Çalıkuşu Kitap Özeti

Çalıkuşu, Reşat Nuri Güntekin tarafından yazılmış ve Türk Edebiyatı’nda da önemli bir yere sahip olan bir romandır. Ayrıca Türk Edebiyatı’nda oldukça sevilerek hala okunmaya devam edilen bir romandır.  İlk kez 1922 yılında yayımlanmıştır.  Çalıkuşu eserinin, sinema, dizi, bale gibi farklı uyarlamalarına da ulaşmak mümkündür. Çalıkuşu eseri duygusal bir olay örgüsünü anlatır. Fakat bunun yanı sıra toplumda var olan o dönemin sorunlarını da gözler önüne sermektedir. Okuyanları heyecanlandıran ve duygusal anlar yaşamalarına sebep olan bir edebi eserdir.

Kitabın Konusu

1908-1918 yılları arasını anlatan bir romandır.  Çoğunlukla Anadolu’da geçmektedir. Bu eser aynı zamanda Osmanlı’nın son dönemlerini de anlatır. Roman Feride’nin hatıraları biçiminde yazılmıştır.

Karakterler

Feride: Roman başkarakterinden olan Feride, anne ve babasını oldukça erken bir yaşta kaybetmiştir.  Fransız okulunda okumuştur. Oldukça güzel ve öğretmenlik yapan bir kızdır. Feride biraz cesaretli olduğu için, hatta ağaçlara tırmandığı için de öğretmeni ona Çalıkuşu diye seslenmiştir.  Böylece adı Çalıkuşu olarak kalmıştır.

Kamran: Feride’nin hem kuzeni hem de nişanlısıdır. Çok yakışıklı ve kibar birisidir.

Besime: Kamran’ın annesi aynı zamanda Feride’nin teyzesidir.

Müjgân: Feride’nin çok sevdiği kuzenidir.

Ayşe: Müjgân’ın annesi ve aynı zamanda da Feride’nin teyzesidir.

Seyfettin: Kamran’ın babasıdır. Feride’nin de eniştesidir.

Hayrullah: Feride’nin Anadolu’da tanışmış olduğu bir doktordur. Çok iyi, temiz kalpli bir adamdır. Feride’ye yardım etmek için kâğıt üzerinde evlilik yaparlar.

Munise: Feride’nin evlat edindiği kız çocuğudur. Fakat Feride çok genç olduğu için Munise, anne demek yerine abla anlamına gelen “aba” kelimesini kullanmayı tercih eder.

Kitabın Özeti

Feride, güzel, akıllı ve kültürlü bir genç kızdır. Küçük yaşta anne ve babasını kaybetmiştir. Teyzesi ona sahip çıkmasıyla beraber Fransız yatılı okullarından birine gider. Orada eğitim almaya başlar. Eğitim aldığı okulda yaptığı yaramazlıklar sayesinde, hocası ve arkadaşları ona “Çalıkuşu” adını vermiştir.

Okul olmadığı dönemlerde yani yaz tatillerinde, teyzesinin köşküne giderek tatilini orada geçirir. Teyzesinin yakışıklı oğlu, aynı zamanda kuzeni olan Kamran’la birbirlerini çok severler ve bunun sonunda nişanlanırlar. Fakat Kamran düğün günü Feride’yi bırakıp kaçmıştır. Düğün birisi aracılığıyla Feride’nin eline ulaşan mektupta Kamran’ın başka bir kızla ilişkisi olduğu yazar. Bu kız hasta ve İsviçre’de yaşıyordur. Kamran kıza evlenme sözü vermiştir. Bundan dolayı da Feride’yi öylece bırakıp gider.

Feride bütün bu olanlardan sonra öğretmenlik yapmaya başlar ve Anadolu’nun pek çok yerine gider. Başlarda İstanbul’da öğretmenlik yapması için teklif gelir ama hiçbirini kabul etmez. Bütün zorlukları aşarak İstanbul’u terk eder. Anadolu’da öğretmenlik yapmaya başlar. Gittiği yerlerde güzelliği yüzünden sorunlar yaşar.  Hakkında türlü türlü dedikodular da çıkar.

Öğretmenlik hayatında ilk deneyimini, Zeyniler Köyü’nde gerçekleştirir. Bu köy çok ıssız ve kimsenin gitmeyi kabul etmediği bir yerdedir. Fakat bu köyde öğretmenlik yaptığı sırada Munise adında bir kızı evlat edinir. Munise’ye tüm sevgisini aktarır. Fakat Munise, Feride’ye anne demek yerine aba demeyi tercih eder. Bu biraz da Feride’nin çok genç olmasından kaynaklanmıştır.  Daha sonra Kuşadası’nda öğretmenlik yapmaya başlar. Feride’nin Zeyniler Köyü’nde iken tanıştığı Doktor Hayrullah Bey de Kuşadası’ndaki hastaneye başhekim olarak atanmıştır. Hayrullah Bey Feride’yi kızı gibi korur ve sever. Bu sırada Munise amansız bir hastalığa yakalanır ve ölür. Fakat daha sonralarda yayılan dedikodular yüzünden Feride ve Hayrullah Bey kâğıt üstünde evlenirler. Ama Hayrullah Bey ve Feride arasında sadece baba-kız ilişkisi vardır.

Feride öğretmenlik yapmaya başladığı yıllarda günlük tutmuştur. Hayrullah Bey bu günlüğü bulur ve saklar. Hayrullah Bey hastalanınca, öldükten sonra Feride’nin teyzesinin yanına gitmesini söyler. Ayrıca Feride’ye kapalı zarf verir. Bu zarfı öldükten sonra da Kamran’a vermesini söyler.

Hayrullah Bey öldükten sonra Feride teyzesinin yanına döner. Vasiyet ettiği kapalı zarfı Kamran’a verir. Kamran zarfın içinde bir mektup ve Feride’nin günlüğünü bulur. Mektupta, Hayrullah Bey, Feride’yi bırakmamasını vasiyet etmiştir. Kamran tüm bu okuduklarından sonra, Feride’yi bırakmaz ve Feride ile evlenir.

Kitabın Yazarı Hakkında

Reşat Nuri Güntekin Kimdir?

Türk Edebiyatı’nda çok önemli bir yere sahip olan yazarlarımızdan bir tanesidir. 25 Kasım 1889 İstanbul doğumludur. Babası askeri doktor olan Reşat Nuri Güntekin hayatı boyunca sık sık birçok il gezmiştir. Çocukluk yıllarında okuduğu bir roman, hayatında önemli bir iz bırakmıştır. Bu sayede sanata olan sevdası daha da büyümüştür. Evlerinde bulunan oldukça zengin bir kütüphane sayesinde de yazmaya olan ilgisi artmıştır. Çeşitli okullarda hem Fransızca hem de Türkçe öğretmenliği yapmıştır. Yeni mezun olan öğrencisi Hadiye Hanımla evlenmiştir. Bir tane kıza çocuğu bulunmaktadır.  Birçok eser yazmaya başlamıştır fakat o yıllarda yazmış olduğu Çalıkuşu eserinin Vakit Gazetesi’nde yayımlanmasıyla bir anda şöhret olmuştur.

Reşat Nuri Güntekin’e akciğer kanseri teşhisi koyulmuştur. Tedavi için Londra’ya gittikten sonra, 7 Aralık 1956 yılında kansere yenik düşmüştür. Levent’te yaşadığı sokağa da Çalıkuşu adı verilmiştir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir