Oğullar ve Rencide Ruhlar eseri, Alper Canıgüz adlı yazarın 2004 senesinde İletişim Yayınları aracılığı ile basılmış olan bir kitabıdır. Konusu ile pek çok insan tarafından büyük bir beğeni yakalayan kitap ülkemizde rağbet görmüştür.
Kitabın Konusu
Yazar kendine has ifade şekli ile dikkatleri üstüne toplayan Oğullar ve Rencide Ruhlar adlı eserde, henüz beş yaşında olan bir çocuğun, yani Alper Kamu’nun hayatından söz ediyor. Bu çocuk, daha sadece beş yaşında olsa da konuşmaları ve davranışlarıyla bir çocuğun ruhuna saklanmış bir yetişkin görünümü veren bir çocuktur. Zahmetleri çabaları sonucu ebeveynlerini anaokulunun kendisine asla yarar sağlamadığı konusunda inandırmıştır. İnsanlarla hiç anlaşamasa da evlerinin karşı tarafında yaşayan Alev abla ve sokaklarındaki diğer bir binada yaşayan bir ailenin evladı olan Hakan ile gayet güzel anlaşıyor. Zamanını ebeveynleri işteyken kitap okuyarak, televizyona bakarak ve sokaktaki yaşıtları ile oynayarak geçiriyor. Dilerseniz romanın detaylarını incelemeye devam edelim.
Romanın Karakterleri
Alper: Romanın başkahramanı olarak karşımıza çıkan Alper, son derece zeki akıllı bir çocuktur. Hicabi Bey’in cinayeti üzerine elinden gelen her şeyi yapar.
Alper’in Babası: Devlet memuru olan bu adam, başkahramanın babasıdır. Son derece sessiz ve sakin bir yapıya sahip olan bu adam, komünist olması ile dikkatleri çekiyor. Her daim oğlunun yanında olan bu adam iyi kalpli bir insandır.
Hicabi Bey: Esrarengiz bir biçimde öldürülen Hicabi Bey, emekli bir emniyet müdürüdür.
Gazanfer: Mahallenin sevilmeyen tiplerinden birisi olan Gazanfer, Alper’in başına bela olur.
Alev Abla: Başkahraman Alper’in sevdiği bir ablası olan Alev Abla, Alper’e daima masallar anlatır.
Deli Ertan: Mahallenin delisi olarak karşımıza çıkan Ertan, çocuklar tarafından uğraşılan bir karakterdir. Cinayet evinde yakalanması ile beraber bir numaralı sanık konumuna gelmiştir. Kendi halinde sessiz sakin olan Deli Ertan’a bir tek Alper inanır. Alper onu mahallenin bela tiplerinden de sürekli korur.
Kitabın Özeti
Akşam saatlerinde hava almaya çıkan Alper, bu esnada balkonda olan Alev ablayı da dışarı çağırır ve Alev ablanın bu teklifi reddetmemesi üzerine apartmanın girişine otururlar. Sohbet etmeye başladıkları esnada apartmandan çıkan bir adamı görürler fakat çok hızlı bir biçimde geçtiği için adamın kim olduğunu ne yazık ki anlayamazlar. Tam bu esnada adamın kim olduğunu tanımaya çalışırlarken, 5.katta oturan Hicabi Bey’in dairesinin camlarından aşağıda doğru çeşitli eşyalar savrulur. Ne olduğunu anlamaya çalışan Alper apar topar apartmana girerek Hicabi Bey’in oturduğu kata çıkar ve açık olan dairesinin kapısından içeri giriverir. İçeri girdiğinde gördüğü manzara karşısında şok olan Alper ne yapacağını bilemez. Camdan aşağı eşyaları fırkatan kişi Deli Ertan’dır ve işin daha da kötü yanı Hicabi Bey boğazı kesilmiş bir biçimde koltuğun kenarında kanlar içinde öylece yatıyordu
Olayın üstüne apartmana polisler gelir ve Alper’inde ifadesi alınması gerekir, babası ile beraber Alper de karakola gider. Cinayetin bir numaralı sanığı Deli Ertan’dır ve Alper bu cinayeti işleyen kişinin Alev abla ile otururken apartmandan çıkan tuhaf görünümlü adam olduğunu düşünür. Bu düşüncesini polise söyleyip söylememek arasında kalan Alper, ne olursa olsun Deli Ertan’ın bu cinayeti işleyebileceğini düşünmediğinden gördükleri adamı polislere detaylı bir biçimde anlatır. Savcı ve polisler ne kadar küçük çocuğun anlattıklarının hayal olabileceğini düşünseler de onun bu söylediklerini görmezden gelemezlerdi. Alper’in söyledikleri, cinayetin işlendiği apartmandaki neredeyse pek çok insanı zan altında bırakıyordu.
Alper’in bu anlattıkları üzerine, polisler mahallede arama çalışmaları başlatır ve şüpheli seçilen üç kişi gözaltına alınır. Bu üç kişiden birisi olan Gazanfer, Alper’den intikam almak için onun peşine düşer. Yaşanan bu olaylar üzerine, mahallede daima köpekleri ile gezen ve sevmediği çocuklara köpeklerini saldırtan Gazanfer, Alper’i bulduğu ilk yerde köpeklerine yem edeceğinin hayalini kuruyordu. Hicabi Bey’in katilin arayan Alper, inceleme yaptığı esnada pek çok şey öğrense de bu bildiklerini birleştiremiyordu. Gazanfer ile karşılaşan Alper, ardına bile bakmadan kaçmaya başlar. Cinayetin işlendiği apartmanın kömürlüğüne saklanan Alper, farkında olmadan apartmanların bodrumları arasında bulunan gizemli tüneli keşfeder ve Hicabi Bey’in cinayeti ile ilgili yeni gelişmeler öğrenir. Edindiği pek çok bilgi ile beraber Alper artık Hicabi Bey’in cinayetinin peşini asla bırakmamaya karar vermiştir. Yaptıkları onca çalışma ile beraber Hicabi Bey’in katilini bulaman polisler, Alper’in yardımları ile bir sonuca varabilecekler mi? Hikayenin devamını sizlere bırakıyorum…
Kitabın Yazarı Hakkında Bilgi
Alper Canıgüz 13 Şubat 1969 tarihinde İstanbul şehrinde dünyaya gelmiştir. Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü okuyarak, bu okuldan diploma almıştır. Lise yıllarından itibaren hikâyelerini dergilerde yayınlamaya başladı. Yayınevlerinde çevirmen olarak çalıştıktan sonra üniversitede öğretmen olarak ders verdi. Bir zamanlar reklam ve metin yazarlığı işleriyle de uğraştı. Alper Canıgüz, daha 5 yaşında iken büyümüş de küçülmüş bir deha olan Alper Kamu karakteri ile yaşamlarımızda yer edinmiştir. Yazar okurları tarafından kafası güzel ve değişik bir adam şeklinde ifade edilir. Değişik ifade stili ve içten anlatımı ile edebiyatımızda kendine özgü bir alan oluşturmuştur. Mizah eserlerinin dışında, zekayı her yönüyle ele aldığı yapıtlarında coşkulu gülerken mutluluk göz yaşları akıttığımız kitaplara adını kazımış çok ender yazarlardandır. Hayal dünyasıyla bütünleşen yapıtları yetişkinlere çocuk masalları şeklinde aktarılır. Değişik anlatımı ve konuları ifade etme biçimi ile edebiyat okurları tarafından tutulmaktadır. Bu sebepten ötürü eserleri genelde çok satanlar kitaplar listelerinde bulunuyor. Bu değerli yazar Alper Canıgüz’ün başlıca eserli şu şekilde sıralanabilir:
- Oğullar ve Rencide Ruhlar
- Tatlı Rüyalar
- Gizi Ajans
- Cehennem Çiçeği
- Kan ve Gül
- Afili Filintalar Seti