Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın ölümsüz eseri Gulyabani fiyat olarak oldukça uygun ve 9,10 TL’dir. Gulyabanî romanı, Hüseyin Rahmi Gürpınar tarafından kaleme alınan ve 1913 senesinde yayımlanan, yazarın karşı olduğu peri, gulyabanî gibi bâtıl inançlarla masum ve namuslu insanların nasıl aldatıldığını anlatan ve bilimsel düşünceyi savunan bir eserdir.
İçerisinde Gulyabanî hikâyesinden başka, Gönül Ticareti ve Melek Sanmıştım Şeytanı isimli iki hikâye daha bulunmaktadır. Bu eser ile bilime inanmamız ve batıl inanışlardan uzak durmamız gerektiğini öğreniyoruz.
Gulyabani Özeti
Gulyabani özeti incelediğimizde bilime olan güvenimiz artacak ve aslında bu varlıklara olan korkularımızın altının ne kadar boş olduğunu anlayacağız. Muzip bir kız olan Munise; çekici, akıllı ve aynı zamanda da bakımlı birisidir. Annesi ve babası o daha çok küçükken hayata gözlerini yumar. Munise evlenir Ama Munise kocası ile çok anlaşamaz ve bir gün kocası evde değilken kaçar.
Daha sonra annesinin dostu olarak bildiği Ayşe Hanım isminde bir kadın onu bulur ve onu hizmetçilik yapabileceği bir yerin olduğunu dile getirir. Ama Ayşe Hanımın Munise’ye bir önerisi vardır ve o da şöyledir ki; Eğer orada kalıp iyi para kazanmak ve daha sonra kendine yuva kurmak istiyorsa orada olup bitenleri kimseye dillendirmeyecek ve bunlara hiçbir şekilde karışmayacaktı. Munise bu fikri çok benimser ve kabul eder. Ayşe Hanım Munise’yi bir dağın tepesinde bulunan çok güzel ve ihtişamlı bir eve götürür. O evde Çeşmifelek Kalfa ve Ruşen isimli iki hizmetçi bulunmaktadır.
Bunun hemen sonrasında Ayşe Hanım Munise’yi orada bırakır. Munise bu köşkün tuhaflıklarına karşı şaşkınlığını gizleyemez. Çünkü cin, peri ve gulyabani gibi varlıkların olmadığını düşünen Munise, artık bunlara inanmaya başlar. Munise Ayşe Hanımın onu buraya para için getirdiğini anlar ve geriye dönmek ister ama dönemeyeceğini söylerler. Munise’nin olduğu evin her köşesinde geceleri cinler ve periler bulunmaktadır. Bunlardan Munise’ye en korkunç geleni ise gulyabanidir. Görünmez varlıklar tüm gece bu evin etrafına gelip odalara girerek garip garip sesler çıkarır ve Munise’ye musallat olurlar.
Munise ise ona verilen önerilere göre hareket ederek sessiz kalır, bu da benim alın yazımdır der, kendini bu şekilde avutur. Günlerden bir gün gece bir erkek peri Munise Hanımın yattığı odaya girer ve Munise bu durum karşısında şaşkınlığını saklayamaz. Bu erkek perinin ismi Hasan’dır ve çok güzel yüze sahip, yakışıklı birisidir. Hasan kendisinin doğaüstü bir varlık olmadığını ve Munise’yi bu evden kurtarmak istediğini söyler ama Munise bu olanlarla sürekli karşılaştığından onun söylemlerine inanmaz.
Hasan ise ona sevdalı olduğunu ve onu çok sevdiğini, onun için her şey yapabileceğini söyler. Bunun ardından sonra Hasan’ın bir insan olduğu ve şehirden bu köye taşındığı anlaşılır. Hasan en sonunda bu cin, peri zırvalıklarının altında başka bir iş olduğunu anlar ve bunu ortaya çıkarır. Meğer cin, peri ve gulyabani muhabbeti birer saçmalıkmış. Bunların hepsi cin, peri ve gulyabani kılığına girmiş, halkı kandıran insanlar imiş. Bu insanlar cahil köy halkını aldatır ve gurursuz işler yaparlarmış. Hasan onlara bunun yanlış olduğunu anlatır ve ceza verir.
Daha sonra Munise Hasan ile mutlu mesut evlenir, evde hizmetçilik yapan Çeşmifelek Kalfa ve Ruşen’e de birer eş bulurlar. Onlar da büyük bir sevinç ile ömürlerini devam ettirir. Evin sahibi, kadın da Munise ve Hasan ile beraber belli bir süre yaşar ve daha sonra hayatını değiştirerek bütün mülkünü onlara verir. Hasan ile Munise hayatlarını büyük bir sevinç ile sürdürürler ve mutlu mesut yaşarlar.
Gulyabani Konusu
Cahil olmamak, batıl düşüncelerden kurtulmak, bilimsel düşünceye değer vermek gerekir, öbür türlü istenilen şekli alırsın ve Gulyabani romanının bize sunduğu ana düşünce budur diyebiliriz. Gulyabani konusu hakkında düşünmek ve okumak batıl inançların gerçekte olmadığını anlamamızı sağlar. Roman, annesi ve babasını kaybeden Munise’nin hayatını ele alıyor.
Munise komşuları tarafından birisi ile evlendiriliyor ama kocası ile çok anlaşamıyor. Bunun üzerine evden kaçıyor ve bir köşkte hizmetçilik yapmaya başlıyor. Bu evde yaşadığı dönemde çeşitli varlıklar görüyor ve bir gün Hasan adında birisi onu kurtarıyor. Bunların hepsinin yalandan ibaret olduğunu Hasan ortaya çıkarabiliyor. Batıl inançları konu edinen bu kitap aynı zamanda da Munise’nin hayatını anlatıyor.
Gulyabani İncelemesi
Kitapta en çok geçen isimler şöyle sıralanabilir; Munise, Ayşe Hanım, Çeşmifelek Kalfa ve Ruşen. Munise romanın ana karakteri ve olayların ortasında bulunmaktadır. Ayşe Hanım Munise Hanımın annesinin eski arkadaşı olarak karşımıza çıkmaktadır. Hasan ise Munise’ye deliler gibi âşık olan, bilime inancı olan birisidir. Çeşmifelek ve Ruşen ise bu evin görevlileri olarak romanda bizi karşılıyorlar. Gulyabani incelemesi yaparken Hasan’ın bilime inanan ve olayların aslını göstermesi dikkatleri çekiyor.
Romanda masalcı tarafın çok ağır basması kitabı sürükleyici ve zevkli bir hale getirmiştir. İnsanların her daim bilimsel fikirlere yer vermesi gerektiğini savunuyor. Her söylenenin doğru olmadığı ve bu sebep ile inanmamak gerektiğini vurgulaması bakımından gençlerin muhakkak okuması gereken bir eser olarak raflarda yerini alıyor. Bu kitabın basım yılı ise Ocak 1995 olarak kayıtlara geçmiştir.