Kitabın Konusu
Peyami Safa tarafından yazılan kitap ilişkide kararsız kalınması sonucu yaşanılan sıkıntıları konu edinmiştir. Yaşadığı ilişkide vurdumduymaz tavırlar sergileyerek ilgisiz kalan adamın yaşadıkları anlatılmıştır. Onun bu tutumu sadece kendisine değil hayatındaki insanlara da olumsuz yansımıştır.
Kitabın Özeti
Mualla hanıma yakın bir arkadaşı tarafından okuması için bir kitap verilir. Bir adamın hayatını anlatan bu kitabı tereddütle okur. Kitapta anlatılan konular Mualla hanımın dikkatini çeker. Kitabı elinden düşürmez. Kitapta zehirlenerek ölüm kalım savaşı veren bir adamın korku ve dehşet içinde geçirdiği sürede ölümü tek başına nasıl geçirdiği anlatılıyor. Mualla hanım kitabın yazarını tanımak ister. Ailesin yakın bir tanıdığı olan Raif Bey yazarı tanıyordur ve Mualla hanımla tanıştırır. Yazar bekâr olduğundan Raif Bey Mualla hanımın ne kadar düzgün bir insan olduğunu söyleyerek onunla evlenmesini tavsiye eder. Raif Bey Mualla Hanımdan çok etkilenir ve ona evlilik teklifi eder. Mualla Hanım ise düşünmek için biraz zaman ister.
Yazarın hayranlarından biri olan ve eserlerini yakından takip eden Vildan İtalya’daki kocasından ayrılarak tiyatro eserlerini araştırmak için yazarın yanına gelir ve ona âşık olur. Bir gün partide yazarın Mualla Hanıma evlilik teklifi ettiğini duyar ve gece vakti yazarın otelinin kapısına dayanır. Şoför yazarı odasından alıp kapıda onu bekleyen Vildan’ın yanına getirir. Arabanın içinde şaşkınlıkla onu bekleyen kadını önce tanıyamaz. Dikkatlice bakıp düşündükten sonra tanır. Vildan Mualla Hanıma yapılan evlenme teklifini kıskandığı için gelmiştir. Yazara ona özel bir gece yaşatmak istediğini ve bir mekan hazırladığı söyleyerek onu davet eder. Saatin geç olduğunu bahane ederek sonra arayacağını söyleyen yazar onu başından savar. Yazar oteli çok sevdiği için otelden ayrılmak istemez. Fakat onu soranlara otelden ayrıldığını söylemelerini tembihler. Ertesi sabah Vildan yazarın iş yerine giderek onu bulur. Yazar iş yerindekilerin Vildan’ı görmesinden korktuğu için geleceğini dair söz verir. Bir Perşembe günü için sözleşirler. Vildan hazırlığını yaparak yazarın gelmesini beklemeye koyulur. Kapıya kadar gelen yazar tereddüt de kalır ve geri döner. Daha sonra gitmediği için pişmanlık duyar. Yine tereddütle arayıp geleceğini bildirir. Vildan Hanım yazarı kocası gibi kapıda karşılar. Vildan Hanımın tavrıyla biraz olsun rahatlar fakat bu süre geçicidir. Aradan biraz zaman geçmiştir ve Vildan Hanım aldığı alkolle kendinden geçmiştir. Bilincini kaybettiği sırada bir şeyler sayıklar. Gerçek ismim Vildan değil, ermeni kökenliyim ve anlatılan her şey yalan diye kendi hakkında bilgiler verir. Sonra ortaya bir hançer çıkarır ve hançerin üzerinde İtalyanca şöyle yazıyordur: Bu hançer bir kalbe girecek. Vildan Hanım ıssız bir ormanda gözlerden kaybolup hançeri kalbine saplayarak intihar etmenin planlarını yapmaktadır. Sayıklayarak bitkin ve yorgun düşen Vildan Hanım uyuya kalır. Yazar sabah kapıcıyla karşılaşır ve Vildan’ı ona emanet ederek evden uzaklaşır. Aradan biraz zaman geçtikten sonra Vildan’ın evine gelen yazar onun taşındığını ve adresini kimsenin bilmediğini öğrenir. Vildan mevzusu yazar için tozlu raflara kaldırılmış olur.
Kitabın Ana Fikri
Tereddütle yapılan hiçbir şey başarı getirmez. Amacına gidilen yolda her türlü karar çekinmeden alınmalıdır.
Karakterler:
Mualla: İyi bir aile tarafından yetiştirilmiş, kitap okumaya düşkün temiz kalpli bir kadındır.
Vildan: İtalya’da ki kocasını terk ederek aşık olduğu yazar tarafından beğenilme arzusu taşıyan onunla evlenmek isteyen bir kadındır. Vildan’ın kıskançlığı ve yazarın çekimser tavrı yüzünden Vildan ve yazar aşkı yaşanamadan bitmiştir.
Yazar: Kararlarında çekimser davranan, hayatını tereddütle yaşamış ve bundan dolayı hiçbir ilişkisinde mutlu olamamış, duygusal bir adamdır.
Yazar Hakkında
Peyami Safa Kimdir?
1899 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Peyami Safa, İsmail Safa’nın oğludur. Düzenli bir eğitim hayatı yakalayamamış ve kendisini tek başına yetiştirmek zorunda kalmıştır. Erken yaşta hayatı öğrenmeye başlamıştır. Bir posta telgraf nezaretinde çalışmıştır. Öğretmenlik ve gazetecilik yapan yazar geçimini yazdığı yazılardan sağlamıştır. Ve yine doğduğu şehir olan İstanbul’da yaşamını yitirmiştir.
Başlıca Eserleri: Bir Tereddütün Romanı, Bir Genç Kız Kalbinin Cürmü, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Canan, Matmazel, Yalnızız, Mahşer, Şimşek, Bir Akşamdı, Sözde Kızlar, Gençliğimiz, Biz İnsanlar, Atilla