Kürk Mantolu Madonna 1943 yılında yazılmış kült bir eser olarak bilinir. İlk olarak bir gazetede yayınlanan bu eser birkaç yıl sonra kitap haline getirilmiştir. Aşk romanı olan bu kitap, iç dünyada yaşanan büyük bir aşkı anlatır.
Özeti
Rasim işsiz kalır ve iş arama çabası içerisine girer. Bu süreç içerisinde bir tanıdığından yardım alarak işe girer. İş için çalışacağı alanda bir kişi daha bulunur. Bu kişi Raif Efendi’dir ve oldukça sakin yapısı vardır. Sessizdir ve yaşı ileridir, üstelik kimse ile konuşmayı da sevmez. Çeviri işi yapar, bu işi büyük bir incelik ile gerçekleştirir ve hata payı bırakmaz. Boş anlarında ise masasında olan bir kitabı eline alarak okur. Ancak bir gün Raif Efendi rahatsızlanır, işe gelemez ve ona ulaşması gereken bir iş vardır. Bu işi ona götürmek için Rasim can atar, çünkü Raif Efendi’nin evini oldukça merak ediyordur. Evin içerisinde çok fazla kişi vardır ve hiç kimse ona saygı göstermez. Üstelik onların tek geçimini sağlayan kişi de kendisidir. Rasim bu görüntüyü gördükten sonra onun hal ve hareketlerine anlamlar vermeye başlar. Raif Efendi ağır bir hastalık içerisindedir ve işyerindeki eşyalarının boşaltılmasını ister. Raif Efendi’nin siyah bir defteri vardır, Rasim bunu okumak ister ve okuduktan sonra yakacağına dair söz verir.
Siyah kaplı defter Raif Efendi’nin hayatını bütünüyle anlatıyordur ve içerisinde yaşadığı hisler burada kaleme alınmıştır. Genç olduğu zamanları anlatan defterin içerisindeki hali oldukça utangaç bir haldedir. Yalnız olduğu için kitapları ile vakit geçirir. Babasının sabun fabrikası vardır ve geçim kaynakları budur, Raif’in de bu mesleği öğrenmesini ister. Gerekli bilgileri öğrenebilmesi için onu Almanya’ya gönderir. Almanya’da işe gitmekten daha çok sergiler ile vaktini harcar. Bir gün bir resim sergisine gitmesi ile hayatı bütünü ile değişecektir. Kürk Mantolu Madonna resmini görür ve onu heyecan ile izlemeye başlar. Her gün aynı sergiye gelerek aynı heyecan ile resmi izlemek artık onun için vazgeçilmez olmuştur. Bir gün yine resmi izlerken bir kadın yanına yaklaşır. Kadın ona resimdeki kişiyi birisine benzetip benzetmediğini sorar. Raif oldukça çekinmiştir ve yalan söyleyerek annesine benzettiğini dile getirir.
Bir gün dışarıda dolaşan Raif Efendi dışarıdayken bu kadına rastlar. Kürk Mantolu Madonna’nın gerçek oluşu onu derinden etkilemiştir ve sergiden sonra yeniden karşılaştığı için peşini bırakmak istemez. Ertesi gün yine aynı yerde bekler ve kadın gelir. Kadını gideceği yere kadar takip eder ve kadın bir kulübe girmiştir. Burada keman çalıp şarkı söyleyerek yaşamını geçindiriyordur. Şarkıyı söyledikten sonra Raif Efendi’nin masasına gelir ve resmin kendisinin olduğunu dile getirir. O günden sonra iyi bir arkadaşlık ilişkileri başlamıştır. Raif Efendi açıkça ilgisini belli ederken, Kürk Mantolu Madonna kendisi için bir beklentiye girmemesi gerektiğini her seferinde ısrarla dile getirir. Ancak en sonunda o da Raif Efendi’ye karşı aşkını saklayamaz ve dile getirir.
Raif Efendi babasının öldüğü haberini alır ve Maria Puder ile görüşmek üzere ayrılırlar. Mektup ile aşklarını yaşamaya devam ederler ancak bir gün mektuplar gelmeyi keser. Raif Efendi bu bilinmezlik içerisinde kahrolur ve tamamen kendi halinde yaşamaya başlar. Yıllar sonra yaşadığı şehirde onun kuzeni ile karşılaşır ve sohbet ederler. Kuzeninin yanında küçük bir kız vardır ve bunun kendi kızı olduğunu öğrenir. Maria doğum esnasında ölmüştür ve kızın babası bir bilinmez olarak kalmıştır. Bu sır sadece Raif Efendi’nin kendisine ait kalacaktır.
Ana Fikri
Her insan kendi içerisinde çeşitli savaşlar verir.
Yazar Hakkında Bilgi
Sabahattin Ali 25 Şubat 1907 yılında Eğridere’de dünyaya gelmiş bir yazardır. Aynı zamanda şiirleri ile de bilinir ve yaşadıkları eserlerine büyük ölçüde yön vermiştir. Kısa hikayeleri çok fazladır ancak romanları her zaman daha dikkat çekmiştir. 1948 yılında bir arkadaşı tarafından öldürülerek cinayete kurban gitmiştir.