Bu eser genel olarak bilgiye yönelik derin düşünceler içerisinde olan Sokrates yani hocasını okuyucularına tanıtıyor. Sokrates’in Savunması özeti, eserinde Sokrates’i kendisine yönelik yapılan tüm suçlamaların karşısına erdem sahibi ve gerçek bir bilge olarak çıkartırken aynı zamanda hocasının düşünce ve ruh dünyasına daha derinden bakarak okuyucularına aktarıyor.
Sokrates’in Savunması Özeti
Sokrates’in Savunması özeti Sokrates tarafından yazılan bu eski tarihi konu alan eserde, Sokrates bazı kişiler tarafından suçlanmaktadır. Suçlayanların kim olduğu tam olarak bilinmiyor. Komedi yazarı olan Aristophanes de Sokrates’i Sofistlerle yani şüphecilerle aynı kabul etmektedir. Sokrates kötü, yalancı bir insan olduğu ve her şeye karıştığı gibi suçlamalar ortaya çıkar.
Aristophanes kendi eserine Sokrates’in öğrencilere para karşılığında ders verdiğini, öğrencilerin aklını karıştırdığını yazar fakat Sokrates’in kimseye verecek bilgisi yoktu. Bir gün, Sokrates’in bir arkadaşı halka Sokrates’ten daha bilgili kimsenin olup olmadığını sorar ve Sokrates’ten daha bilgili kimse olmadığını söyler. Sokrates tüm bu olaylardan sonra bilgili bir insan olmadığını düşünmektedir ve Tanrı’nın neden böyle söylediğini düşünür
Sürekli kendinden daha bilgili birisini arar ve sonunda görür ki hiç kimse bilgili değildir. Kendisinin ayrıcalığı, bilgili olmadığını bilmesidir. Sokrates bilgili kişiyi arama sürecinde çok düşman kazanır çünkü pek çok kişinin zamanında gerçekte bilgisiz olduklarını çıkartmıştır. Önce Sokrates’in savunması adamlarının bilgisizliğini ortaya çıkarır. Sonrasında ise şairlere gitmiş, onların şiirlerini yalnız içgüdü ile yazdıklarını gösterdi.
Sanatçılarında aslında bu bağlamda aynı kusuru taşıdıklarını, bilmedikleri şeylerden dem vurduklarını ispatlamaktadır. Sokrates aslında asıl bilgiye sahip olanın Tanrı olduğunu düşünür ve bu süreçte, Sokrates kafasını meşgul eden soruların cevabını ararken çevresinde olan bitenlerin farkına varamaz. Etrafında bulunan kişiler gençleri doğru yoldan ayırdığını, tanrıların yerine yeni ibadet tanrıları koyduğunu söyler. Bu söylentiler Sokrates’i mahkemeye doğru sürüklemektedir
Sokrates, mahkûm olursa suçlandığı sebep tanrı tanımaz olduğu için değil üzerine kin çektiğinden dolayıdır. Bu gelişmeler karşısında, Sokrates çok soğukkanlı kalmıştır ve ölmek veya mahkûm olmak onun umurunda bile değildir, Sokrates sadece doğruların peşinde olmaktadır. Tehlike karşısında yılmamak, korkmamak onun prensibi olmuştur ve ona göre insanların en çok korktuğu şey olan ölüm aslında kaçınılacak bir şey olmamaktadır.
Sokrates, ideallerinden dönmemekte kararlı olmuştur ve asla Tanrı dışında kimseye boyun eğmemektedir. Sokrates’in savunmasında önemli noktalar genel olarak sürekli öğrencileri olmadığı gibi malı mülkü de yoktur ve dünya hayatına önem vermeyen bilge birisidir. Yargıçları yumuşatmak amacı ile asla mahkemeye ailesini ve çocuklarını getirmemektedir.
Sokrates, mahkemece suçlu görülür ve kesinlikle bunu beklemektedir ve hemen hiç tepki göstermez. Sokrates herkesten farklı bir kişidir ve insanların geneli gibi makama, mevkiye, dünya hayatına hiç önem vermemiştir ve insanlara, hep ahlakı, erdemi öğütlemiştir.
Mahkeme, para cezası vermez çünkü Sokrates’in parası yoktur. Sürgün edilmez çünkü sürgüne gittiği yerlerde yine halkı yönlendirebilir. Sonunda ölüm cezası verilir ve ölüm cezasına rağmen başkaları gibi ağlayıp sızlanmaz. Yaptığı hiçbir şeyden dolayı pişmanlık duymamaktadır. Platon’a göre Sokrates’in öldürülmesi için oy kullananlar çok acı çekecektir ve kurtulması için oy kullananlar ise gerçek birer yargıç olmaktadır.
Sokrates’e göre ölüm bir ceza olmamaktadır ölüm ona göre sadece bir yolculuktur. Ayrıca öteki dünyada soru sormak yüzünden mahkûm edilme tehlikesi de bulunmamaktadır. Sokrates, Atinalılardan son bir şey dilemektedir ve o da çocukları erdemden, doğruluktan ayrılırsa kendisinin Atinalılara gösterdiği gibi onlara yol göstersinler.
Sokrates, idam esnasında ölüme giderken yargıçlar da idam edilecek alana gitmektedirler fakat Platon’a göre, bunların hangisinin daha güzel ve doğru olduğunu ancak Tanrı bilir.
Sokrates’in Savunması Konusu
Sokrates’in Savunması konusu genel olarak kitap içerisinde Sokrates’in en iyi öğrencilerinden Platon tarafından kaleme alınmıştır ve dört ana bölümden oluşmaktadır. Sokrates’in Savunması edebi türü biyografidir. Genel olarak bölümler şu şekildedir,
Birinci bölümde, Sokrates’in kâhin, din bilimci Euthyphron ile diyaloğu aktarılmaktadır. Dindarlık, dine uygunluk, kutsallık ve insanın Tanrı’ya karşı görevleri gibi konular üzerine konuşurlar. Sokrates akıllıca sorularla Euthyphron’ un cahilliğini ve kibrini ortaya çıkartır.
İkinci bölümde Meletos tarafından tanrılara inanmadığı, yeni tanrılar uydurduğu ve gençlerin ahlakını bozduğu suçlamalarıyla Sokrates’i dava eder ve Sokrates bu bölümde mahkeme karşısında kendini savunmaktadır. Suçsuzluğunu ve aynı zamanda yasalara bağlılığını kanıtlamaya çalışmaktadır. Aslında onu suçlayanlar da yargıçlar da biliyor suçsuz olduğunu fakat yine de cezaya çarptırılmakta.
Üçüncü bölümde, Kriton idam gününden bir gün önce Kriton hocasının yanına gelir. Kaçmak için ikna etmeye çalışmaktadır. Sokrates bu fikre karşı çıkmaktadır ve bir insanın verdiği sözden hangi şartlar altında çıkabileceği konusunda tartışırlar.
Dördüncü bölümde Platon Sokrates’in yaşamının son gününde öğrencileriyle konuşmalarını aktarır. Sokrates’in ölüme karşı bakış açısı ve ölüm geldiği zaman ölümün nasıl karşılanması gerektiği işlenmiştir.
Sokrates’in Savunması İncelemesi
- Sokrates’in Savunması incelemesi Öğrencisi olan Platonyani Eflatun, Sokrates’in ölümünden sonra bu eseri yazmıştır.
- Sokrates’in kendisine yapılan suçlamalara verdiği yanıtlar ve kendisini suçlayanlara yönelttiği sorulardan ve mahkûm edilmesinin ardından mahkemeye sunmuş olduğu alternatif cezalardan oluşmaktadır.
- Sokrates’in Savunması ana fikri Sokrates’in savunmasından oluşmaktadır kısaca, devletin kendi çıkarı doğrultusunda, Sokrates’in nelerle suçlandığından, suçlamalarının kökenlerinin nelere dayandığından ve savunduğu fikirlerden bahsedilmektir.