Acımak Kitap Özeti

Acımak romanı, 1928 yılında Türk yazar Reşat Nuri Güntekin tarafından yayımlanan bir romandır. Kitapta, küçük yaşlardayken kötü olaylar yaşayan ve büyüdüğünde bu olayları hala unutmayıp acıma duygusunu yitirmiş olan öğretmen bir kadının öğrencilerine davrandığı kötü tavırlar yer alıyor. Kadının babası bir gün vefat eder ve babasının yazmış olduğu bir defteri bulur. Onu okuduğunda geçmişinde yaşadığı olayların asıl yüzünü öğrenir. Asıl hikaye o andan sonra başlar. Bu romanın 1980 yıllarında çekildiği bir de dizisi vardır. Eserin ya okuyarak ya da dizisini bulup izleyerek ne anlattığını öğrenebilirsiniz.

Kitabın Konusu

Romanda küçük yaşlarda olan bir çocuğun yaşadığı sevimsiz olaylardan dolayı güzel duygularını yitirip büyümüş bir öğretmenin, babasını vefatından sonra babasına ait olan defteri okuyup geçmişteki tüm gizemleri öğrendiği anlatılıyor.

Kitabın Karakter İncelemesi

ZEHRA: Öğretmenlik yapmaktan gurur duyan lakin hayatın ona getirdiklerinden dolayı gaddar ve güçlü görünen bir karakterdir

MÜRŞİT EFENDİ: Zehra adındaki karakterin babası rolündedir. İyi bir insandır.

MEVEDDET HANIM: Zehra adındaki karakterin annesi rolündedir. Dominant ve bir şeyden hoşnut olmayan bir kişiliğe sahiptir.

FERİHA: Zehra karakterinin ablasının adıdır. Süslü bir kadındır.

TEVFİK HAYRİ BEY: Zehra öğretmenin iyiliğini isteyen bir müdürdür.

Kitabın Özeti

Zehra adındaki karakter bir okulda başöğretmenlik görevini yapıyor. Öğretmenlik ne gerektiriyor ise bütün görevleri sorgusuz sualsiz yerine getirir. Lakin küçükken karşılaştığı sevimsiz olaylar nedeniyle kinlenen zalim bir kişiliktir. Hiç kimseye acımaz. Dolayısıyla eğer öğrencileri bir hata yapıyorlarsa, o hata asla affedilmez. Okul müdürü Zehra öğretmeni öğrencilerine iyi davranması gerektiği konusunda defalarca ikaz etmiştir. Ama Zehra öğretmen bu uyarıları hiçbir şekilde dikkate almayıp yine bildiğini okumuştur. Bir gün okul müdürü Zehra öğretmene babasının çok hasta olduğu haberini verir ve gidip babasını görmesi gerektiğini söyler. Zehra öğretmen ise müdüre bu konuda bir yanlışlık olabileceğini ve bir babasının olmadığını dile getirir. Ama her ne hikmetse yola çıkmaya karar verir. Seyahati esnasında babasının ailesindeki herkesi nasıl katlettiği ve onu da bir yatılı okula gönderip hiçbir şekilde arayıp sormadığı aklına gelir. Daha sonra yolculuğu biter ve İstanbul’a gelir. Geçmişten komşuları Zehra öğretmeni karşılar. Komşusu ona babasını neden daha önceden kontrole gelmediğini sorar. Eve vardıklarında birkaç kadının babasıyla baya bir ilgilendiğini görür ve kendisi de babasıyla hiç göz göze dahi gelmek istemez. Daha sonra Zehra öğretmene babasının özel eşyalarının bulunduğu bir kutunun anahtarı verilir. O her ne kadar içindekileri merak etmese de kutu açmaya mecbur bırakılır. İçinde babasının kaleme aldığı bir defter vardır. Bu defteri okumaya koyulur. Okuduğunda aslında küçüklüğünden beridir başına gelen bütün kötü olaylara babasının değil annesinin sebep olduğunu öğrenir. İşte o zaman bu gaddar Zehra öğretmenin kalbinde bir acıma hissi belirir. Yıllardır annesinin sebep olduğu bu kötü hayat için babasını boşuna suçlamıştır. Koşarak babasının yanına gider. Lakin babasıyla konuşamaz, çünkü adam artık son nefeslerini alıp veriyordur. Zehra öğretmen de babasının iyileşmesi için bildiği bütün duaları okumaya başlar.

Reşat Nuri Güntekin Hayatı

Reşat Nuri Güntekin, 25 Kasım 1889 tarihinde İstanbul şehrinde dünyaya geldi. Yazar, roman, öykü ve tiyatrolarının ünlülüğü ile tanınıyor. Babası Nuri Bey ve annesi Lütfiye Hanım olan Reşat Nuri Güntekin, ilkokulu Çanakkale’de okudu. Ardından İzmir’deki Fransız bir okula kaydını aldı. Bu okulda tahsiline devam etmeden oradan ayrıldı. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni kazandı. Öğrenim hayatına bu okulda devam eden Reşat Nuri Güntekin, okul hayatına başarılı bir notla son verdi.

İlk görevini Bursa Sultanisi’nde yerine getiren yazar, burada Fransızca dersleri verdi. 1916 yılında tayini İstanbul’a çıktı. Bu şehirde birçok okulda edebiyat ve felsefe derslerine girerek engin bilgilerini öğrencilerine de aktardı. 1923 ve 1924 yılları arasında “Kelebek” isminde bir dergi çıkaran yazar, uzun seneler boyunca liselerde edebiyat öğretmenliği yaparak geçimini sağladı. 1939 ve 1944 yılları arasında görev yapmak üzere Çanakkale şehrinde bir milletvekili seçildi. Daha sonra 1947 yılında Memleket gazetesini çıkaran yazar, emekliye ayrıldı. Yeni eserler yazmak amacındayken kansere yakalandı. 13 Aralık 1956 tarihinde kansere yenik düşerek yaşamını yitirdi. Merhum Karacaahmet’te sevdikleri tarafından son yolculuğuna uğurlandı.

Reşat Nuri Güntekin Edebi Kişiliği Hakkında Bilgi

Yazar, Anadolu insanını tüm yönleriyle kaleme alan bir kişidir. En ünlü eseri Çalıkuşu romanı yayımlandığı tarihten bu yana hala birçok insan tarafından okunuyor.  Reşat Nuri Güntekin, yapıtlarında insana değer verdiğini her fırsatta belli ediyor. Anlatım şeklinden de anlaşılıyor ki, iyi kalbe sahip birisidir. Gittiği Anadolu’da tanıştığı insanların kişiliklerine, yaşam tarzlarına ve kültürlerine akıcı bir anlatımla eserlerinde yer veriyor.

Reşat Nuri Güntekin Eserleri

–              Çalıkuşu (1922)

–              Gizli El (1924)

–              Damga (1924)

–              Dudaktan Kalbe (1925)

–              Akşam Güneşi (1926)

–              Bir Kadın Düşmanı (1927)

–              Yeşil Gece (1928)

–              Acımak (1928)

–              Yaprak Dökümü (1930)

–              Kızılcık Dalları (1932)

–              Gökyüzü (1935)

–              Eski Hastalık (1938)

–              Ateş Gecesi (1942)

–              Değirmen (1944)

–              Miskinler Tekkesi(1946)

–              Harabelerin Çiçeği (1953)

–              Kavak Yelleri ( 1961)

–              Son Sığınak (1961)

–              Kan Davası (1968)

Öykü

–              Gençlik ve Güzellik (1919)

–              Roçild Bey (1919)

–              Eski Ahbap (1919)

–              Tanrı Misafiri (1927)

–              Sönmüş Yıldızlar(1928)

–              Leyla İle Mecnun (1928)

–              Olağan İşler(1930)

Oyun

–              Hançer (1920)

–              Eski Rüya (1922)

–              Ümidin Güneşi(1924)

–              Gazeteci Düşmanı- Şemsiye Hırsızı- İhtiyar Serseri (1925)

–              Taş Parçası (1926)

–              Hülleci (1926)

–              Bir Köy Hocası (1928)

–              Babür Şah’ın Seccadesi (1931)

–              Bir Kır Eğlencesi (1931)

–              Ümit Mektebinde (1931)

–              Felaket Karşısında- Göz Dağı- Eski Borç (1931)

–              İstiklal (1933)

–              Vergi Hırsızı (1933)

–              Bir Yağmur Gecesi (1943)

–              Balıkesir Muhasebecisi (1953)

–              Tanrıdağı Ziyafeti (1955)

–              Yaprak Dökümü (1971)

–              Eski Şarkı (1971)

Gezi

–              Anadolu Notları (1936-1966)

Eğitim

–              Dil ve Edebiyat: Türk Kıraati (1930)

–              Fransızca ve Türkçe Resimli Büyük Dil Kılavuzu (1935)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir