Kitabın Konusu
Bu kitapta hem hikâye tarzını hem de makaleyi andıran bir yazı biçimiyle yazılmıştır. Kitap birden fazla bölümden meydana gelmiştir. Yani tek bir konu ya da tek bir ana fikre ulaşmak doğru bir seçenek olmayacaktır.
Kitabın Özeti
Ağaç Kurdu
Bu hikâyede anlatılan konu ikinci meşrutiyetin ilanın sonra ortaya çıkan devlet ve toplumsal problemler konu almış bir bölümdür. Devlet her ortamda ve her şartta hiçbir aksaklığa uğramadan görevini yerine getirmeye çalışmıştır. Tıpkı bir değirmen gibidir. Toplum içinde ortaya çıkan fikir ayrılıkları gibi durumlardan hiçbir şekilde etkilenmemelidir. Bu bölüm içinde en çok üzerinde durulan konu ise toplum içinde var olan ahlaki yapının sıkıntılardır. Yazar toplumu bir ağaç gibi ifade etmiştir.
Ağacın kökleri ve bedenine saldıran o kurtlar ağacı yer bitirir. Ağaç bu kurtlar yüzünden kurur. Hatta bu yıpranmalar dolayısıyla da ufak bir rüzgârda devrilir. Toplumda bunun gibidir. Toplumun can damarı olan ahlaka karşı bu bela ile baş edilmezse bir süreden sonra artık kuruyup yıkılacak hale gelir. Ele aldığı bu konuyu tamamen kendi üslubu ile ifade etmiştir.
Kahve Beklerken
Bu bölümde ise anlatılan ağaç kurdu hikayesine benzer bir şeydir. Tam anlamıyla o hikâye ile bağlantılı ve paralel bir şekilde ilerler. Bu durumun sebeplerinin neler olacağından bahsetmiştir.
Gençliğin yok olup gitmesinin sebeplerinden bahsetmişti. Geçmişi kabullenmeyen ya da inkâr etmeye çalışan bir toplumun var olamayacağını belirtmiştir. Hatta o toplum artık ölü bir toplum haline gelmiştir de diyebiliriz. Bu inkarın en büyük nedeni ise bilgilerin yanlış ve farklı yerlerden yansımış olmasıdır. Bu yanlış ifadelerden dolayı gençlikte geçmişe dair hep bir inkâr ve istememe durumu içinde olacaktır. Aslında geçmiş ve gelecek kitap içinde var olan iki sayfa gibidir. Yani bir sayfayı yırtıp atarsanız sonraki sayfa tamamlanmamış, yarım olarak kalacaktır. Birinci sayfayı görmeyen insanlar isteseler de ikinci sayfayı yazmaya kalkınca kendi kafalarına göre uydurma şeyler yazacaklardır. Ortada oluşan şey ise koskoca bir yanlış hikâyeden başkası olmayacaktır. Kitabın sayfaları ne kadar çok yanlışla dolu olursa olsun, aslında hiçbir şey sonraki sayfanın başlangıcı olmasını engellemeyecektir. Bir şeyin başlangıcı var olduğu sürece devamında illaki onunla bağlantılı olan şeyler gelecektir. Burada ifade edilen cümlelerin hepsinde aslında toplumun kanayan yarasına çok güzel bir dille değindiğini açıkça görebiliyoruz. Geçmişi bilmeden geleceğe ışıkla bakmaya çalışmanın ne kadar yanlış olduğunu da anlayabiliriz.
Kitabın Ana Fikri
Aslında tek bir ana fikre ulaşmak doğru olmasa da genel hatlarıyla bakabiliriz bütün bu hikayelere. İnsanlar hatalarından ders almalı ve telafi etmek için çaba göstermelidir. Bunu yaparken de geçmişte neler yaptığına ya da neler olduğuna dikkatli bir açıdan bakmak, hatta detaylarıyla olayları hatırlamak gerekir. Bu sayede geleceğe de yön verirken doğru adımlar atılması sağlanacaktır.
Bu kitapta geçen olayların hepsi gerçek hayatta var olabilecek ya var olan şeylerden ibarettir.
Kitapta Yer Alan Karakterler
İhtiyar Dost: Çok zeki ve oldukça bilge bir insandır. Bunun yanında mütevazı bir karaktere sahiptir. Yaşamış olduğu tüm olaylardan iyi ya da kötü olarak adlandırdığı dersler çıkarıp, bu vardığı sonuçları çevresinde yaşayan insanlara anlatır.
Genç: Yazar bu kişiyi çocuğum diye adlandırmıştır. Bu şekilde hitap etmeyi tercih etmiştir. Eğitim anlamında öğrenme aşkıyla yanan bir çocuktur aslında. Saygıda kusur etmez ve hürmet bilir bir yapıya sahiptir. Ama öte yandan da hayata karşı çok acemidir.
Kitabın Yazarı Hakkında
Halid Ziya Uşaklıgil Kimdir?
Halid Ziya İstanbul doğumludur. Babası tüccar olarak hayatına devam eden bir adamdır. Babasının işlerinden dolayı İzmir’e gitmek zorunda kalmıştır. İzmir’de tahsilini tamamlamıştır. Daha sonra da ikinci bir okula devam etme fikri vardır. Bu zamanlarda mahallede olan bir avukatın yanında çalışarak iş hayatının nasıl olduğunu öğrenmeye başlamıştır. Sonralarda kâtip olarak devam etti. Öğretmenlik yaptı ve sonra da Osmanlı Bankası’nda çalıştı. Zamanının çoğunu edebiyata ayıran Uşaklıgil, edebiyat dünyasında oldukça tanınan bir isim haline geldi. Hayatı boyunca birçok kitap yazdı ve yayımladı. Bu eserler de insanlar tarafından oldukça ilgi gördü. Hatta günümüzde bazı eserleri televizyona dökülerek insanlara aktarılmıştır. 1945 senesinde ise hayata veda etmiştir