Nur baba küçük yaştayken tekkeye gider. Daha o kadar erken yaşlarda şeyhliği kadar çıkar. Bir kadın sevmektedir bu kadın Ziba Hanımdır. Fakat Celil Hanım ile de evlidir. Nur Baba o kadar doyumsuzdur ki Ziba hanımın ve yeğeninin bu aşk üçlemesine katılır. Ziba Hanımın yeğeni tekkede oldukça huzura eren bir hanımefendidir. Fakat daha sonra romandaki baş kahramanımız ile yazışmaya başlar. Nigar Hanım Nur Baba için evini köyünü bırakır. Çoluğunu çocuğunu kocasını bıraktığı gibi kendi konağını terk eder. Fakat Nigar Hanım istediği gibi bir ortam bulamayacaktır. Yaşadıklarından dolayı kısa zaman içinde üzüntüden saçı beyazlar ve gitgide kötüleşir. Nigar Hanım üzüntüden sigaraya alkole kendine verir ve çökmesine neden olur. Nigar Hanım’ın artık gözlerine uyku girmez. Nur baba, Nigar, Ziba Hanımları bırakıp Süheyla adlı biriyle evleneceğini duyurduktan sonra herkes deliye döner. Bu genç kadın o kadar güzeldir ki ya Nur baba hemen aşık olmuştur. Nigar Hanım bu durumdan sonra oldukça yıkılır ve bu durumların bir an önce bitmesini sağlamak için bütün yardımları geri reddeder ve kendi kendine bir hayat sürmeye başlar. Ayrıca Nigar Hanım kendini dergaha verir.
Roman Hakkında
Bu romanın özeti olarak Yakup Kadri Karaosmanoğlu hakiki ve samimi Beşiktaşiler dışındaki olan insanların farklı ahlaki türden insanların olduğunu göstermek amacıyla yazdığı bir romandır. Bu roman Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun en çok ses getiren romandır. Çünkü İkinci Meşrutiyetin sonlarına doğru düzgün sosyal bir romandır. Bu sosyal-siyasal roman samimi Bektaşiler haricinde farklı amaç güden Bektaşilerin de olduğuna dikkat de çeker. Halk yaşantısına değil Bektaşilerin Tekke’de olan aşk hayatına dikkat çeken Yakup Kadri Karaosmanoğlu Bektaşilerin tarikat ilişkilerini hakkında da bilgi verir. Beşiktaşlılık tarikatının içinde birebir anlatan yazar romanda kötü bireylerin davranışlarını konu almış bunun dışında hiç kimseye cephe almadığını dile getirmiştir.
Roman Kahramanları
Siyasal Roman olarak konusu Nur Baba ile aşk yaşayan Ziba Hanım’ın Ziba Hanım’ın yeğeni olan Nigar Hanım ve Nur Baba olarak üçlü bir aşk ilişkisi konu alınarak yazılmış bir romandır. Nur Baba nefsi arzularına asla yönetemeyen ve kontrol altında tutamayan bir insandır. Romanın baş kahramanı kısa sürede şey olmanın verdiği ego ile bir yozlaşan tarikat üyesini resmeder. Ziba Hanım Nur Baba ile Bir Gönül Bağı bulunan ihtiyar fakat oldukça zeki ve bakımlı bir kadındır. Yakup kadri karaosmanoğlu’nun ayrıca Nur Baba adlı romanında bu kadın vefat etmiştir. Nigâr Hanım yaşlı Ziba Hanım’ın yiyenidir. Nur Babanın nefsinin isteklerine karşı yeni düşen bir kadındır. Nigar hanımın sonu derbeder ve melankoli bir şekilde biter. Nigar Hanım tüm servetini ve mal varlığını Nur babanın yoluna feda etmiş ve gençliğini bitirmiştir. Nigar Hanım’ın gençliği parası bittikten sonra da Nur Baba farklı bir kadına yönelmiş güzeller güzeli genç bir kadınla evlenmek istemiştir.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Nur Baba romanı yazan Yakup Kadri Karaosmanoğlu 27 Mart 1889’da Kahire’de doğdu. Ankara’da 1974 yılında vefat eden Yakup Kadri Karaosmanoğlu siyaset ve yazarlık yapar. Tüm makaleleri, hikayeleri, romanları ile toplumun belirli çeşitlendirilmesi toplumun düzenleri, ahlaki kuralları, ahlaki gelenekleri, Tanzimat’tan bu yana geçen değişiklikler eserler bakımından bir geçiş yazarıdır.
1889 yılında Kahire’de dünyaya gelen Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Karaosmanoğlu ailesine mensup köklü bir ailedendir. Ailesi Mısır’da İbrahim Paşa’nın ölümü üzerine Türkiye yerleşmiştir. Mondros Antlaşması’ndan sonra gazetede metinler yazan Yakup Kadri Karaosmanoğlu Atatürk’ü ve Kurtuluş Savaşı’nı destekleyen yazılarda bulunmuştur. Bir yandan da yeni Mecmua dergisinde Erenlerin Bağından adını verdiği mevsimleri tespit edilir. Ankara’ya gittiği zaman 1920’de gazetecilik çalışmalarına devam ederken romanlarda yazmaya başlamıştır. Kiralık Konak, Nur Baba, romanları Akşam gazetelerinden yayınlanmıştır. Fakat Nur Baba gelen olumsuz tepkiler yüzünden kaldırılmıştır. Eserleri yani Kiralık Konak ve Nur Baba akşam gazetelerinden sonra 1922’de kitaplaştırılmıştır ve basılmıştır. Bir yandan siyasi ve diplomatik hayatına devam ederken bir yandan da hakimiyeti Milliye gazetesinde bilimsel yazılar yazmıştır. İstanbul Cumhuriyet gazetesinde fıkralar ve metinler kaleme almıştır. 9 Eylül zaferinden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Mardin Milletvekili olarak görev yapmıştır. Anadolu Ajansı şirketini 1925 sonunda Mardin Milletvekili olurken korumuştur. Yönetim kurulu üyelerinden olarak Yakup Kadri Karaosmanoğlu seksiyon şefliği görevini almıştır. Yönetim kurulundan 1928’de ayrılmıştır 1926’da İsviçre’ye tedavi için geçmiştir. Burada izlenimle gözetim analizlerini yaptıktan sonra Milliyet gazetesine metinler göndermiştir. 1927’de Hüküm Gecesi, 1928’de Sodom ve Gomore adlı hikayeleri yayınlandı. Manisa milletvekili iken siyasi yaşamı sona ermiştir. İsmet İnönü’den sonra meclisin en bilgili ve en yaşlı üyesi olarak geçici meclis başkanlığı görevini üstlenmiştir. 1962 yılında Atatürk ilkelerine ters düştüğü söyleyerek Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa etmiştir. Bu hayattan sonra 1966 yılında Anadolu Ajansı yönetim kurulu başkanlığına geçti. 13 Aralık 1974’te Ankara’da Gülhane Askeri Tıp akademisinde vefat etti. Cenazesi İstanbul Beşiktaş’taki Yahya Efendi mezarlığına annesinin mezarının yanına gömüldü.