Göl Çocukları yazarı İbrahim Örs’ün hayatı detaylı bir şekilde araştırıldığında; kendisi bir çocuk edebiyatçısı olarak tanınmaktadır. İbrahim Örs takvimler 1928 senesini gösterdiğinde Trabzon’da hayata gözlerini açmıştır. Doğduğu il olan Trabzon’da ilkokul ve ortaokul yıllarını geçiren yazarımız, bunun ardından Gazi Eğitim Enstitüsünde öğrenim hayatını tamamlamıştır.
Trabzon’da yaşadığı ve lisede öğrenim gördüğü dönemde Yeni Yol ismindeki gazete ile gazeteciliğe göz kırpmıştır. Mesleğe atıldığında Milliyet ve Son Saat adlı gazetelerde çalışmış ve tanınmaya başlamıştır diyebiliriz. Hatta Örs, Diyarbakır şehrinde Milliyet gazetesinde şeflik görevi yapmıştır. Edebi hayatında sürekli olarak çocuklara yer veren ve çocuklar için kalemi eline alan İbrahim Örs; 1955 Türkiye Gazeteciler Sendikası Haber Yarışmasında üçüncülük ödülüne de layık görülmüştür.
Göl Çocukları Özeti
Göl Çocukları özeti incelendiğinde; Göl kenarında artık gelenekselleşmiş bir yarış vardır ve bu yarış her sene oradaki insanlarda heyecan uyandırmaktadır. Köpeklerin yarıştığı bu yarışmada gölde en hızlı yüzen köpeğin sahibine ödül verilmektedir. Bu yarış okulların tatil dönemine denk geldiğinden dolayı hem okula gitmeyen çocuklar için hem de okulu tatile giren çocuklar için çok eğlenceli bir aktivite olarak görülmektedir. Selçuk’un sevimli dostu Arap köpekler arasında en hızlısı olarak bilinmektedir.
Selçuk çok büyük bir heyecan içerisindedir ve yarışmanın sonucunu beklemektedir. Bu esnada bir tuhaflık olur ve bir araba göl kenarına yanaşarak durur. Arabanın içerisinde mavi gözlü, sarışın bir adam çıkar ve adamın konuşmasından yabancı birisi olduğu bellidir. Adam isminin Kurt Goldman olduğunu ve Almanya’dan geldiğini Türkiye’yi çok sevdiğini söyler. Bu köyü merak ettiğini ve burada misafir olarak bir süre kalmak istediğini belirten Goldman, konuksever köylü halkı tarafından çok hoş karşılanır. Tam bu sırada gölde olan köpek yarışı bitmek üzeredir ve Goldman’ın bu yarış ilgisini çekmiştir.
Goldman ilk üçe giren köpeklerin sahibine para vereceğini açıklamıştır ve tahmin edildiği gibi Arap birinci olmuştur. Goldman’ın verdiği ödülü alan üç çocukta bu ödülü Ortaokul Yaptırma Derneğine bağış olarak vereceklerini dile getirir ve herkes bu çocuklarla gurur duyar. Selçuk babası tarafından inşa edilmiş kulübe gibi bir evde yaşamını sürdürmektedir ve de Selçuk’un annesi tarlada çalışmaktadır. Babası ise ırgatlık ile geçimini sağlamaya çalışmaktadır. İki tane küçük kardeşi bulunan Selçuk okumak ve iyi bir mesleğe sahip olmak istemektedir.
Ailesi de Selçuk’u ne kadar okutmak istese de köyde ortaokul yoktur ve şehirde çocuk okutmak bu ailenin şartları için deyim yerinde ise imkânsızdır. Selçuk’un Duygu isminde bir arkadaşı vardır ve o da bu sebepten üzülmektedir fakat maddi durumu elverişli olan Duygunun ailesi onu en yakın şehre iyi bir eğitim alması için gönderilmiştir. Selçuk sürekli olarak bunları düşünmekte ve üzülmekten kendini alıkoyamamaktadır.
Ortaokul Yaptırma Derneğindeki durum ise içler acısıdır. İyi kalpli köy halkı elinden gelen desteği yapsa da parasal yetersizlikten dolayı okul yaptırmak çok zor görünmektedir. Goldman derneğe para bağışında bulunmuştur ve Almanya’ya döndüğünde de yardım edeceğini dile getirmiştir. Kabadaki göl halkın geçinmesine de yardımcı olmaktadır ve Goldman’ın teknesi bu gölde bulunmaktadır.
Sürekli göle gelerek burada göle giren Goldman’ın gölde ne yaptığı Selçuk ve Duygu tarafından merak edilmektedir. Bir gün gizlice Goldman’ı izlemeye göle giderler ve sandala binerler. Birden balık adam kıyafeti ile Goldman’ı görürüler ve ona yaklaşmaya çalışırlar. Ama tam bu sırada çok büyük bir fırtına kopar ve sandalı yağmur basar. Yüzme bilen Selçuk zorlanmasa da Duygu boğulmak üzeredir. Onları gören Goldman oradan onları kurtarır ve halk tarafından kahraman ilan edilir. Bundan sonraki gün Duygu ve Selçuk gazetede bir haberi görürler.
Habere göre göllerin altında tarihi eserlerin olabileceği yazılmaktadır. İki arkadaş Goldman’ın bir tarihi eser kaçakçısı olduğundan şüphelenir. Bir gün Goldman gölde iken çadırını karıştırılırlar ve bir şey bulamazlar. Sonrasında çadırının karıştırıldığını anlar ve şikâyet eder. Jandarmanın araştırması sonucunda çadıra girenlerin Duygu ve Selçuk olduğu anlaşılır.
Selçuk ve Duygu anlatsa da kimse onlara inanmaz. Bunun sonrasında bir gün yine Goldman’ı izlerlerken bir tahta parçası ile gölden çıktığını gören çocuklar çok şaşırırlar ve hemen muhtara anlatırrlar. Jandarma gelir ve Goldman tutuklanır. Goldman’ın bir tarihi eser kaçakçısı olduğu anlaşılır. Çocukların bu suçu ortaya çıkardığını duyan vali köye okul yaptırır ve de öğretmen atar.
Göl Çocukları Konusu
Göl Çocukları konusu hakkında bilgilendirme yapacak olursak Selçuk ve Duygu’nun köylerinde okul olmadığını ve bu yüzden okula gitmekte sorun yaşadıklarını konu edinir. Köye Goldman adında bir yabancı gelir ve onun gelişi ile her şey değişmektedir.
Goldman’ın yaptıkları, iki arkadaş ve köpekleri Arap’ın maceralı serüvenini konu edinen bu kitap yazara şöhretin kapılarını da aralamıştır. Duygu ile Selçuk çok yakın iki arkadaştır ve onların en eğlendiği zaman göl kenarında oturup etrafı izledikleri zamandır.
Göl Çocukları İncelemesi
Kasabalarında ortaokul olmayan öğrencilerin maceralı serüvenini konu alan bir çocuk romanıdır. Duygu, Selçuk’un en yakın arkadaşı olarak kitapta karşımıza çıkmaktadır. Selçuk ise hem romanın başkahramanı hem de ilkokulu bitirmiş, başarılı, zeki bir çocuktur. Arap köyün en hızlı köpeğidir ve Selçuk’un en yakın arkadaşlarından birisidir. Kurt Goldman adında bir yabancının köye gelmesi ile durumlar değinecek ve maceralı serüvenimiz başlayacaktır. Göl Çocukları incelemesi hakkında söyleyeceklerimiz bu kadardır.