1864 yılında basılmış olan bu roman Dostoyevski tarafından yazılmıştır. Yazar hem maddi hem de sağlık sorunlarından dolayı sıkıntılı olduğu bu dönemde Yeraltından Notlar eserini yazmıştır. Bu eserde oldukça derin işlenmiş olan ruh betimlemeleri gibi hissetmek mümkün. Yazarın, bu eserde anlattığı şeyler kendi söylemek istediklerini aslında bir başkasının dilinden anlatmasıyla mümkün olmuştur. Kesinlikle okunması gereken bir Dostoyevski klasiğidir.
Kitabın Konusu
Herhangi bir ismi bulunmayan kitaptaki kahraman ilk kısımda isyanlar, kötülüklerle dolu bir yer altı dünyasını betimler. Kitabın ikinci bölümünde ise yer altından yer üstüne çıkmış olan gençlik zamanlarını gözden geçirmeyi anlatır. Daha öncelerde arkadaşlıklarının yarım kalmışlığı, bu durumlara nasıl geldiğini anlatır.
Karakter
Yer altı adamı: Bir ismi bulunmamaktadır. Kitabın ana karakteridir. Kendisini oldukça zeki ve çoğu insandan daha üstün görmektedir. Yaşadıkları onu bu karanlık yer altı dünyasına itmiştir.
Kitabın Özeti
Yeraltından Notlar “Ben bir hasta adamım” ifadesi ile başlar. Dış dünyadan tamamen kendini soyutlamış, kopukluğu ve bunların yanı sıra kırgınlıkları, öfkeyi ifade eder. Kitaptaki kahraman kırklı yaşlardadır. Bu adam gençlik zamanlarını sorgulamanın içerisindedir. Oldukça zeki biri olmasına rağmen toplumda çevresi tarafından dışlanarak aslında yer altına sığınmak istemiştir. Yaşamış olduğu bu baskılardan dolayı da yalnızlık, dışlanmış olma gibi duyguların etkisinde kalmıştır. Bu yüzden insanları küçük görür. Onlardan korkar. Bütün bu duygu karmaşası yüzünden kendini oldukça değersizleştirmiştir. Bu kahramanımız bakışlarını kaçırır ve insanlardan oldukça nefret eder. Kendisine bile güveni yoktur aslında. Bu konuda söylediği şey ise kendisini diğer insanlardan daha bilinçli görmesidir. Herkesten daha zeki olduğunu düşünür. Bu yüzden de kendine olan güvenini kaybetmiştir. Ama tam olarak bu durumda da kendisiyle çelişmektedir.
İnsanların ne kadar düzgün, ahlak sahibi olduğu onu zerre ilgilendirmez. Çünkü onun gözünde hepsi nankördür. Bütün okul ve iş arkadaşlarından oldukça uzakta kalarak bir yaşam sürmeyi tercih etmiştir. Gördüğü ve önceden tanıdığı herkesten de fazlasıyla nefret eder. Herkes paranın, şöhretin peşinde koşarken o ise kendisini edebiyata, kitapların gücüne adamıştır. Okuduğu kitaplar sayesinde farklı düşüncelere dalmıştır. Fakat bu düşünceleri kimseye aktaramadığı için bir yandan büyük bir üzüntü de duyar. Yeraltına çekilmiş olan kahramanımız, zaman zaman dışarı çıkmayı ister. Çoğunlukla arkadaşlarıyla buluşup, yemek yemeyi, sohbet etmeyi özleyen bu kişi bunun sonunda da büyük bir hayal kırıklığına uğrar.
Kitabın ilk kısmı aslında yeraltına çekildiği kısımları anlatırken ikinci kısmı gencik yıllarında neler yaşadığını, neler düşündüğünü ifade etmektedir. Gençlik zamanlarında arkadaşlarıyla yaptığı şeylerden tatmin olamaz. Gururu kırılır, daha zeki olduğunu düşür. İnsanlara mesafe koyar. Herkesten çok farklı bir dünyada yaşar. En son arkadaşlarıyla buluştuğunda, arkadaşları gururunu kırmışlardır. Alay etmişlerdir. Bunu kaldıramayan kahramanımız iyice sarhoş olduktan sonra kendi kendine her şeyi mahvetmiştir.
Yapmış olduğu intikam planları ve onların ardından gitme isteği sayesinden gittiği yerde bir kadınla tanışmıştır. Tanıştığı bu kadına evinin adresini bile vermiştir. Aslında yer altı adamı kızın gelmemesini ister. Ama bir yandan da deli gibi aşık olduğunu ve bunu itiraf edemediğini düşünür.
Bir gün yardımcısı ile kavga eden kahramanımız, aniden kızın çıkıp gelmesi yüzünden her şeyi berbat eder. Kızın gururunu yerle bir eder. Aslında her şeyi başlamadan siler atar.
Kitabın Yazarı Hakkında
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski Kimdir?
11 Kasım 1821 Moskova doğumludur. Dostoyevski, çocukluğunu sarhoş bir baba ve hasta bir anne ile geçirmiştir. Annesi öldükten sonra Petersburg’da mühendislik okuluna gitmiştir. Okuduğu zamanda da babası vefat etmiştir. Okul bittikten sonra orduya girmiştir. Fakat çok sürmeden ordudan ayrılmıştır. Daha sonra edebiyata yönelerek kendini tamamen farklı bir hayatın içine atmıştır. 1846 yılında yayımlanan İnsancıklar adlı kitapta ilk eseridir. Fakat bu kitapla istediği başarıyı elde edememiştir. Daha sonra kendisini politika gibi alanlara yönlendirmiştir.
Devlet aleyhine bir komploya karıştığı adı altında tutuklanmıştır. Cezasını çektikten sonra 1857 yılında Mariya Dmitriyevna İsayeva ile evlenmiştir. Sonralarda çıkardığı dergi olsun, yazdığı kitaplar olsun kendisini sürekli yazmaya adadı. Yaşadığı sara nöbetleri ve kumar bağımlılığından dolayı ekonomik olarak çok sıkıntı çekti. Bu dönemde Yeraltından Notlar adlı eseri ile birlikte pek çok eser yazmıştır. Eşinin ve kızının da ölümü Dostoyevski’yi derinden etkilemiştir. Son zamanlarında bir ciğer kanaması rahatsızlığıyla hastane yataklarına düşmüştür. 9 Şubat 1881 yılında vefat etmiştir.
Günümüzde pek çok eseri oldukça yaygın olarak okunuyor. Dostoyevski 20. Yüzyılda pek çok düşünürün aklına ve kalbine dokunmayı başarmıştır aslında. Eserlerinden etkilenen çok fazla düşünür bulunmaktadır.