İnci roman türünde yazılmış bir eserdir. Kitapta yer alan öykü zenginliğin ve paranın aslında insanın başına ne tür kötülükler açabileceği üzerine yazılmıştır. Eserin yazarı John Steinbeck akıcı bir üslup kullanarak öyküyü kaleme almıştır. Eser içerisinde uygar olan toplumlarla az gelişmiş özellik gösteren toplumları karşılaştırmıştır. Yazar bu karşılaştırmayı yaparken her iki toplumun da olumsuz yönlerine eleştiri yapmaktadır. Bu eser çocuk romanı olarak gözükse de aslında her yaş grubuna hitap etmektedir. Eser birçok dile çevrilmiştir. Sayılamayacak kadar filmin de eser konusunu oluşturmaktadır.
İnci Özeti
Balıkçılık yaparak geçimini sağlayan Kino karısı Juana ile birlikte bir kulübe içerisinde yaşamaktadır. Kino’nun bir de küçük bir bebeği vardır. Bebeğinin adı Coyotito’dur. Bebeğini sıradan bir gün de akrep sokmuştur. Juana zehri emse de sonrasında tükürmüştür. Bebeği çift doktora götürmüştür. Doktorun Kino ve onun soyundaki insanlara karşı davranışları çok kötüdür. Kino’nun parası olmadığından dolayı doktor kendilerini kabul etmemiştir. Kino kendisine ait olan kanosuna gitmiştir. Denizden bir yosun parçasını alarak bebeği akrebin soktuğu yere sürerler.
Kino ve ailesi hep birlikte inci aramak için işe koyulmuşturlar. Dünyada bulunan en büyük inciye Kino ulaşmıştır. Kino bu bulmuş olduğu inciyi satarak Juana ile kilise de evlenecektir. Çocukları olan Coyotitoyu da okutmak için gerekli olan parayı sağlayacaktır. Bunu duyan herkes kıskanmıştır. Doktor ise hemen bebeği görmek istemiştir. Bebeğe doktor ilaç içirmiştir. Bebek kusarak vücudunda bulunan zehri atmaya başlamıştır. Bebeğin göz kapaklarının içleri morarmıştır. Doktor 1 saat geçtikten sonra tekrar bebeğin durumunu öğrenmek için gelmiştir.
Kino inciyi satarak viziteye olan borcunu ödemek istiyordu. İnciyi kulübenin içinde bulunan toprağa gömmüştür. Gece olduğunda birisi inciyi almak için kulübelerine girmiştir. Kino hemen çakısını çıkarmıştır. Kulübeye giren kişi kaçsa da Kino’yu yaralamıştır. Sabah olduğunda Kino inciyi satmak için karar almıştır. Kasaba da bulunan tüm herkes onları izliyordu. Kardeşi olan Juan Tomas da Kino’nun yanında bulunuyordu. Gittikleri ilk tüccar sahte altın diyerek onları kandırmaya çalışmıştır.
Kino inciyi başkentte sata kararı aldı. Geceleyin birisi kulübenin önüne gelerek Kino’yu öldürmek istedi. Karısı Juana artık korkmaya başlamıştır. Karısı sabah Kino uyanmadan evvel inciyi denize atmak istemiştir. Kino bu duruma son anda yetişerek engel olmuştur. Kino karısına büyük bir tekme atmıştır. İnciyi bulduklarından beli kötülük yaklarını bir türlü bırakmamıştı. Birisi yine Kino’ya saldırmıştı ve saldırdıkları kişi savunma yaparken ölmüştü. Cesedi sazlıkların arasına sakladılar. Gece olunca kanosuyla denize açılarak kaçmayı planlıyorlardı. İnci artık Kino’nun tüm hayatını oluşturuyordu.
Kino inciden vaz geçmek istemiyordu. Gece olunca hemen yola çıktılar. Rüzgâr onlara izlerini kaybettirmek için yardımcı oluyordu. Kuzeye doğru Kino yönlerini ayarladı. Tüm gece yürüdükten sonra bir kutunun korunaklı olduğuna karar kıldılar. Burada bir müddet dinlendiler. Dağ avcıları Kino ve ailesinin peşine düşmüştürler. Kino bu durumu anlayınca hemen yönünü batıya doğru çevirdi. Batı dağlık olduğundan dolayı izlerini kaybettirebilirdi.
Kino en sonunda yola tek başına devam etme kararı aldı. Çünkü avcıları peşine alarak ailesini güvende tutmak istiyordu. Karısı Juana ise bu duruma karşı çıkmıştır. Hep birlikte en sonunda sarp kayalıklara doğru tırmanmaya başladılar. Gölge bulunan bir yarık buldular. Suya ihtiyaçları vardı. En sonunda suyu bularak doyasıya içtiler. Avcılar hala peşlerindeydi. Tırmanmaya kaldıkları yerden devam ettiler. Gece olunca iki avcı uykuya kaldı sadece birisi nöbet başındaydı. Kino onları izliyordu. Kino tek tek hepsini öldürmek istiyordu.
Beyaz kıyafetlerini dikkat çekmemek adına çıkardılar. Ardından kayalıklardan sakince indi. Bulundukları mağaranın içerisinden bir ağlama sesi yükseldi. Ağlama sesinin ardından tüfek sesi duyuldu. Kino avcıları öldürse de artık çok geç kalmıştır. Kino mağaranın içinde kötü bir şeylerin olduğunu hissetmişti. Juana’nın şalına sarılmış olan Coyotito vardı. Şalın üstünde bulunan kan lekeleri kurumuştu. Hemen denizin kıyısına gittiler. İnciyi artık istemiyorlardı ve onu denizin derinliklerine fırlattılar. Bu inci onlara kötülükten başka bir şey getirmemişti. İnci özeti biraz acıklı biraz da ders verici bir öyküden oluşmaktadır.
İnci Konusu
İnci konusu Meksika’nın kıyısında yaşayan yoksul olan inci avcısının hayatını anlatmaktadır.
İnci İncelemesi
İnci kitabının ana fikri açgözlülük ve insanın doymaz olan nefsi onu felaketlere sürüklemektedir. Kitapta olan karakterlere bakacak olursak Kino fakir bir balıkçıdır. Denizde bulmuş olduğu inci onun hayatını alt üst etmiştir. Doktor ise aç gözlü birisidir. Paraya oldukça düşkün olan doktorda insanlara karşı bir sevgi yoktur. Doktorun da Kino’nun da sonu felaket olmuştur. John Steinbeck tarafından kaleme alınan bu roman uzun bir hikâyeyi anlatmaktadır.
Kino’nun eşi olan Juana ise çok fedakâr bir kadındır. Kino ona bir keresinde şiddet uygulamıştır. İncinin sürekli olarak onlara uğursuzluk getirdiğini düşünmektedir. İnciden sürekli kurtulmanın yollarını aramaktadır. Eserde yazar hayatta karşılaştığımız sıradan ve fakir insanları ele almıştır. Hayattaki acıklı gerçekleri yazar ortaya koymaktan çekinmemiştir. Kitap okuyucuya bakış açısı kazandırmak adına çok şey katmaktadır. İnci İncelemesi genel olarak bu şekilde aktarılmıştır.
John Steinbeck Nobel Edebiyat Ödülünü almış bir yazardır. Dünya edebiyatında ölümsüz olarak adlandıracağımız birçok eseri bulunmaktadır.