Rıfat Ilgaz, günümüzde çok tanınan ‘’Hababam Sınıfı’’ yazarı olarak bilinir ve yazmış olduğu ‘’Karartma Geceleri’’ eseri İkinci Dünya Savaşı yıllarında konu almaktadır. Muhteşem bir sadelikle yazdığı bu eser edebiyat öğretmeni ve şair olan Mustafa Ural’ın etrafında konu gelişmektedir. Karartma Geceleri konusu aslında sürekli kaçak hayatı yaşayan Mustafa’nın hayatına değil İkinci Dünya Savaşı sırasında İstanbul’daki hayatı ve dönemin yazarlarının zor durumlarda kaldığını ve çevrenin siyasi fikir ayrılığını, politik görüşleri, sanatın amacına ve doğasına ne kadar zarar verdiği anlatılmaktadır.
Rıfat Ilgaz’ın yazdığı karartma geceleri özeti içerisinde şiirleri nedeniyle hapise giren bir öğretmeni konu almakta. Mustafa Ural yani kitabın baş karakteri hapisteki yeni hayatına alışmaya çalışacaktır ve bu süreçte neden hapishaneye girdiğini hatırlamaya başlayacaktır. Mustafa Ural bir gün dolaşırken eski öğrencisinin kendi kitabını okuduğunu görmektedir fakat kitabı devlet tarafından toplatılmış ve hemen sonrasında ise polisler kapısına dayanarak öğretmeni hapise atmışlardır. Hapise girmesinin nedeni kendisi de ‘’solcu’’ adı altında şiirler yazmasıdır.
Karartma geceleri olay örgüsü aslında öğretmenin durumu fark etmesi ve Tarih öğretmeni olan arkadaşı Hüsnü ile buluşmasıyla devam eder. Arkadaşı Hüsnü, Mustafa’nın siyasete girmemesi ve siyasetten uzaklaşması gerektiğini düşünür ve kendisi ile buluşarak ailesini tehlikeye attığını düşünmektedir. Mustafa tatsız bir şekilde, evine giderken kızı sayesinde polislerin geldiğini anlar ve oradan uzaklaşır. Artık bir evi olmayan Mustafa, yardım için arkadaşı Asteğmen İlhan’ın yanına gider fakat İlhan bir asker olduğu için yardım edemeyeceğini söyler ve bir karşılık göremez. Sonra, bir tanıdığı yani Agop efendinin kahvehanesine gider. Agop efendi polislerin Mustafa’yı takip ettiğini görünce kendisini ele vermez fakat Mustafa’yı reddeder.
Sonrasında zamanında çok yardım ettiği arkadaşı Cengiz’in yanına gider ve burada bir süre yaşamayı başarmıştır. Bir süre sonra Cengiz’in sevgilisi Çiğdem polislere söyleyeceğini belirtir ve yüzünden evi terk etmek zorunda kalır. Mustafa bir sonraki adresi bir öğrencisi Nihat olur fakat orada da Nihat’ın büyükannesi yüzünden barınamaz ve ayrılmak zorunda kalır. Ara sıra kimliksiz bir şekilde polislere takılır fakat özgürlüğünü devam ettirmektedir. Hala maaşı yatmaktadır ve bu paraya ulaşmanın yolunu arayarak karısı Şükran’a ulaşmaya çalışır.
Bir gün polisler tarafından tutulur ve kimliği sorgulanır. Mustafa’yı tutan Memur Basri’dir ve Mustafa, memur ile çok cana yakın konuşarak oğlunun derslerine yardım edeceğini söyler ve kimliğini açığa çıkartmayı başararak tutuklanmaz. Yine bir süre Cengiz’in yanında kalan Mustafa bir gün dışarı çıkar ve Ayten ile karşılaşarak yazdığı bir hikâyeyi okur ve tekrar buluşma planı yaparlar. Buluşma yerine giderken daha önce karşılaştığı Basri memur tarafından tutuklanır. Karartma geceleri romanı konusu yine Mustafa’nın hapishane günlerine götürerek bir mahkemede devam eder. Mahkemede karısı Şükran ve en yakın arkadaşı İlhan’da vardır. Fakat İlhan’ın yargılanmasının sebebi sivillere benzin satmalarıdır.
Karartma Geceler Konu İncelemesi
Karartma geceleri konusu bakımından incelendiği zaman ana karakteri Mustafa’dır ve kaçak bir hayat sürmesini konu almaktadır. Mesleği öğretmenlik olan Mustafa toplumcu şiirler nedeni ile tutuklanmak istenir. Mustafa Ural, roman boyunca idealist bir tavır sergiler ve aslında düşüncelerinin arkasında durmaktadır ve şair olduğunu gururla söylemektedir. Baş karakterin bazı açılardan Rıfat Ilgaz ile benzerlikleri görünmektedir. Karartma geceleri incelemesi genel olarak belli bir dönemi ifade ettiğini düşünürsek 1940’lı yıllar diyebiliriz. Türkiye’deki koşulları, kendisi gibi siyasi düşünceleri paylaşan yazarların çektiği sıkıntıları anlatmış diyebiliriz. Karartma geceleri savunulan düşünce aslında yazarların düşüncelerini, siyasi görüşlerini rahat bir şekilde dile getirememeleri ve bunun yüzünden sürekli kaçak veya göçebe bir hayat yaşadıklarını diyebiliriz.
Roman içerisinde geçen yerler açık sözlülükle dile getirilmiştir ve net bir şekilde okuyanlara sunulmaktadır. Mustafa’nın geçtiği yerler, hapise girme nedeni, düşünceleri aslında net bir şekilde anlatılmaktadır. Aslında romanda asıl meselenin bir siyasi kavga olmadığı gerçeğini anlatmaya çalışır. Mustafa, hep ezilen halkın tarafında olduğunu ve kendi çekmiş olduğu sıkıntılar ile beraber halkın çektiği sıkıntılarla aynı olduğunu, bunalımlarını ve toplumu yansıttığını söyler. Rıfat Ilgaz bu romanın içinde de toplumcu gerçekçi bir yazar olduğunu söyler ve genellikle toplumu ilgilendiren konuları yazar. Karartma Geceleri romanı genel olarak,
- Romandaki yaklaşımlar zamanın toplumsal tespit olarak eleştirilebilir.
- İkinci Dünya Savaşı yılları sırasında İstanbul
- Sol-sağ çatışmaları.
- Yazarların ve sanatçıların genel sorunu.
- Sanatçının sorumlulukları.
- Sanatın işleyiş şekli.
- Tepkisiz kalanlar olarak değerlendirilebilir.
Karartma geceleri türü romandır ve roman işleyişi basit bir kurgudur. Tam anlamıyla hikâye doğrusal bir şekilde ilerlemez. Mustafa Ural’ın hapishane günleri ile başlar ve bu zamana nasıl geldiğini anlatmaya devam eder. Ağırlıklı olarak sürekli bir yerde barınamaması ve kaçak olarak yaşadığını ele alır ve yine sonunda hapishane ile sona ermektedir. Polisten sık sık kaçan ve yalnız kalan Mustafa Ural, siyasi görüşlerini, yaşadığı ve yaptığı şeyleri sık sık düşünür ve kendine sorular sorar. Romanın genelinde kullanılmış olan akıcı ve sade dil, yazarın vermek istediği mesajı anlaşılır olması için tercih ettiği söylenebilir. Yeri geldiğinde mesajı sık sık iletme ihtiyacı duyan Rıfat Ilgaz sürekli mesajı tekrarlar ve sonuç olarak herkes tarafından anlaşılabilen ve gerçekleri ortaya koyan romanı başarıyla oluşturmuştur.