Bir ömür nasıl yaşanır Kitap Özeti

Bir ömür nasıl yaşanır isimli kitap yaşı fark etmeksizin birçok insanın hatta her insanın faydalanabileceği bir yapıttır. İlber Ortaylı’nın kendi kişiliğinden ve karakterinden bununla beraber yaşadığı olaylardan yola çıkarak hayat tecrübesinden akan önerilerden meydana gelen bir yapıtla bize sunulan bu kitap oldukça faydalı ve gelişimi tetikleyen bir eserdir. Bu eserde bireyin hayatın her alanında yaşadığı zorluklar ve karşılaştığı süreçler sonrası gereksinim duyduğu çözümlere nasıl ulaşabileceğinin yöntemleri çeşitli örneklerce okurla buluşmuştur. İlber Ortaylı, insanın bizzat kendi hayatını yönlendirirken ve ona şekil verirken nelere dikkat edeceğini, benliğini ortaya koyup kendi yolunu meydana nasıl getireceğini çok önemli esaslara değinerek ve nokta atışı yaparak kendi yorumuyla okura açıklamaktadır.

KİTABIN KONUSU

Kitap insanın ömründe yaşadığı her zamandan dolu dolu keyif alması ve ömrünü devam ettirirken nelere gereksinim duyduğunu, insan yaşamının kaç bölümden ve dönemden geçtiğini, yaşadığı dönemde nelere dikkat etmesi gerektiği ve hangi noktaları tecrübe olarak algılaması gerektiğini, kimden nasıl ne şekilde hangi bilgileri edinebileceğini ve bunları yaşam tecrübesine ilke edineceğini, seyahat etmenin en doğru şekilde nasıl ne zaman yapılacağını, doğru akıl yürütme ve bunda karar kılmanın nasıl gerçekleşeceğini, nokta atışı kararları nasıl alacağımızı, iyi olanı seçerken neleri gözden geçirmemiz gerektiğini, iyi eser seçmenin püf noktalarını, çeşitli alanlarda yer alan hangi temel yapıtlara göz atmamız gerektiğini anlatır.

KARAKTERLER

Günlük/Anı türündedir. Kişisel gelişim içeren bir kitaptır karakterlere yer verilmemiştir.

KİTABIN ÖZETİ

Cesur davranmak ve kendimizi çok da rahat hissetmediğimiz alanlara yönelmek aslında korkutucu değildir aksine orada bizi rahat hissettirecek bir pencereye rastlayabiliriz. İnsan gelişime açık olmadan, hep yanı başında durursa ve yerinde sayarsa benliğinden uzaklaşır. Hayatına dokunacak insanları aramazsa kendini nasıl bulacaktır? Miskin davranmak, yenilikten korkmak, iyiyi aramamak insana yerinde kalmasına sebebiyet veren durumlardır. İnsan gelişime açık olmalı ve gelişimi sağlayacak imkanlara fırsat vermelidir. Cesarete kapı aralanmazsa ve korkakça davranmaya devam edilirse hayatınıza ne katabilirsiniz ki? Cesurca davranmak size hayata yeni pencerelerden bakmanızı sağlayacak doğru ve yerinde bir adımdır. Dünyanıza başkasının değil kendi bakış açınızla göz atmalısınız. Doğru kararlar almak ve bunu hayata geçirmek cesaretli adımlarınızı güçlendirecektir. Bunun içinde kendi dünyanızın kahramanı olmalısınız. Hayat standartınızı yükseltmek ve konforunuzu yüceltmek sizi daha rahat hissettirir ve bu da kendinize yapacağınız en güzel ve doğru yatırımdır.  Herkes kendi kaderini oluşturur ve yaşantınızdaki olaylara siz sebebiyet verirsiniz. İyiyi bulmak ve iyiyle devam etmek sizin elinizdedir ki bunu yapmak için de iyiyi aramalısınız ve yeniliğe açık olmalısınız. Kimden hangi bilgileri alabileceğinizin ve kimin hayatınıza dokunabileceğinizin peşinde olmalısınız ki ömrünüze hakkıyla sahip çıkabilin. Hayatınızda kaç dönem var bunun farkında olun bu dönemde neler yapılabileceğini ve yeni yaşınıza nasıl başlayabileceğinize siz karar verin. Bugün eğer kendinizi bulmuşsanız bu zamanında hayatınıza dokunacak ve sizi doğru adımlarla değiştirecek insanları arayıp bulmuş olmanızdandır. Bunu yapmazsanız kendiniz olamazsınız ve hep başkalarının gölgesinde barınmak ve yerinizde saymak durumunda kalırsınız bu da sizi siz olmaktan uzaklaştırır ve başka birinin yansıması olmanıza yol açar. Hal böyle olunca da hayatınızı yaşamış sayılmazsınız ve geçirdiğiniz her dönemde sadece yaşamış olmak için yaşamış bir birey olarak kendinizi hatırlarsınız. Gelişime açık olmalı ve gelişimin izini sürmek size ve yaptıklarınıza oldukça olumlu yansıyacaktır. Daha iyi müziği araştırıp bulmak, hangi yapıtı okumalıyım sorusuna yanıt aramak, nasıl daha özenli ve doğru seyahat edebileceğinizi araştırmak, hangi kitabın size göre olduğunu araştırmak, hangi baş yapıtlara şans vermeniz gerektiğini arayıp bulmak, kimlerle ne şekilde iletişime geçilip hayatınıza katkı yapacağınızın peşinde olmak, nerede ne zaman gezip görmediğiniz yerlere uğrama fırsatını yakalamak, hayatınıza dokunmanın imkanlarını araştırmak ve uygulamak, hangi dönemde dili öğrenmek ve hangi dilde araştırma yapmak, hangi dilde yoğunlaşmak ve o dil en düzgün ve doğru haliyle nasıl öğrenilir bunu peşinde olmak, sorumluluklarınızdan vazgeçmemek ve sorumluluk sahibi olan biri kendisinden sonraki insanlara, çocuklarına ve kendisine nasıl bir yol hazırlamalı ve hangi eğitimi ve aldığı eğitimi nasıl edinebileceğini aramak, bir müzenin ziyareti nasıl olmalı ve bir şehirde hatta hangi şehirde nasıl vakit geçirebileceğini düşünüp ve araştırıp bulmak, dünyanın diğer yanına hangi şekilde gidilebilir ve hangi sokaklarda ne vardır, nasıl yaşanır onu gözlemlemek, kendi dünyanızın kahramanı ve yöneticisi olmak için nelerden vazgeçebileceğinizin farkında olmak çabalamanız gereken noktalar ve size kattıkları paha biçilemez olacak farkındalıklardır. Hayatınıza yön vermeye çalışanların izinden gitmemeli ve kendi hayatınıza ait önemli olabilecek her şeyin siz farkında olmalısınız. Hangi yerin gezilip görülmesi gerektiğine, hangi seyahate daha mutlu olacağınıza, hangi müziği dinlerken kendinizi bulacağınıza başkaları değil siz karar vermelisiniz ki hayatınız yaşanılabilir kılınsın ve daha mutlu bir şekilde yolunuza devam edebilmeniz gerçekleşsin.

KİTABIN YAZARI HAKKINDA BİLGİ

İlber Ortaylı Avusturya’ya bağlı olan Bregenz’de hayata gözlerini açmış 1947 doğumlu yazardır. Ailesi Kırım tatarıdır. Türkiye’ye gelmesi 2 yaşındayken olmuştur.  Ankara’da bulunan Atatürk lisesinde okumuştur. O liseyi bitirdikten sonra üniversiteye başlamıştır. Siyasal bilimler fakültesini Ankara Üniversitesinde okumuştur hatta o üniversitede tarih bölümünü de bitirmiştir. Halil İnalcık onun tarih bölümünü okurkenki öğretmenlerinden biridir. Chicago isimli üniversitede yüksek lisans yapmıştır hatta Halil İnalcık da ona eşlik etmiştir. İlber Ortaylı’ya herkes yaşayan tarih profesörü adını takmıştır ve ondan öyle bahsedilmiştir. Yaşı fark etmeksizin her insan onu çok sever ve takdir eder çünkü o yüksek zekası ve ayrıntıcı zihniyle, nüktelere yer veren konuşmasıyla, ince bakış açısı ve keskin karaktere bürünmüş zekası ile insanların dikkatini çeker ve beğenilir. Türk Tarih Kurumunda da şeref üyesi olarak yer almaktan geri kalmamıştır halk onu benimsemiş ve sevmiştir. Viyana’da yer aldığı sırada dil, coğrafya ile tarih eğitimini gören İlber Ortaylı, 1974’te Ankara Üniversitesinde ve buradaki siyasal bilimler fakültesi altında doktor olmuştur ve görevlendirilmiştir. Doçentliğe yükselmesi Osmanlıdaki Almanların nüfuzu ile olmuştur. Türkiye’ye geri dönmesi 1989’da olmuştur burada da profesör olmaktan geri kalmamıştır. Yerli hatta yabancı birden fazla dergide Osmanlı’nın ve Rusların tarihi ile alakalı şeyler yazmış ve onları yayımlamıştır. Bir süre sonra Bilkent ile Galatasaray üniversitesinde misafir öğretim üyelerinden biri olmuştur. Bu üniversiteler Türkiye’deki köklü ve seçkin üniversitelerden birileridir. Yaşı ilerlediği için 2012 senesinde Topkapı müzesi başkanlığından ayrılmıştır ve emekli olmuştur. Daha sonra da ödüller almaya devam etmiştir bunlardan biri de cumhurbaşkanlığının kültür ve sanat ödülüdür. Kendisi tam yedi dil bilmektedir ve tarih konusunda örnek alınması gereken bir idoldür. Akademik hayatında sayısı çok olan eserler yazmış, kitaplara imza atmış ve birçok ödül kazanmaya hak kazanmıştır. Gazi Atatürk hakkında da kitap yazmayı ihmal etmemiştir bu kitaplar hala çok okunmakta ve okurlarca beğenilmektedir. Kendi kitaplarının satışları ve beğenilme sayısı zirveyi korumaya devam etmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir