07.02.1904 Çatalca’ya bağlı İnceğiz köyünde doğunca Arif Nihat Asya Hayatı ve Eserleri başlangıcı oldu. Beşikte bebek iken babası Ziver efendi Tokatlı çaresi olmayan veba hastalığına yakalanıp vefat etmiştir. Bulgaristan Tırnova göçmeni olan annesi Fatma hanım ise, eşi vefat edince evlenip Filistin’e gitmiştir.
Gerçek adı Mehmet Arif olan Arif Nihat Asya hem annesiz, hem de babasız kalınca yakınlarının gölgesinde büyümüştür. Dört yaşında köyün Kuran Kursunda Arap harflerini öğrenerek eğitim görmeye başlamıştır.
Balkan harbinin sona ermesiyle akrabalarıyla İstanbul’a geldiler. İlk eğitimini Koca Mustafa Paşa ve Haseki Okulu olmak üzere şartlar gereği iki okulda okuyarak mezun olmuştur.
Başarılı öğrenci Arif Nihat Asya daha sonra Gülşen-i Maarif Rüşdiyesi’ nde eğitimine devam etmiştir. Bu sıralar şiirler yazarak, Milliyetçilik duygularını pekiştiriyordu. Bolu’da ve Kastamonu’da yatılı okuyarak fakirlik ve çaresizlikler içinde, lise eğitimini bitirir. Üniversite hayatı İstanbul Darü’l Muallin-i Aliye’yi kazanmasıyla başlar. Hem çalışıp hem okuyan Arif Nihat Asya İstanbul Postanesi ve Anadolu Ajansı’nda çalıştı. İlk şiir kitabı olan ‘’Heykeltraş’’ eseri bu dönemde yayınlanır. Akabinde okul henüz bitmeden eşi Semiha hanım ile tanışıp evlenir. İki çocukları olur. Nihayet 1928’de Edebiyat bölümünü başarılı bir şekilde okuyup bitirdikten sonra sanatçı mezun olur.
İlk ataması eğitmen olarak Adana iline oldu. Adana’da yaklaşık on dört yıl eğitmenlik yaparken, Üsküdar’da Mevlevi hanesinin şeyhi Ahmet Akyürek terbiyesinde şeyhlik makamına kadar yükselir. Tasavvufi şiirleri yazmaya başlaması bu şekilde olacaktır.
Eşi Semiha hanımla uyuşamadığından dolayı 1941 yılında boşanan sanatçı ikinci evliliğini eğitmen Servet hanımla yapar. İki çocuğu daha olur. Adana’dan sonra, Malatya Lisesine tayini çıkar. Müdür olarak başladığı görevinde üç yıl kalacaktır. Arif Nihat Asya Biyografi olarak baktığımızda çetin bir hayat yaşadığını görürüz. Hayatı mücadelelerle geçer. Bunlardan biriside Adana’da iken yaşanan bir anlaşmazlıktan dolayı, 1948 yılında Edirne’ye sürgüne gönderilmesidir.
DP Adana Milletvekili olarak 1950 yılında mecliste vekillik yapmaya başlar. Görevi bitince tekrar eğitmenliğe dönüp Eskişehir Lisesi’nde işe başlar. Eğitmenliği ve öğrencileri çok seven sanatçı, bir dönemde Lefkoşa Erkek Lisesi’nde öğretmenlik yapmıştır. Eğitmen olduğu halde 1962 yılında Ankara’da görev yaparken Gazi Lisesi’nden emekliye ayrılır. Arif Nihat Asya Hayatı ve Eserleri 1975’de sanatçının vefat etmesiyle sona erecektir. Şair vefatıyla birlikte, Ankara Karşıyaka Mezarlığına defnedilir.
Edebi Karakteri
Türk Edebiyat Tarihi’nde şiirleriyle tanınan şair, gezip gözlemlediği vatanını, tabiatı Türkçülüğü zaman, zamanda kendi hayatından kesitleri işlemiştir. Şiirlerinde divan edebiyatının izlerini bulduğunuz gibi, çağcıl şekilde yazılmış mısralara rastlamak da mümkündür. Bu arada rubaide şiirlerinde mevcuttur.
Adana’da yazıp hayat verdiği Arif Nihat Asya’nın bayrak şiiri ile tanınmıştır. Öyle ki ‘’Bayrak Şairi’’ lakabını almıştır. Okul yıllarındayken aruz ölçüsüyle yazdığı şiirleri, tekniğini geliştirdikten sonra, hece ölçüyle yazmaya başlamıştır. Bu arada aruz ölçüsüyle kaleme aldığı eserlerde, en çok rubailer dikkat çekicidir. Çok yönlü sanatçının serbest ölçüde şiirlerine de rastlanır. Devam eden edebi kişiliğini şöyle sıralayabiliriz.
- Dil yapısı, halkın içinden ve deyişlerden de etkilenerek kaleme alındığı için dinamik ve canlıdır.
- Bazen Nükteli bazen de yergiye yer açtığı eserleri çoğunlukla lirik ve didaktik tarzda yazılmıştır. Eserleri üç kategoride incelemiş olursak. Bunlar destani şiirler, mistik şiirler ve yurt güzellemeleridir.
- Sanatçının şiirlerinde ‘’nesir’’ tarzında yazımlarla karşılaşmak da mümkündür.
- Sanatçı, serbest dediğimiz, ölçü ve kafiye olmadan da şiirler yazmıştır.
- Milliyetçi duygularla kaleme alınan eserlerde, ortak kültürümüzden de etkilenmiştir.
- Şiirlerde ana tema doğa, aşk, vatan, tarih, bayrak şeklindedir.
- Şairin modern şiir anlayışı da bulunmaktadır.
Arif Nihat Asya Eserleri
Kurtuluş gününde ‘’Bayrak’’ şiirini Adana’da yazıp dile getirmesiyle ünlenmiştir. Arif Nihat Asya eserleri incelendiğinde öğrencilik yıllarında ki eserlerde, milliyetçi duygularla yazıldığını net bir şekilde görebiliyoruz. Olgunluk döneminde ise, şiirlerde hece ve aruz ölçüsünü kullanması dikkat çekici. İşte o şiirlerinden bazıları aşağıda ki gibidir,
Şiirleri:
- Kıbrıs Rubaileri
- Yastığımın Rüyası
- Aynalarda Kalan
- Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor
- Bütün Eserleri
- Kökler ve Dallar
- Kova Burcu
- Dualar ve Aminler
- Ayetler
- Rubaiyyat-ı Arif
- Kıbrıs Rubaileri
- Heykeltraş
- Kube-i Hadra
- Şiirler
- Nisan
- Avrupa’dan Rubailer
- Emzikler
Bayrak şiiri:
Sohbet havasında yazılmış eserde, bayrağa adeta sembolik olarak hayat verilmiş. Vatansever duygularla yazılmış mısralar, bu vatan uğruna kaybettiğimiz şehitlerimiz, henüz gelinlik yaşında kaybettiğimiz kardeşlerimiz olsa bile bayrağımızı en sonunda azimle dalgalandıracağımızı oldukça milli duygularla anlatılmış. Öyle ki en az milli marşlarımız kadar, heyecan verici ve duygusal bir şiir.
Dua : Tasavvufi duygularla kaleme alınmış eserde sanatçı, yaratıcıya yapılan yakarışta, vatanı ezansız, mahyasız, savaş meydanlarını kahramansız, ve yurdu Müslüman’ sız bırakmaması için dilekte bulunuyor.
İnanmak : Kavuşmak için uzun yıllar geçmesini beklemek zorunda kalınsa bile,solunan havada, içilen suda ve evinde sevdiği kişiyle karşılaşmayı ummak, ve yaşadığı sevdayı kimse bilmeden, iki kişilik olarak yaşamak istediğini sanatçı eserinde dile getirmiştir.
Tek başına başladığı hayat yolculuğunda adeta tırnaklarıyla kazıyarak bir noktaya gelmiş olan Arif Nihat Asya, çektiği bu zorluklardan güçlenerek ve üreterek çıkmayı başarmış nadide bir kişiliktir.