küçük çocuklarından biri olan başkahraman Zeze’nin haylazlıkları üzerine dönen roman, tüm dünyaya ses getirmiş ve hala da büyük rağbet görmektedir. İşsiz olan babası ve ona annelik yapan ablaları ile beraber evi geçindirmeye çalışan bir annesi, bir de bencil mi bencil bir abisi vardır Zeze’nin. Zeze mahallede ki ve okulda ki herkesi şaka ve yaramazlıkları ile bıktırmış yalnız bir çocuktur. Yaptığı bu yaramazlıklar yüzünden herkes onun bir şeytan olduğuna inanırdır ve ne var ki Zeze’de kendinin öyle olduğuna inanırdı. Yüreğindeki sevgiyi kapatmaya çalışan Zeze, hayvanlar ve bitkiler ile arkadaşlık ediniyor onlarla her daim konuşuyordu. Zeze bu hayatta en çok yalnız kalıp, hayaller kurmayı ve kurduğu bu hayalleri de yeni evlerinin bahçesinde olan şeker portakalı ağacına anlatmayı seviyordu. Sığınabileceği ve içini rahat dökebileceği tek yer olan bu şeker portakalı ağacı, onun zorluklardan kurtulabileceği yer tek olduğunu düşünmekteydi. İşsiz babası ve sevgililerine düşkün ablaları dışında Zeze ile yakından Edmundo Dayı ve öğrenmeni vardı. Zeze bilmediği her şeyi Edmundo dayısından öğrenir ve onu çok severdi, sıkı da bir ilişkileri vardı. Öğretmeni ise Zeze ne kadar yaramazlık ve haylazlık yaparsa yapsın, onun her zaman inanılmaz akıllı bir insan olduğuna inanır ve onu çok severdi. Kendine yeni maceralar arayan Zeze müzik yapan bir sokak şarkıcısı ile tanışır ve bu yeni dostu ile sokaklarda şarkı yaparak para kazanmaya başlar. Bir süre bu şekilde hayatına devam ederken, açık saçık şarkılar yaptığı gerekçesi ile babası, Zeze’nin şarkısı arkadaşı ile görüşmemesi kararını aldı. Zeze ise bu karara uymak istemiyordu, çünkü şarkısı arkadaşının şarkı sözlerini anlamıyordu. Zeze bir gün yine yaramazlık yaparken, giden bir arabanın arkasına atlayarak rüzgar ve hızın ateşine bırakmak istedi kendini. Portekizli bir adamın arabasına atlayan Zeze, adama yakalanır ve adam Zeze’yi döverek herkese rezil eder. Zeze bu olay üzerine Portekizli’den nefret eder ve ilerde büyüyünce onu öldüreceğine yeminler eder. Gel zaman git zaman bir süre Portekizli’yi takip eden Zeze zamanla onunla tanışır ve bu ilişkiden inanılmaz bir dostluk doğar. Bundan sonraki hayatında en sevdiği dostu olan Portekizli, Zeze’ye bilmediği pek çok bilgiyi ve duyguyu öğretmiştir. Her gün beraber pastalar yemeye, limonatalar içmeye gider dostluklarını pekiştirirlermiş. Zeze bir gün babasından kötü bir dayak yemiş ve bu dayağın üzerine ölmek istemiş. Portekizli onu bu düşüncesinden kurtarmış ve desteğini hiçbir zaman Zeze’nin üzerinden çekmemiş. Portekizli’nin çocuğu olmak isteyen Zeze, maalesef bir gün bir trafik kazasında en sevdiği dostu Portekizli’yi kaybeder. En yakın dostunu kaybeden Zeze, hayattan kopar ve ağır acıların ne demek olduğunu öğrenerek asıl hayatı anlamaya başlar. Portekizli dostunun ölmesi üzerine Zeze hastalanır ve o esnada şeker portakalı Minguinho açmaya başlar. Yaşadığı acılar Zeze’yi son derece olgunlaştırmıştır.
Kitabın Ana Fikri
Ailesi olarak çocuğunuza sevgi göstermeyi, onunla ilgilenmeyi ihmal etmemelisiniz çünkü her çocuk sevgiye aç bir şekilde doğar, büyür ve gelişir. Her ne neden olursa olsun, sevgiye aç kalan bir çocuk sevgisini dışarıda aramaya başlar ve sevgisiz bir şekilde büyürse de ileride çevresine uyumsuz öfkeli bir hale gelecektir. Bu sebeple çocuklarınıza sevgi göstermeyi ihmal etmeyin yoksa Zeze gibi hayal kırıklıkları ve hastalıklar ile dolu bir hayat yaşar.
Kitabın Karakterleri
Zeze: Yoksul bir ailenin en yaramaz ve en küçük çocuklarından olan Zeze, romanın başkahramanıdır.
Totoca: Zeze’nin ağabeyi olan Totoca, bencil ve tutarsızca hareketler yapan ve kardeşini daima koruyan bir karakterdir.
Edmundo Dayı: Bir aile dostu olan Edmundo Dayı, Zeze’nin en yakın arkadaşı ve merak ettiği her şeyi öğrenme adresidir.
Jandira: Zeze’nin ablası, sevgililerini düşünmek, kardeşlerine annelik ve roman okumak ile hayatını geçirir. Zeze’nin yaramazlıklarından çok bıkmıştır.
Gloria: Zeze’yi her türlü zorluktan koruyan kollayan, ve onu çok seven ablası.
Bay Arivaldo: Sokak şarkıcısı olan bu karakter, Zeze ile şarkılar yaparak para kazanır ve sıkı dostudur.
Lala: Zeze ile her zaman ilgilense de artık ilgilenmeyi bırakan ablası, vaktinin çoğunu sevgilisine harcar.
Luis: Zeze’nin küçük kardeşi, ailede en sevilen minik insandır.
Luciano: Yarasa olan Luciano, Zeze’nin en sıkı dostlarından birisidir.
Minguinho: Zeze’nin evinin bahçesine dikilmiş olan bir şeker portakalı ağacıdır, Zeze’nin en çok konuşup içini döktüğü adrestir Minguinho.
Bay Paulo: Zeze’nin babası, işsizlikten çocuklarına bir şey alamamanın gururu içinde mutsuz bir karakterdir.
Anne: Zeze’nin annesi ve evin geçimini sağlamaya çalışan kişi. Çalıştığı için ne yazık ki çocuklarına karşı ilgili bir anne değildir, roman da çok bahsi geçmez, Zeze’ye daha çok ablaları annelik eder.
Portekizli Manuel Valadares: Zeze’nin biricik dostu ve ona pek çok duygu öğreten kişi. Zeze’nin yaramaz hallerinden kurtulup iyi ve mutlu bir çocuk olmasını sağlayan ve her daim onun yanında olan kişidir.
Cecilia Paim: Zeze’nin öğretmeni, bütün yaramazlıklarına rağmen Zeze’nin mükemmel bir çocuk olduğuna inanan ve bunu çevresine de anlatmaya çalışan kişidir.
Kitabın Yazarı Hakkında Bilgi
Dünyaca ünlü bir yazar olan Jose Mauro de Vasconcelos, Şeker Portakalı eseri ile tüm dünyaya ses getirmiş ve bu değerli eseri hala dünyanın her yerinde büyük rağbet görmektedir. Oldukça yoksul bir ailenin çocuğu olan Jose Mauro de Vasconcelos, çocukken amcasının yanına gönderilir ve ailesinden uzak amcası ile büyür. Büyük bir yüzücü olmak isteyen yazar, ergenlik yıllarında yüzmeyi de öğrendi. Liseyi bitirdikten sonra iki sene boyunca tıp okuyan yazar, tıpı yarıda bırakarak bir süre boks antrenörlüğü yapmıştır. Ardından ressamlık, heykeltıraş modelliği, hamallık, garsonluk ve pek çok işle uğraşmıştır. Tüm bunların sonucunda, dünyaya ses getiren nitelikli bir yazar olarak karşımıza çıkmaktadır. Yazar 1988 senesinde hayata gözerlini yummuştur. Jose Mauro de Vasconcelos’un eserlerinden bazıları şunlardır:
- Yaban Muzu
- Beyaz Toprak
- Evden Uzakta
- Sular Çekilince
- Kırmızı Araba
- Ateş Çizgisi
- Kayığım Rosinha
- Şeker Portakalı (en ünlü eseri)
- Güneşi Uyandıralım
- Delifişek