Ahmet Vefik Paşa Hayatı ve eserleri İstanbul’da 1823 yılında doğunca başladı. Babası Ruhittin efendi Yunanistan’dan İstanbul’a sonradan gelmiş göçmen bir ailenin ferdidir. Hariciye Nezaretin’ de memurluk yapmıştır. Sanatçının büyük pederi Yahya Naci efendi döneminde, tercüme odasında çalışmış, ve tarihe de ilk Müslüman çevirmen olarak geçmiştir.
Bir aile geleneği olarak sanatçının aynı şekilde babası Ruhittin efendide, çeviri konusunda çalışmalar yapmıştı. Ve Fransızca diline çok hakim birisiydi.
Sanatçı, Türk Edebiyat Tarihinde tanınmış şairlerimizden Abdülhak Hamid Tarhan’ın pederi Hayrullah bey ile kuzendirler.
Dolayısıyla aileden gelen bir alt yapıyla sanatçı yaşadığı dönemde hem çeviri, hem de dil zenginliği konusunda ustalaştı. Ahmet Vefik Paşa Moliere’den çevirileri en tanınmış eseridir.
Öğrenim hayatına 1831 senesinde İstanbul ilinde başlangıç yaptı. Sonraları babasının görevi gereği Paris’e tayini çıkınca, öğrenimine Saint Louis Le Grand lisesinde okuyarak devam etti. Ve başarıyla bu liseden mezun oldu.
Mesleki Kariyeri
Yunanca, Latince ve İtalyanca çok iyi bildiği Fransızca, diline ek olarak öğrendiği lisanlardır. İlk meslek hayatına ülkemizde, Tercüme Odası’nda memur olarak başladı. Kısa sürede kariyer basamaklarını tırmanırken, pasaport dairesinde müdürlük yaptı. 1847’de Tercüme Odası’nda baş çevirmen oldu. 1849 yılında ise başmümeyyiz oldu. Artık Reşit Paşa’nın gözdesi olmuştu.
Paşa tarafından kendisine Aydın’da bir çiftlik hediye edildi. Burada Alphonse de Lamartine’ ye rehberlik etme vazifesi ile yönlendirildi. Kendisi ünlü bir Fransız şairdi.
Tarih 1849’ u gösterdiğinde, yüksek yetkilerle Memleketeyn’e gönderildi. Burada komiser vekilliği görevini üstlendi.
Encümen-i Daniş adı altında bilim kurulunda 1851 yılında görev aldı. Aynı yıl içerisinde Tahran’a elçi olarak 4 yıllığına gönderildi. Paşa’nın gittiği ülkelerin kültürlerini ve dillerini araştırmak gibi bir özelliği vardı. Dolayısıyla yaptığı karşılaştırmada, Türkçe dilinin diğer dillerden uzaklaştırılması yani, Ahmet Vefik Paşa Türkçülük düşüncesi kafasında oluştu.
1877’de Meclis-i Mebusan’ a üye olarak atandı. Ahmet Vefik Paşa Ve aynı dönem başkanlığa getirildi. Reşit Paşa’ya yakınlığı ile bilinen, sanatçı Maarif Nazırı olarak başladığı göreve 1878 yılında Sadrazam ünvanı alarak devam etmiştir. Sadrazam ismini başvekil olacak şekilde yeniledi.
Göreve geldiği aynı yıl padişaha kumpas kuracağı fikrinin yayılmasından dolayı, bulunduğu konumdan alınıp kendisine Bursa valiliği görevi verildi. Üç yıl süren valiliği sırasında şehrin kalkınmasına sebep oldu. Hükümet Konağı, hastane, Belediye ve Tiyatro Binası yaptırdı. Bursa’da Ahmet Vefik Paşa Tiyatroları İstanbul vilayetinin haricinde, yapılan ilk tiyatro olma özelliğindedir.
Paşa 1882 yılında valilik vazifesinden uzaklaştırıldı. Sonrasında üç gün sürecek başvekillik görevine önce atanıp, sonra uzaklaştırma alınca başka bir yetki verilmedi.
Emeklilik yıllarında da boş durmayan Paşa bir kütüphane oluşturdu. Kütüphane çeşitliliğiyle ‘’İstanbul’un en zengin kütüphanesi’’ olarak ünlendi. 1891 senesinde hayata gözlerini kapattı.
Edebi Karakteri
Birden fazla dil bilen, bir çok ülke gezmiş Ahmet Vefik Paşa Hayatı ve eserleri incelendiğinde, tanınmış bürokratlarımızdan olmasının yanı sıra, Türk tiyatrosuna ilkleri kazandırmış önemli bir kişiliktir. Bu duruma Fransa’da yaşadığı dönemde, etkilendiği batı kültürünün katkısı büyük olmuştur. Paşa’nın diğer kişilik özellikleri aşağıda sıralanmıştır.
- Fransa başta olmak üzere Batı tiyatrosu Paşa’yı fazlasıyla etkilemiştir.
- Özellikle Bursa Valisi iken, sahnelenen oyunlarda olmak üzere bizzat kendisi, tiyatro adına her detayla ilgilenmiştir. Tiyatro sevgisini halka aşılamıştır. Moliere’i Türk halkına tanıtmıştır.
- Moliere’ nin beş eseri Türk tiyatrolarına paşa tarafından çevirisi yapılarak oynatılmıştır.
- Paşa Türkçülüğü benimseyip çevresindekilere bu fikri yansıtmıştır.
- Tanzimat döneminde yaşamış ileri gelen aydınlarımızdandır. Klasisizm fikrini benimsemiştir.
- Tiyatro eseri anlamında ilklerinden biri olan Moliere’nin ‘’Zor Nikah’’ adlı çalışması bir Fransız çevirisidir.
- Yusuf Kamil Paşa’nın zamanında yazdığı ‘’Telamak’’ adlı çalışmasını ilk kez çevirisini gerçekleştirmiştir. Daha yalın ve duru bir dille eseri sevenlerine kavuşturmuştur.
- Milli Eğitim Bakanı iken, bilhassa kız öğretmen okullarının açılmasına,böylece kız çocuklarının aydınlanmasına sebep olmuştur.
- Tarihle paralel dil üzerinde de durmuş Bu anlamda Türk Milletine çok fazla emeği geçmiştir.
Ahmet Vefik Paşa Eserleri
Paşalığı döneminde Milliyetçi ve Türkçü bir yapısı olduğu gözlemlenen Ahmet Vefik Paşa ve Eserleri oldukça sade bir Türkçe ile yazılmıştır.
Çevirileri :
Yabancı dil bilgisi fazla olduğunu bildiğimiz sanatçı eserlerine de bunu yansıtmıştır.
Hayatı boyunca bir çok çeviriye imza atmıştır. Moliere ile beraber Victor Hugo ve Voltaire’nin eserlerinin de tiyatroda oynanmasını sağladı. Tiyatro çevirileri ve uyarlamaları şu şekilde sıralayabiliriz,
- SAVRUK
- TARTÜF
- DON CİVANİ
- DUDU KUŞLARI
- KADINLAR MEKTEBİ
- AZARYA
- DEKBAZLIK
- MERAKİ
- TABİB-İ AŞK
- ZOR NİKÂHI
- ZORAKİ TABİB
Diğer Eserleri :
Sanatçının dil kitapları olduğu gibi tarih kitapları da yazmıştır. Türkçü ve Milliyetçi bakış açısıyla kaleme aldığı eserlerinde Türk Edebiyatına ışık olmuştur. Sade ve yalın bir Türkçe ile eserleri kaleme almıştır. Bazıları şu şekilde sıralanmıştır.
- Müntehabât-ı Durub-ı Emsal
- Hikmet-i Tarih
- Fezleke-i Tarih-i Osmani
- Secere-i Türkî
- Lehçe-i Osmanî
Lehçe-i Osmani : Türkçe ilk sözlük kitabıdır. Anlaşılması zor, ve eski dilde yazılan kelimelin açıklamasına yer verilmiştir.
Fezleke-i Tarih-i Osman-i : Lise ve dengi okullarda ders kitabı olarak yazılmıştır. Adından da anlaşılacağı üzere Osmanlı tarihini anlatmaktadır.
Şecere-i Türk Çevirisi: Çağatay halkının anlaşmak üzere konuştukları Türkçe ile yazılmış olan eser, sade bir Türkçe’ ye çevirisi yapılmıştır.