Fakir Baykurt’un kaleme aldığı Kaplumbağalar’ın türü romandır. Fakir Baykurt tarafından kaleme alınan, köy sorunlarını ve bunların nedenlerini ele alan, sosyal yaraları tam anlamıyla irdeleyen, halk tarafından çok sevilen bir romandır. Takvimlerimiz Eylül 2006’yı gösterdiğinde yayınlanan bu eseri Literatür yayıncılık yayımlamış bulunmaktadır.
Yazarın da dedikleri ele alınacak olursa bu eser; bütün türdeki teknik ve teknolojik gereçlerin önemli ilerlemeler gösterdiği ve üretmeyi alabildiğin arttığı bu evrende, yemeği yıllık zahireyi, yanıp kül olmuş topraklardan elleriyle toplamaya gayret eden ve varlığını devam ettirmek için azimle üreten Türk köylüsünün yaşamından bir kesit olarak nitelendirilebilir.
Burada yazar fakirlik, köylü halkının dilinden anlamak, bürokrasi ile yarış, Alevi-Bektaşi kültür ve gelenekleri, alevi ailelerin sorunları başlıklarını irdeleyen gerçekçi, halden anlayan bir şekilde kaleme alınmış, duygudaşlık kitabıdır. Kitabı okurken köylü halkının yerine kendinizi koyuyor, verdikleri emeklerinin sonucunu almalarını istiyor ve haksızlığa karşı büyük bir üzüntüye kapılan okura bazı gerçekleri sorgulatıyor.
Kaplumbağalar’ın Baş Kahramanları
Kaplumbağalar’ın başkahramanları hakkında oldukça incelenecek nokta vardır. Öncelikli olarak eğitmen Rıza Bey’den bahsedecek olursak kendisi Tozak köyünde bir kendi halinde öğretmendir. Eğitimci olan Rıza Bey; atılımcı, aklı başında, bilge bir beyefendidir ve kendisi köy halkına sürekli yardım eden, merhametli, olay çözücü, köylü halkının güvendiği bir kapıdır. Onun gerçek bir çabası vardır o da köy halkına elinden geldiğinde yardım etmektir. Diğer kahramanlarımızdan birisi olan Kır Abbas; Tozak Köyünün önde gelenlerinden birisidir. Aynı zamanda çok çalışkan, yufka yürekli ve merhametli olan köylünün bir tanesi Abbas, eğitmen Rıza Bey’e de en büyük destek veren kişidir. Abbas, köy halkına, köye yürek vermiş, kendini bildi bileli burada olan bir köy adamıdır. Evlatlarını, torunlarını ve ailesini çok sevmektedir.
Usta yazarın bu klasikleşmiş kitabında yer edinen ve bilmemiz gereken diğer önemli kahramanlar ise köy muhtarı, Battal Bey; kasabalı memur, Hamdi Bey; Kır Abbas’ın hanımı, Cennet Hanım; Kır Abbas’ın oğlu, Yusuf ve Kır Abbas’ın biricik gelini Senem Hanımdır.
Kaplumbağalar Özet
Kaplumbağalar özet hakkında konuşacak olursak hadiseler, Ankara şehrine 100 km, Kızılırmak’a 15 km mesafede olan Tozak köyünün içinde yaşanmaktadır. Alevi geleneği ve kültürü bu yoksul ve bilgisiz köyde durmaksızın sürmektedir. Ama köy, her türlü imkândan yoksun, su bile olmayan, karasal bir köydür. Bu köyde üzüm dahi yetişmemektedir. Köyün bu kuraklığı için öğretmen Rıza Bey bir teklifte bulunur. Köyün kuzey tarafındaki kurak yer tarla haline getirilebilir. Tüm köy halkı ve yufka yürekli eğitimci Rıza Bey canla başla çalışarak kısa bir zamanda o düzlük yeri bağ haline getirirler ve de arazinin o eski susuz, verimsiz, çorak halinden bir iz kalmaz.
Bu köylünün ve Rıza Beyin yaptıkları arazi o kadar faydalı bir hale gelmiştir ki ne şaraplar ne üzüm bağları daha bir sürü ürün elde edilmektedir. Köylüleri tekrardan bir mutluluk sarar ve köylerinde kaplumbağa akını meydana gelir. Hayvanların buraya gelmesinin sebebi yeşilliklerin gölgesine sığınarak güneşin amansız sıcağından kurtulabilmektir. Kır Abbas’ı, yaşlı olmasına aldırış etmeden ve de hiçbir ücret beklentisi olmadan bağın gelişmesi ve güzelleşmesi işlerinde görev almaktadır. Akşamüstü köye yabancı bir cisim düşer ve köylü yaklaşamaz pek bir korkar, çekinir. Düşen cisim bir meteoroloji gözlem aracıdır ve bu cismi okulun bir odasına kapatırlar.
Bu yaşanan ilginç hadisenin ardındaki gün köye, halkın mülkünü yazacak, hesaplayacak ve gidecek olan bir kadastro komisyonu gelir. Köylü komisyon üyeler, ne karşı oldukça temkinli ve tedbirli tutum sergiler. Herkesi şoka sokan bir hadise gelişir ve komisyon bağın devletin mülkü olduğu kararına varır. Köylü halkı ve eğitmen Rıza Bey o tarladaki emeklerini, kendilerine ait olduğunu ispatlamak için çok uğraşırlar fakat komisyonu kendilerine inandıramazlar, komisyon yazıkları raporu devlete gönderir. Bu yüzden devlet ve köylü arasında bir anlaşmazlık, husumet ve çekişme baş gösterir.
Bunun dışında bazı olaylar sonucunda da köylü ile devlet arasında bazı çekişmeler yaşanır. Köylü cahil ve zayıf olduğundan devlet ile yarışacak güçte yarışamaz. Devlet evlere yüklü kiralar yükler. Köylüler hangi avukata, yargıca gitseler de kiralara yetişemezler ve sonunda bin bir güçlükle yetiştirdikleri tarlalarını bozarlar. Köydeki tüm sığırlarını tarlaya süren Köylü halkı, yeşil tarlalarını eski haline döndürebilirler. Kaplumbağalar da eskisi gibi güneşin altında kalınca köyü terk ederler ve Rıza köy okulunda yaşamaya devam eder. Kır Abbas ise umudunu kaybetmemiş ve canından çok sevdiği yeni doğan torununa Yeşer ismini vermeyi tercih etmişse de devlete olan kırgınlık, kızgınlık ve öfkesi bir türlü dinmemiştir.
Roman Hakkında Bilinenler
Kaplumbağalar isimli eser, usta yazarımız Fakir Baykurt’un ilk baskısı tarihler 1967’yi gösterdiğinde yapılmış olan ve okuyucusu ile buluşan köylü bürokrasi çatışması, Alevi köylülerin hayat mücadelesini konu edinen bir roman olmuştur.
Usta yazarımız, 1965 senesinde Türkiye Öğretmenler Sendikası TÖS’ün ve Türkiye Öğretmenler Derneği TÖBDER’in kurulmasında bizzat bulunmuş ve TÖS’ün genel başkanı olmaya layık görülmüştür. Ama 1966 senesinde İlköğretim müfettişliğinden uzaklaştırılıp Milli Folklor Enstitüsü’ne uzman olarak atanmıştır. Yazarın en sevilen, en beğenilen ve ona şöhretin kapılarını sonuna kadar açan eseri bu eseri Kaplumbağalar’dır.