Memleket Hikayeleri (Refik Halit Karay) Özeti, Konusu ve İncelemesi

Memleket Hikayeleri kahramanları ve özellikleri incelendiğinde hikayelerin Anadolu topraklarına ait ilk örneklerden oluştuğu görülmektedir. Hikayelerin Türk Edebiyatındaki yerinin önemi büyüktür. Hikayeler, Anadolu’yu ve orada yaşayan insanları tüm gerçekliğiyle anlatmaktadır. Hikayeler Türkçe dilinin tüm özelliklerinden yararlanılarak anlatılmıştır. Eser 1920 yılında yayınlanmış olup Refik Halit Karay’a ait olup ilk sosyal hikayeleri bünyesinde barındırmaktadır. Kitaptaki hikayeler 1908 ve 1920 yılları arasını kapsamaktadır. Kitap içerisinde 18 hikâye bulunmaktadır.

Memleket Hikayeleri Özeti

Yatık Emine: Bu hikâye, Ankara’nın ana yollarına uzak küçük bir kasabada geçenleri anlatmaktadır. Kasabada durağanlık hakimdir. Yatık Emine olay çıkarması nedeniyle bu kasabaya sürgün yemiştir. Kasabada bulunan insanlar bu durumdan memnun değildirler ve valiliğe bu durumu şikâyet etmiştirler. Valilik bu şikâyeti dikkate almamıştır ve kasaba halkının verilen karara uymasını söylemiştir. Yatık Emine kendisine ev buluncaya kadar kadınlara ait olan hapishanede kalmıştır.

Yatık Emine’nin adının geçtiği birçok yalan hikâye hızlıca kasabaya yayılmıştır. Kasabada bulunan meraklı kadınlar ve erkekler odacıya ait olan evin etrafında dolaşmaya başlarlar. Karısı evde olmadığı zaman eve gelen kapıcı nedeniyle odacının karısı mahalle baskısına dayanamayarak Yatık Emine’yi sokağa atmıştır. Yatık Emine’nin sokağa atılmasının üzerine kaymakam çözüm yolu olarak hastanede kalmasına karar vermiştir. Jandarma hastaneye kadını kötü davranarak getirmiştir. Başına gelenlere sorgusuz boyun eğdiği için kendisine ‘Yatık Emine’ denilmiştir.

Kasabadaki ileri gelen kişilerin Yatık Emine’ye ilgisi artmaya başlamıştır. Yatık Emine hastaneden alınarak başka bir eve yerleştirilmiştir. Kasabadaki hiç kimse Yatık Emine’ye yiyecek vermemiştir. Gürcü Server hastanede çalışmaktadır. Yatık Emine’ye yardım etmeye başlamıştır. Yatık Emine ve Gürcü Server dost hayatı yaşamaya başlamıştır. Kasabadaki ileri gelenler olayı duymuşturlar ve Gürcü Server’i kasabadan sürmüştürler. Yatık Emine tek başına kalmıştır. Evinde bulunan tüm eşyalar çalınmıştır. Kasabada bulunan hiçbir esnaf Yatık Emine’ye yiyecek vermemiştir.

Kış mevsimi gelmiştir. Gürcü Server ile aynı koğuşta kalan çavuş ile arkadaşı Yatık Emine’nin evine gitmeyi kafalarına koymuşturlar. İki arkadaş karanlık vakti yola çıkmıştır. Yatık Emine’nin ses çıkarmayacağını düşünerek eve varmıştırlar. Eve vardıklarında karşılaştıkları manzara korkunçtur. Yatık Emine soğuğa ve açlığa dayanamayarak ölmüştür. İki arkadaş amaçlarına ulaşamayınca küfür söyleye söyleye geri dönmüştür.

Şeftali Bahçeleri: Kasabanın dışında bulunan eşsiz güzelliğe sahip olan şeftali bahçeleri kasabada bulunan memurların eğlence mekanına dönüşmüştür. Fazla işleri olmayan memurlar bu güzel mekâna sık sık gelmektedirler. Agah Bey Yazı İşleri müdürüdür. Kasabaya geldiğinde Agah Bey’i gördüğü manzara hayal kırıklığına uğratmıştır. Agah Bey Avrupa’da kalmıştır. Agah Bey disiplin içerisinde çalışarak tüm işleri yoluna koymayı düşünmektedir ancak bu durum onun tüm memurlarla arasını bozmasına neden olmuştur.

Agah Bey’in götürdüğü tüm teklifler ödeneklerin az olması, yokluk ve imkân olmaması nedeniyle kabul edilmemiştir. Kendisine yapılan eğlence tekliflerini kabul etmemiştir. Bir gün Agah Bey bir gezi teklifini kabul etmiştir. Agah Bey de şeftali bahçelerinin güzelliğine kapılmıştır. Ertesi gün ise havuzda yıkanmanın keyfine varmıştır.

Agah Bey de kendisine tıpkı diğer memurlar gibi bir katır almıştır. Katırına rakı ve mezeleri taşısın diye bir heybe almıştır. Vakit geçtikçe kadınlarla da eğlenceye devam etmiştir. Agah Bey bir yılın sonrasında güzel Şeftali bahçelerinin kokusunu içine çekmiştir ve gel keyfim gel şeklinde söylenmeye başlamıştır.

Koca Öküz: Mustafa köyün ileri gelenlerindendir. Kasabada bulunan memurlara hediye vermesi karşılığında sözünü geçirmiştir. Lakabı ise Hacıdır. Mustafa’ya herkes saygı göstermektedir. Kendisine bir gün bir öküz almıştır. Bu Öküz ahırda hiç hareket etmeden sadece yiyip içip yatmaktadır. Öküz ne yapılırsa yapılsın ayağa kalkmamıştır. Çaresiz kalan Mustafa öküzü bir kasaba satmaya karar vermiştir ancak öküzün ahırdan alınmasını şart olarak koymuştur.

Kasap ahıra gelerek öküzü de önüne alarak gitmiştir. Bu olay Hacıyı çok kızdırmıştır. Mustafa sinirlenerek etrafında bulunanlara kızmıştır. Kasap ise öküzün öğleden sonra kesileceğini duyurmuştur. Koca öküz hikayesinin ana fikri bir kimse işin nasıl yapılacağını bilirse o iş onun için çok kolaydır.

Memleket Hikayeleri özeti bu şekilde aktarılmıştır. Kitap içerisinde toplamda 18 hikâye bulunmaktadır. Bu hikayelerin dışında kitapta ön planda olan hikâyeler,

  • Vehbi’nin Kuşkusu
  • Sarı Bal
  • Şaka
  • Küs Ömer
  • Boz Eşek
  • Yatır
  • Komşu Namusu
  • Yılda Bir
  • Sus Payı
  • Kuvvete Karşı
  • Cer Hocası
  • Garip Bir Hediye
  • Bir Saldırı
  • Ayşe’nin Yazgısı

Memleket Hikayeleri Konusu

Memleket Hikayeleri konusu Anadolu insanlarının yaşamlarıdır. Anadolu’nun değişimi, çağın manzaraları ve Anadolu psikolojisi hikâyelerin konusunu oluşturmaktadır. Kitaptaki her bir hikâye birbirinden bağımsızdır.

Memleket Hikayeleri İncelemesi

Memleket hikayeleri incelemesi yapıldığında kitabın akıcı ve sürükleyici bir anlatıma sahip görülmektedir. Kitabın ana fikri ise insanlar hangi durumlarda bulunsalar dahi onlara yardım edilmelidir ve korunmaları gerekli olduğudur. Memleket Hikayeleri olayın geçtiği yer ve zaman olarak bakıldığında Adapazarı ve ilçesi olan Karasu’da hikayelerin geçtiği görülmektedir. Bunun dışında Bursa, Sinop, Çorum, Ankara ve Bilecik illerine de hikayelerde yer verilmiştir.

Hikayelerin çoğu Anadolu’nun kasaba ve köylerinde geçmektedir. Refik Halit Karay bu eserinde en çok bürokratları kahraman olarak seçmiştir. Eserde bulunan Şeftali Bahçeleri üzerine en çok çalışma yapılan hikayedir. Bu hikâyede siyasete dair yapılan tespitler her dönemde güncelliğini korumaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir