Bayburtlu Zihni Divan şiiri ve halk şiiri türü bakımındaki eserleriyle tanınmış şairdir. 1798 ile 1799 yılları arasında doğduğu bilinmektedir. Kesin olarak bilinmesede, söz ettiği şiirlerindeki bilgilere bakılarak bu aralık bulunmuştur. Bayburtlu Zihni hayatı ve eserleri bakımından tarih sayfalarındaki yerini yüz yıllardır korumaktadır. Kendisi Bayburt’ta doğduğu için ismi Bayburtlu Zihni olarak anılmaktadır. Kayıtlara “Bayburtlu Zihni, Hacı Osman’ın oğludur. 1797 senesinde Bayburt’ta dünyaya gelmiştir” şeklinde geçildiği söylenmektedir.
Hayatına gelecek olursak, Trabzon ve Erzurum medreselerinde öğrenim gördü. Devamında İstanbul’a yerleşti ve on yıl kadar çeşitli yerlerde katiplik yaptı. Divan şiiri türünde yazdığı kasideler ve şiirler ile tanındı. Buradaki ününden sonra tekrar Bayburt’a dönen Zihni, 1828 yılında Ruslar’ın Bayburt’u işgal etmesiyle tekrar buradan ayrılmak durumunda kaldı. Sonraki yıllarda Bayburt, Mısır, Erzurum, İstanbul ve Anadolu’nun çeşitli topraklarında gezen Zihni, son olarak Trabzon civarındaki Olasa köyünde yaşamını yitirdi.
Yaşamında Moralı Derviş Paşa, Eğinli, Galip, Rauf paşaların katipliği yapmıştır. Buralardaki yapmış olduğu görev ile kendini büyük oranda geliştirmiş ve deneyim kazanmıştır. Bunların dışında, Vasıf Paşa’nın mektupçusu olmuştur. Hacdan geldiği yıl tahta çıkan Abdulmecid’e cülussiye kasidesi takdim etmiş ve ertesi yıl yazmış olduğu divanı Babıaliye takdim etmiştir. Tüm bu girişimlerinin devamında hocalık rütbesini almayı başarmıştır.
Bayburtlu Zihni’nin edebi eserlerini inceleyecek olursak, yazmış olduğu şiirlerini hem aruz hem de hece ölçüsüyle yazmıştır. Aruz ile yazdığı şiirler vefatından sonra Divan-ı Zihni adı altında yayımlanmıştır. Ancak Zihni, ün kazanmasını koşma ve destanlara borçludur. Yayımladığı koşma biçimindeki ağıt ile büyük ün kazanan Zihni, devamında buna benzer eserlerde sunmuştur. Bayburtlu Zihni ağıt türü ile günümüze ulaşan örnekleri, şairin en önemli eser türlerinden biri olduğu kabul edilmektedir.
Bayburtlu Zihni Sergüzeştnâme eserinde başından geçen serüvenleri, yergi, şiir ve destanlar biçimiyle anlatmıştır. Bu eserinde divan şairi olmak kaygısını güderdi. Ancak günümüze kadar olan ününü heceyle söylemiş destanları ve koşmaları yaşatmaktadır. Divanında, divan şiirinin bütün şekilleriyle yazılan şiirleri mevcuttur. Usta hicivci olarak bilinen Bayburtlu Zihni, benzer eserlerinde bazı noktalarda küfürlere de baş vurmaktaydı. Ancak ustalığını günümüze kadar Bayburtlu Zihni hiciv eserleri olarak korumuş ve aktarmıştır.
Bayburtlu Zihni, hem aruz hem de hece vezni ile şiirler yazmış olup, sağlığında divan hazırlatarak bunu saraya sunmuş olan nadir halk şairlerinden birisidir. Aruz vezni ile yazdığı şiirleri sayıca daha fazla olmasına karşın, hece ile yazmış olduğu destanları ve koşması ile ün kazanmıştır. Bu yönü itibariyle Dertli, Develili Seyrani, Aşık Ömer, Gevheri ve benzeri aşıklarla birlikte değerlendirilmelidir.
Edebi kişiliğini maddeler halinde açıklayacak olursak aşağıdaki gibidir.
- Taşlama alanında ustalığa sahip bir isimdir.
- Az sayıda olan ve hece ile söylenmiş destanları ve koşmaları ile tanınır.
- Bayburtlu Zihni’nin divanında, divan şiirinin tüm halleriyle yazılmış şiirleri mevcuttur.
- Divanında, gazeller ve müstezatlar orta derecede başarılı ve ahenklidir.
- Bayburtlu Zihni’nin Divan’ı, Sergüzeştnâme isimli, kendi hayatını hikaye eden mesnevisi mevcuttur.
- Bayburtlu Zihni, 19.yüzyılın halk şairlerindendir.
- Divan ve halk şiiri türündeki yapıtları ile tanınmış bir şairdir.
Ölümünden sonra onun gibi olmak isteyen birçok aşık kendisinin yolunu izlemiş ve örnek almıştır. Bayburtlu Zihni, ilham kaynağı olmasının yanı sıra Osmanlı zamanında bıraktığı eserler ile o günün şairlerine yol göstermiştir.
Bayburtlu Zihni, eserleriyle ünlenen ve eserin sahibi olarak şöhretini pekiştiren bir sanatkardır. Bu şöhretini de yapmış olduğu ustaca eserlere borçluydu. Aşağıda bunları kısaca inceleyelim.
Divan-ı Zihni
1876 tarihinde İstanbul’da Bayburtlu Zihni’nin oğlu Ahmet Revayi tarafından yayımlanmıştır. Divan-ı Zihni, 160 sayfalık mürettep bir divan olarak görülse de önemli farkları bulunmaktadır.
Sergüzeştname-i Zihni
Yazma halinde bulunan bu eserin tüm nüshası bulunamamıştır. Toplam 11 nüshası bulunmuştur. Bayburtlu Zihni’nin ününü arttıran destanları bu eserin son kısımlarında bulunmaktadır.
Kitab-ı Hikaye-i Garibe
27 varaklık bir eserdir. Bayburt beyi Abdullah’ın hayatının hikayeleştirilmiş şeklidir. Eser Ahmet Sevgi ve Saim Sakaoğlu tarafından 1992 senesinde yayımlanmıştır. Düzyazı ağırlıklı, basılmamış bir eseri daha bulunmaktadır. Bayburtlu Zihni bu eserindeki Abdullah Bey’in acılarla dolu serüvenini konu almasıyla çağına göre oldukça ilginç bir eser ortaya koymuştur.
Bayburtlu Zihni şiirleri olarak bazılarına bakacak olursak,
- Otlakçı Destanı
- Sümbülü Yok Gülü Yok Andelibi Var Amma
- Yürü Gönül Azm Et Bir Gülistana
- Senden Ayrılalı Ey Kaşı Keman
- Bani Getirdiler Divan Aşkına
- Ah Elinden Zülfü Kemendim
- Karşı Dağlar Kar Dolu
- Yürü Gönül Azm Et Bir Gülistana
- Kalkın Ara Yerden Dumanlı Dağlar
- Senden Ayrılalı Ey Kaşı Keman
- Adem’e Bir Ma’nide Gülzar-I Cennettir Vatan
- Sefine Gönlümü Deryaya Saldım
- Firkat-İ Şad İle Mihman Geleli
- Eylen Ey Sevdiğim Şah-I Hübanım
- Bunaldım Yar Sana Sitemkar Dedim
- Eşek Destanı
- Öz Otağı Terk Eylemiş
- Katip Sen Yaz Yâre Tez Elden
- Saba Mülkün Verir Bade
- Katip Sen Yaz Saba Sen De Kerem Kıl
- Söyle
- Vardım Ki Yurdundan
- Bunaldım Yar Sana Sitemkar Dedim
- Seni Bağı İremden Mi Kaçırmış
- Ah Elinden Zülfü Kemendim
- Yıkmış Çadırların Göz Etmiş Leyla
gibi örnekler verebiliriz.
Bayburtlu Zihni’nin yaşamı ve sanatı Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu ve Saim Sakaoğlu tarafından 1928 yılında hazırlanan Bayburtlu Zihni adlı iki kitapta ele alınmıştır. Bu sayede günümüze kadar ulaşan bu değerli eser ve kişiliğin hikayesi, tecrübesi aktarılmış oldu.