Gulyabani, 1913 yılında okuyucunun beğenisine sunulmuş olan bir eserdir. Bu eserin içerisinde insanların batıl inançlara ne kadar fazla kapıldığı ve dolandırılmaya müsait olduğu anlatılır. Hüseyin Rahmi Gürpınar bu kitap içerisinde toplamda üç ayrı hikayeye de yer vermiştir.
Özeti
Munise oldukça hareketli ve enerjik olan bir kızdır. Ebeveynlerini henüz küçük yaşta iken kaybeder. Komşularının yardımları ile yaşamaya devam eder. Onlarının desteği ile kendisine çeyiz dizer ve dünya evine girer. Ancak kocası ile arasında çok anlaşmazlıklar olur ve evden kaçmaya çalışır. Annesinin yakın bir arkadaşı olan Ayşe Hanım onu alır ve çalışması için bir yere koymayı teklif eder. Bu yerin namusu ile çalışması için uygun olduğunu ve iyi bir yer olduğunu söyler. Ancak tek şart vardır. Çalıştığı yerin içerisinde olan olayları kimseye anlatmayacaktır. Munise başta neden olduğunu anlamasa bile bu şartı kabul eder. Dağ başındaki bir köşke giderler ve onları iki çalışan karşılar. Çalışanların isimleri Ruşen ve Çeşmifelek Kalfa’dır. Ayşe Hanım onu getirdikten sonra bırakır ve kendi evine geri döner.
Munise içeride yaşananlar karşısında şaşkınlıklarını gizleyemez. Önceleri peri ve gulyabaninin var olduğuna inanmamıştır ancak zaman içerisinde bunlara karşı inancı oluşur. Ayşe Hanım onu buraya getirirken büyük bir para almıştır ve o bunu çok geç öğrenir. Oradan ayrılmak için çaba gösterir fakat ona gidemeyeceğini söylerler. İnanca göre buraya gelen kişi bir daha geri dönemez. Özellikle geceleri evin etrafında garip varlıklar dolaşmaya başlar. Gulyabani de bu varlıklardan birisidir ve onu korkuturlar. Hatta saldırmaya bile teşebbüs ederler ancak Munise kendisine söylenen her şeyi birebir uygular. Kaderinin bu olduğunu savunur ve boyun eğer. Bir gün oldukça güzel yüzlü bir peri odasına gelir. Hasan oldukça güzel bir yüze sahiptir ve ona bakar. Ona aslında sandığı şey olmadığını ve onu buradan çıkartmak istediğini söyler. Bunun nedeni ise ona aşık olmasıdır. Aşkı için her şeyi yapmayı göze almıştır.
Hasan oradaki tüm açıkları kıza anlatır. Kızı oradan kaçırır ve herkesin aslında bir insan olduğunu itiraf eder. Para karşılığı orada çalışan herkesin açıklarını anlatırlar. Köylüler de her şeyin uydurma olduğunu öğrenirler ve uydurma şeylere inanmazlar. Kız Hasan ile dünya evine girer ve bütün mal onlara kalır.
Yazar Hakkında Bilgi
Hüseyin Rahmi Gürpınar 1864 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Yazmış olduğu eserlerinde realistliği ele almış ve hayali varlıkları daima eleştirmiştir. Doğal olmayı savunur ve sade bir anlatım sunar. Ona göre anlatımda estetik önemli değildir ve roman konusunda oldukça başarılı olmuştur. Bütün eserleri içerisinde en fazla romanları ilgi görmüştür. 80 yaşında yaşamını yitirmiş ve uzun yıllar boyunca yazarlık yapmaya devam etmiştir.