Hint asıllı yazar Rabindranath Tagore’in kaleme aldığı Gora isimli roman, dünyada en çok okunan romanları arasında yer almaktadır. Bengal ve Hindistan edebiyatının en popüler eserlerinden biri olan Gora konusu, Hindistan’ta geçmekte ve ülkenin İngiliz sömürgesi altında bulunduğu yıllardaki yaşamlarına dair çarpıcı kesitler sunmaktadır.
Ünlü yazar Rabindranath Tagore, 1913 yılında Gora isimli eseri ile Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanmış ve böylelikle tüm dünyada tanınır hale gelmiştir. Gora romanının ilk yayınlandığı tarih ise 1910 yılıdır. Aynı zamanda Rabindranath Tagore’un yazdığı Gora, Milli Eğitim Bakanlığı 100 Temel Eser arasında bulunmaktadır.
Gora (Rabindranath Tagore) Özeti
Ünlü roman Gora (Rabindranath Tagore) özeti kapsamında, Hindistan’da geleneksel yaşam tarzını seçmiş olan Hindular ile çağdaş bir yaşam tarzını benimsemiş ve Brahmanlar olarak ayrılmış olan Bengali halklarının, Kalküta’da yaşadıkları ele alınmaktadır. Roman boyunca İngiliz sömürgesi altında yaşayan bu iki farklı düşünceye sahip olan topluluğun birbirleri ile yaşadıkları ve İngilizlerin Hintlilerin yaşamları üzerinde ki etkileri çarpıcı bir biçimde anlatılmaktadır.
Roman; Binoy’un bir gün evinde otururken bir kazaya şahit olması ile başlamaktadır. Romanın başkarakterlerinden birisi olan Binoy kazayı görünce kaza geçiren genç kız ile babasına yardıma koşar ve onları evine davet ederek tedavilerinde yardımcı olur ve doktor parasını da öder. Bir süre geçtikten sonra ufak bir çocuk Binoy’un doktora ödediği parayı geri getirir ve bu sırada çocuktan yardım ettiği yaşlı adamın kim olduğu öğrenir. Yaşlı adamın adının Pareş Babu olduğunu öğrenen Binoy, daha sonra onların daveti ile evlerine gider ve aralarında bir dostluk kurulur.
Binoy çağdaş düşüncelere daha yakın bir karaktere sahip iken, Binoy’un en yakın arkadaşı ve romana ismini veren Gora ise aksine geleneksel düşünce tarzına ve Hindu dinine ve geleneklerine aşırı derecede bağlı olan birisidir. Binoy yapı olarak çok uysal ve iyi biridir. Yine de bu iyiliği Gora ile sık sık tartışmasına engel olamamaktadır. Gora, Binoy’u arkadaş olarak çok sevmesine rağmen, onun dine bağlı olmayışı yüzünden ona çok kızmakta ve bu nedenle ikili arasında gerginlikler yaşanmaktadır.
Pareş Babu’nun evine Gora ile birlikte giden Binoy ise Pareş’in kızı Lolita’ya âşık olmuştur. Gora ise Pareş’in kızı olan Suşarita’ya aşık olmaya başlamıştır. Pareş’in kızları ise Gora’nın aksine gayet çağdaş düşünen insanlardır. Bu nedenle Gora geleneksel kurallara bağlı olduğundan ötürü Suşarita’dan çok hoşlansa da fikir çatışmaları yüzünden ondan kaçmaktadır. Pareş’in bağımsız olan ve kendine güvenen bir karaktere sahip olan kızından Gora çok etkilense de, kendi dini duygularına göre onu bir yandan da kınamaktadır.
Bu nedenlerden dolayı da Binoy ile Gora arasında tartışmalar yaşanmaya başlamıştır. En sonunda Gora Pareş’in evinden ve Suşarita’dan uzak durmak için uzun bir yolculuğa çıkmaya ve kendini daha dine adamaya karar vermiştir. Öte yandan ise Gora uzun yolculuğunda iken Binoy ile Lolita evlenmeye karar vermiştir. Üstelik bu evlilik, Hindistan geleneklerine göre olmayacak ve ikisi de dinlerini değiştirmeden gerçekleşecektir. Yolculuktan geri dönen ve bunu duyan Gora bu yüzden Binoy’a çok kızmış ve ikili arasında çok büyük bir tartışma yaşanmıştır.
Geri dönen Gora, Suşarita’ya olan aşkının büyük bir hızla devam ettiğinin farkına varmış ve Suşarita’nın teyzesinin bulduğu biriyle evleneceğini duyunca çok üzülmüş ve kendini daha çok Tanrı’ya adamıştır. Öte yandan Suşarita’da Gora’ya âşık olduğunun daha çok farkına varmış, bu yüzden evlenmemiş ve Gora’ya olan aşkı yüzünden onun dini olan Hindu dinine geçmeye karar vermiştir.
Bu arada Hint geleneklerine göre evlilikleri geçersiz olsa da, Binoy ile Lolita evlenmiştir. Gora kendini arındırmak için Ganj nehrine gitmeye karar vermiştir. Ganj nehrinde arınmak için hazırlıklarını yaptığı sırada ise babasının ölmek üzere olduğunu öğrenmiştir. Babasının yanına koşan Gora onun ölüm döşeğinde itiraf ettiği büyük bir gerçekle şok yaşamıştır.
Gora’nın babası ona bütün gerçekleri anlatarak, Gora’nın aslında İngiliz soyundan gelen birisi olduğunu itiraf etmiştir. Hint geleneklerine ve Hint dinine çok bağlı olan Gora bu büyük gerçekle çok sarsılmıştır. Daha sonra ise kendini toplayınca Gora hemen Suşarita’nın yanına koşup, artık bir dini olmadığını ve evlenebileceklerini ona itiraf etmiştir.
Gora (Rabindranath Tagore) Konusu ve İncelemesi
Konusu dâhilinde ve Gora (Rabindranath Tagore) incelemesi olarak, romanda olan başkarakterler şunlar olmaktadır;
- Gora: Romanın başkahramını olan Gora konuşma yeteneği çok güçlü ve lider özellikleri taşıyan bir karakter sergilemektedir. Aynı zamanda Gora Hint geleneklerine ve dinine aşırı derecede bağlı olan birisidir.
- Binoy: Romanın en önemli karakterlerinden birisi olan Binoy, Gora’nın arkadaşı olup, aynı zamanda çok kibar ve iyi kalpli bir insandır. Brahmanlara katılması ile Gora’yı düş kırıklığına uğratmıştır.
- Pareş Babu: Brahmandır ve güçlü bir kişilik sergilemektedir..
- Lolita: Çağdaş, güçlü ve kendine güvenen bir kadındır. Aynı zamanda Pareş babası, Binoy ise sevdiği adamdır.
- Suşarita: Pareş’in kızı, Gora’nın ise geleneklerine karşı olmasına rağmen âşık olduğu kadındır. Suşarita’da kardeşi Lolita gibi güçlü ve çağdaş bir kadındır.
Yayınlandığı günden beri, yani 1910 yılından beri tüm dünyada sevilerek okunan Gora romanı, aynı zamanda yazıldığı dönemi anlatan yapısı ile de tarihe ışık tutan önemli eserlerden biri olarak kabul edilmektedir.