Tüm dünya tarafından yıllardır büyük bir rağbet ile okunan Cesur Yeni Dünya eseri, 1932 senesinde Aldous Huxley tarafından yazılmıştır.
Kitabın Konusu
2500’lü senelerde hüküm sürmüş olan baskıcı bir devlete karşı yenilen kitleleri konu edinen bu eser, yazarın geleceğe karşı son derece öngörülü olması ile beraber ailenin, inanılan dinin, sanatın, kişisel hayatın ve edebiyatın olmadığı bir dönemi anlatır. Bir karşı ütopyadan esinlenen yazar, bu kıymetli eserinin ismini de Shakespeare’nin bir eserinden ilham alarak koymuştur. Eserde bahsi geçilen ütopik dünyada insanların mükemmel seviyeli sağlığı, savaşların ve yoksulluğun yok olması ile beraber refah seviyesinin artması, yine bu ütopya sayesinde tüm ırklar eşit hale gelmiş ve herkes inanılmaz mutludur. Ayrıca dinin, ailenin ve daha pek çok değerin kitapta olmaması da insanların önüne gelen herkes ile seks yapıp uyuşturucu kullandığı bir toplum olarak karşımıza gelmektedir.
Kitabın Karakterleri
Bernard Marx: Romanda bahsi geçen modern dünyada, psikolog olan bu karakter, son derece özgüvensiz ve çekingen birisidir. Son derece yalnız olan bu karakter kendine bir arkadaş, bir sevgili aramaktadır. Kendini dünyaya kaptıran Bernard Marx, romanda bahsi geçen Helmholtz ile çok sıkı bir dost olur. Ne kadar samimi olsalar da Vahşi ile olan ilişkisinden dolayı kıskandığı Helmholtz ile bir süre arkadaşlıklarına ne yazık ki ara vermek zorunda kalırlar. Bir zaman sonra birbirlerinin kıymetini anlar ve tekrar bir araya gelirler.
Helmholtz Watson: Görüntüsel olarak çok çekici, özgüvenli girişken olsa da son derece beta bir yapıya sahip olan Helmholtz, duygu mühendisi hocası olan ve çeşitli yazılar yazan bir bireydir. Bernard gibi çekingen, özgüvensiz ve yalnız biri olduğunun farkındadır ve onunla arkadaşlık yapar. Helmholtz, Joe’den hoşlansa da, çoğu zaman düşünceleri ters düşer.
Kuluçkalama Merkezi Müdürü: Yeni dünyanın yarattığı sisteme tutkulu olan, vahşi alanda kaybettiği sevgilisini arar ve ona karşı hala bir şeyler beslemesine rağmen, vahşi olduğu gerekçesi ile onunla insan içine çıkmaktan bir hayli utanır.
Vahşi: Joe ismi ile bilinen bu karakter, vahşi bölgede büyür ve annesinin modern dünyadan gelişine bir türlü alışamaz. Arkadaşları ile oyunlarından dışlanmasının, oyunlardan atılmasının yalnız kalmaya mahkum edilmesinin büyük sebebi de annesinin modern dünyadan geliyor olmasıdır. Okumayı son derece seven Joe, annesinin birlikte yaşıyor olduğu Pope’den nefret eder ve onu öldürmeye çalışır, bu çabaları da boşa gitmez. Pope’nin zamanında ona getirmiş olduğu kitap hayatını son derece etkiler ve onda güzel bir yer edinir. Bernard, Joe ve annesini modern dünyaya götürür ve Joe bu dünyayı değiştirebileceğine son derece yürekten inanır. Annesinin ölümü üzerine Joe, daha çok hırslanır ve geri zekalı insanlara bile yaşadıkları bu sistemin ne kadar yanlış olduğunu anlatmaya çalışır. Romanda Joe Lenina’ya aşıktır fakat ne yazık ki aşkına karşılık alamaz, çünkü Lenina bu aşkın farkında bile değildir.
Lenina: Erkekler arasında beğenilen ve ilgi gören biri olması ile bilinen Lenina, yaşadığı hayattan son derece memnundur. Bernard ile birlikte olmaya çalışan Lenina, ilerleyen zamanlarda Joe ile tanışır ve ona karşı büyük bir hayranlık duymaya başlar.
Linda: Vahşi’nin annesi olan bu kadın, aynı zamanda müdürün birkaç zaman evvel kaybetmiş olduğu sevgilisidir de. Modern dünyanın döllenme bölümünde çalışarak hayatını geçirmiş olan Linda, sevgilisi olan müdür ile gitmiş olduğu hayatta yaşamaya devam eder. Farklı olduğu düşünüldüğü, yani modern dünyadan geldiği için bu vahşi bölgede ne yazık ki dışlanır. Eski yaşantısında geri dönen Linda, fazla dozda tükettiği Soma nedeni ile hayatına son verir.
Mustafa Mond: Modern dünyanın denetçilerinden biri olan Mustafa, duyguların ne kadar gereksiz olduğunu, tarihin silinmesi gerektiğini, bilimin de yalnızca gerektiği kadar kullanılmasını öne sürmektedir. Tanrının var olduğuna inanan Mustafa, inançlarının yeni dünyada anlaşılmayacağı, anlaşılsa da zarar vereceğini biliyordu. Vahşi ile sohbet etmeye bayılan Mustafa, ona gizli bir hayranlık da duyar.
Kitabın Özeti
Kitapta bahsi geçen dünyada olaylar, Ford’dan önce 632 döneminde geçiyor. Ütopik bir dünyanın anlatıldığı bu romanda, Ford tanrısal bir varlık olarak ele alınır ve romanda iki karakter üzerinden olaylar döner ve biçimlenmeye başlar. Eserde maddi olan varlıklar, geriye kalan bütün değerlen hatta insandan bile üstün tutulmuştur. Kurulan yeni dünya üzerinde geçen büyün olaylar, son derece etkileyicidir. Yeni dünyayı yöneten kimseler sürekli bir yenilik, değişim peşindedir ve bu yeni dünyanın en büyük gayesi de bir projeyi hayata geçirmektir. Bu projenin amacı ise, insanlara köleliklerin sevilmesidir ve mutluluk probleminin ortadan kaldırılmasıdır. Kitabın ilk kısmında şartlandırma ve kuluçkalandırma merkezinde bulunan müdürün, öğrencilerine eğitim vermesi ile başlar. Merkezin müdürü, çocuklara istikrarın sağlanması için yeterli seviyede bir nüfusa ulaşmak ve bu esnadan insanların bu amaca hizmet ederken zevk alabilmesini sağlamaktır. Hedeflenen bu çalışma için gerekli üretim bantları kurulmuştur. Bu bantlarda gerekli döller üretilir ve yeni, tüketime yönelik bir toplum oluşturmak amaçlanır. Her bireyin üretimi için bir yıl kadar beklenir, beklenen bu süre sonrasında da ileri zekaya sahip alfa, beta ve epsilon bireyler üretilir. İstenilen bu bireylerin üretilmesi içinde gerekli büyün önlemler alınır. Üretilen bu bireylere gerekli işlemler yapılar, mutlu, çalışkan ve uyumlu bireyler elde ederler. Sistemin amacı mutlu bireyler ile beraber, mükemmel bir toplumsal statüye ulaşmak ve huzur içinde yaşayıp gitmek. Yaratılan bu toplumda değerler yok, herkes herkese ait ve herkes istediği ile sevişiyor, uyuşturucu kullanıyor yani bu yeni dünyada her şey mutluluk için. Romanda yaratılan bu yeni dünya dışında tek bir yer vardır burası da vahşi bölgedir, bu bölgede yaşayan vahşiler hayvani davranır ve sapkınlardır. Bu vahşi bölgede evlenmek, ölmek, çocuk yapmak eski adet ve göreneklere göre yaşam sürdürmeye devam ederlere. Yeni dünyada var olan modern insanların yaşlanması söz konusu değildir, ellili atmışlı yıllara kadar bu dünyada bireyler çok enerjik ve zinde yaşar ve daha sonra aniden ölürler. Bunun sebebi de düşünülmüştür; yaşlandıkça çalışma ve üretim yapma yetisini kaybettiklerinden dolayı topluma faydasız olacaklar bu yüzden de bu durumu ortadan kaldırıp söylemiş olduğumuz gibi bir uygulama üretmişler. Romanın başkahramanı olan Bernard, vahşi bölgede yaşayan Joe’yi, Londra’ya götürmek için çabalar. Londra’da büyük bir sevgi ile karşılanan Joe, bu dünyaya ayak uyduramaz, insanların özgür olması gerektiğini düşünen Joe, buradan kaçar.
Kitabın Romanı Hakkında Bilgi
Aldous Huxley’in 5.romanı olan Cesur Yeni Dünya eseri, ütopik bir biçimde yazılması ile insanların dikkatini hemen çekebilmiş ve yayınlandığı ilk günden beri de büyük bir ilgi ile okunmaktadır. Ülkemizde 1999 senesinden beri çevirisi yapılan bu kitap, okuyucuların okumayanlara da şiddetle tavsiye etmiş olduğu bir kitaptır. Felsefe ile de yakından ilgilenen başarılı yazar, psikoloji ile pek çopk eser üretmiştir. Yazmaya küçük yaşlardan beri başlayan Aldous Huxley, 22 Kasım 1963 senesinde yakalandığı kanseri atlatamadığı için hayata gözlerini yummuştur. Bu başarılı yazarın yazmış olduğu başlıca eserleri şunlardır:
- Cesur Yeni Dünyada
- Krom Sayısı
- Maymun ve Öz
- Edebiyat ve Bilim
- Denemeler
- Mona Lisa Tebessümü
- Algı Kapıları
- Ses Sese Karşı
- Kalıcı Felsefe
- Cennet ve Cehennem
- Ekoloji Politikası
- Ada