Kitap Hakkında
Kitabın yayımlanma tarihinden yetmiş sene sonra Türkçe ’ye çevirisi yapıldı. Bu eserde konuşma dili ve argo kullanılmıştır. İnsanı derinden etkileyen başyapıt eserlerden birisidir. I. Dünya Savaşı’ndan Afrika’ya oradan Fransız sömürgelerine kadar olan varoluşların ve gecenin sonuna bir yolculuğa yelken açtırıyor. Celine’nin kullanmış olduğu dil yazıya dökme çabası gerçekten müthiş. Türkçe ‘ye çevrilmesi de bu yüzden biraz zorlu olmuştur. Yaklaşık iki yıllık bir çaba sonunda Türkçe ‘ye çevrilerek kazandırılan romanlardan birisi olmuştur.
Kitabın Özeti
Yazar bu kitabı 1940 senesinde ele almıştır. Hatta bu kitap yarı otobiyografik bir eser sayılabilir.
Yazar, I. Dünya Savaşı’nda Fransız ordusuna katılmıştır. Ordudan ayrıldıktan sonra Ferdinand, şirketi temsil etmek amacıyla Afrika’ya gidiyor. Fakat kısa bir süre sonra geri dönüyorlar. Ferdinand Bardamu ve yazar Ferdinand arasında bir farklılık ortaya çıkıyor. Yazar, geri döndükten sonra önce Fransa sonra İngiltere macerası yaşamaya başlıyor. Diğeri ise Afrika’da Amerika’ya gidiyor. Burada fabrikaları keşfediyor. Her iki Ferdinand’ın hayat hikayesin, tekrar Fransa’ya geri dönmeleri ve tıp eğitimi almaları ile her şey tekrardan kesişiyor aslında.
Kitabın baş kısmında Bardamu aslında kendi isteği ile orduya katılıyor. Fakat savaş alanında yaptığı gözlemler savaşın ne kadar anlamsız olduğuna dair bir bakış açısı ortaya çıkarıyor. Ama savaştan ayrılıp o sivil hayata geri döndüğünde ise savaşa karşı duruşu ve o bakış açısı tamamen kayboluyor. Yani kaybeden birine dönüşüyor. Ama gönüllü bir durum bu. Kazanmak için adım atılması gerekirken o herhangi bir adım atmıyor. Hayatını değiştirip daha olumlu bir yöne çevirebileceği her şeyde geri çekiliyor. Ferdinand Bardamu kazanacak bir şeyin var olduğuna inanmıyor. İnsanların var olan kapasitesinin de buna el vermeyeceğini düşünmüştür.
Bardamu doktorluk yaptığı zamanda bile insanlığa inanmayı tercih etmiyor. Bunun yerine o pisliğin içinde boğulmayı tercih ediyor. Ona göre hiçbir yerde birbirinden farklı değil. Sadece adı değişiyor işte. Avrupa zevk içinde ama bataktayken, Afrika sömürge altında, Amerika ise sanayileşmenin çukurundaydı. Savaş denilen şey aslında bir mazeretti. Bardamu, savaşın var olmasıyla birlikte bir umuda sahipti ama savaş bittikten sonra hiçbir şeyin değişmeyip aynı olduğunu görünce bu saçma durumun farkına varmıştır. Ayrımcılığın sonuçlarını gözler önüne sermiştir.
Ferdinand’ın yaşamış olduğu hikaye ise onun ağzından aktarılmıştır aslında. Ferdinand, dünyaya yabancılaşıyor. Ona göre dünya hiç tekin bir yer değildir. Her an her şey olabileceğinin ve zamanla yarıştığının farkındadır. Ferdinand ve arkadaşlarının bu yolculuğunu geceye çeviren şey ise güvensizlik ve belirsizliktir tamamen.
Kitabın Yazarı Hakkında
Louis Ferdinand Celine Kimdir?
Celine, 1894 yılında Fransa’da dünyaya gelmiştir. Ailesinin kökeni ise Fransa’nın kuzey batısında bir yer olan Breton’dan geliyor. 1905 senesinde çeşitli yerlerde çırak olarak çalıştı. Daha sonra farklı diller öğrenmesi adına İngiltere ve Almanya’ya gitti. Okulu bırakıp 18 yaşına basana kadar pek çok işte çalıştı. Ama o yaşlardaki iş hayatının büyük bir çoğunluğunu kuyumcularda çalışarak geçirdi. Farklı ayak işleri de yapmıştır. Daha sonra yerel kuyumculardan birinde satıcı olarak iş yapmıştır. Tam donanımlı bir eğitim almamış olsa da kazanmış olduğu parayla kendisine kitaplar almıştır. Aldığı bu kitaplarla kendisini geliştirmeye çalışmıştır. Hatta doktor olmayı çok istemiştir. Celine, 1925yılında tekrar geri dönmemek üzere ailesini terk eder. O zamanlarda daha yeni olan Milletler Cemiyeti için çalışmaya başlamıştı. Pek çok ülke gezme fırsatı bulmuştur ve bu süreç içinde de yeni bir oyun yazmaya başlamıştır. Ferdinand Celine ise son kaleme aldığı kitabı olan Gecenin Sonuna Yolculuk kitabını yayımlamıştır.