Cemil Meriç, 12 Aralık 1916’da Hatay’da doğmuştur ve liseye kadar Hatay’da okumuştur. Sonrasında ise İstanbul’da Edebiyat Fakültesi Felsefe kazanarak okumaya gitmiştir fakat bölümünü bitiremez ve geri Hataya döner. İş hayatına öğretmenlikle başladı sonrasında ise nahiye müdürü oldu sonrasında Tercüme Kaleminde reis muavinliği yapmıştır. Kazandığı bölümü okumadı fakat sonrasında İstanbul’da yine Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. Bir süre sonra gözlerinde sıkıntı çıktı ve İstanbul Üniversitesinden emekli olarak 13 Haziran 1987 yılında hayatı son buldu. Cemil Meriç hayatı kısaca, hep öğreterek öğretmen olarak geçirmiştir. Cemil Meriç’in edebi kişiliği ile beraber genel olarak öne çıkan eserleri ve edebi hayatı şu şekilde gelişmiştir,
- Cemil Meriç’in ilk eseri 1933 yılında Yenigün gazetesinde yayımlanan “Geç Kalmış Bir Muhasebe” adlı eseridir.
- İlk çeviri kitabı Balzac’ın “Altın Gözlü Kız” romanının çevirisini yaptı ve roman 1943’te yayımlandı.
- İlk telif kitabı 1964 yılında yayımlanan “Hint Edebiyatı” kitabıdır.
Cemil Meriç edebi kişiliği ile söylediği ve sürekli hatırladığımız önemli sözleri vardır. Cemil Meriç sözleri genel olarak bakıldığı zaman huzursuzluğunu, isyanı veya sevgiliye sitem içerir.
Cemil Meriç düşünceleri genel olarak dil alanında, tarih alanında, edebiyat, felsefe ve sosyoloji ile beraber birçok alanda araştırmalar yapmıştır ve yazılarını kaleme almıştır bu yüzden Cemil Meriç bir düşünce adamıdır.
Cemil Meriç Bazı Ödülleri
Cemil Meriç başarılı bir edebi hayatı ile dikkat çekmiş ve birçok ödüle layık görülmüştür. Bu ödüllerden bazıları,
- 1980 Yılında ‘’Kırık Ambar’’ adındaki eseri ile Türkiye Milli Kültür Vakfı Ödülü almıştır.
- 1981 Yılında Türkiye Yazarlar Birliği tarafından ‘’ Yılın Yazarı’’ ödülü almıştır.
- 2015 Yılında ise Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat tarafından ödülünü almıştır.
Cemil Meriç Eserleri
Cemil Meriç İnceleme alanında eserleri fazladır fakat sadece inceleme değil, denemeleri, günlüğü ve diğer kitapları da mevcuttur. Bu eserlerden bazıları ödül almıştır bazıları ise yaptığı çeviriler ile birçok yardımı dokunmuştur.
Hint Edebiyatı
1964 yılında yayımlanan Cemil Meriç’in ilk basılı eseridir. Hint edebiyatını ve uygarlığını inceleyen Meriç’e anlatımı ve farklı bakış açısıyla beraber en önemli eseri olmuştur ve ödül almıştır.
Saint Simon İlk Sosyolog, İlk Sosyalist Kitabı
1967 Yılında yayımlanan cemiyeti inceleyen ve incelemelerine rüyalarını da katan insanlar 19. Yüzyılın ilk yarısının ütopik sosyalizmini savunanlar Genç Cemil Meriç’in sosyalist penceresinden Marx’a ilham veren sosyolog Saint-Simon. Yalnızca sosyalizm çığırını açanlardan biri değil, aynı zamanda bilgi sosyolojisine aydınlık getiren adam hakkında yazılan eserdir.
Bir Dünyanın Eşiğinde
1976 Yılında yayımlanan bu eser şiiriyle, dini, felsefesi, masalıyla Hint edebiyatını ve uygarlığını inceleyen Cemil Meriç “Çağdaş Avrupa, en aydınlık taraflarıyla Hint’in bir devamıdır”. Düşünsel serüveninin tamamında olduğu gibi bu eserini bizlere sunmuştur.
Işık Doğudan Gelir
1984 Yılında yayımlanan bu eser ışık Doğudan Gelir, siyasî, felsefî, dogmatik herhangi bir inancın peşinde olmayan, başka fikirlere, başka düşünce, başka milletlere ve duyma tarzlarına sonsuz bir tecessüs besleyen bir Cemil Meriç klasiği olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kültürden İrfana
1985 Yılında yayımlanmış olan bu eserde meseleler ve efhumlar konusunda düşüncenin en derin köşelerini keşfeden yalınkat bir bilgi vermekten çok Cemil Meriç, incelikli ve kapsamlı bilginin peşine düşer. Kültürden İrfana adlı eserinde önyargıların kötülüğünü okuyucularına anlatmaktadır.
Mağaradakiler
1978 Yılında yayımlanan Cemil Meriç bu eserini şu satırlarla yorumluyor, “İnsanlık aynı sefil putlara tapan bir şaşkınlar kafilesi. İşin gerçeği olarak mağaranın içi de dışı da birdir ve aynı zamanda 150 yıldır bir gölgeler aleminde yaşamaktayız’’ Sözüyle Mağaradakiler eserini
Bu Ülke
1974 ve 1985 Yılları arasında yayımlanan ve kitabı özetleyen şu sözüyle karşımıza çıkmaktadır. “Bu sayfalarda hayatımın bütünü, bütün kinlerim, yani bütün sevgilerim, bütün tecrübelerim var. Bana öyle gelmektedir ki hayat denen mülakata bu kitabı yazmak için geldim ve bu etimin eti, kemiğimin kemiği.’’ Cümlesi ile yazar kitabını bizlere özetler.
Umrandan Uygarlığa
1974 Yayımlanan bu eser Cemil Meriç’in 21. Yüzyılda batılılaşma, çağdaşlaşma ve uygarlık tartışmalarını konu alan bu eser Uygarlık kavramını konu alıyor.
Jurnal I (1992)
1992 Yılında yayımlanmış olan bu eserde, Cemil Meriç’in kendini, yakınlarını, etrafındakileri, içinde bulunduğu dünyayı, düşünce tarihini ve tarihimizi, kendi açısından ve yalın bir şekilde değerlendirdiği eseri Jurnal, yazarın gündelik düşüncesini, kişisel maceralarını, anı ve itiraflarını, yoğun duygularını, yaratış gücünü, alışılmadık yaklaşımlarını, güçlü sentezlerini, engin kültürünü birlikte yansıttığı eseridir.
Jurnal II (1994)
1994 Yılında yayımlanan bu eser Cemil Meriç’in Jurnal’inin 2. Cildi ve yine 1960’lardan ’80’lere Meriç’in ruh ve düşünce dünyasındaki dalgalanmaları yansıtan bir eser olmuştur.
Kırk Ambar (1980)
1980 Yılında yayımlanan bu eser Cemil Meriç’in en önemli eseridir. Bu eserde dünya edebiyatından yola çıkarak klasiğe, hümanizmden edebiyat sosyolojisine, romanın romanından edebiyat tarihinin tarihine kadar uzanmaktadır.
Konferans ve Sosyoloji Notları
1993 Yılında yayımlanan bu eser Cemil Meriç’in İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nde 1965’ten 1969 yılına kadar anlattığı dersleri, sohbetlerinden alınan notları verdiği birkaç konferansın metnini içeriyor.