Kitabın Konusu
Yoksul bir denizci vardır. Bu denizcinin bebeğini ise bir gün akrep sokar ve sonrasında ise oldukça büyük bir inci keşfeder. Bu sayede gelişen olaylar anlatılmıştır bu kitapta.
Kitabın Özeti
Kino adından oldukça yoksul olan bir denizci vardı. Deniz kenarında ve sazlıklardan yapılma evlerden birinde yaşamına devam ediyordu. Evleneli çok uzun bir süre olmamıştı ve bu sırada olan ilk çocuğu da hastalıktan ölür. Çünkü tedavi edilemeyecek bir hastalığa yakalanmıştı. Umutları ikinci çocuktan yanadır artık. Fakat bir gün bebeği akrep sokar. Kino ise oldukça hızlı hareket ederek akrebi hemen öldürür. Eşiyle beraber bebeği alarak şehirde olan bir doktora götürmek için yola çıkarlar. Bebeği götürdükleri doktor ise hem zengin hem de çok acımasız bir adamdır. Yoksul olduğunu bildiği bu çifti ise başından savar.
Kino ve eşi eve dönerler. Daha sonra Kino, bambudan yapılan kayığını alarak inci bulmak için denize açılır. Kıyıdan iyice uzaklaştıktan sonra da dalarak diplerde inci aramaya başlar. O zamana kadar bulunan en büyük incilerden birini bulmuştur. İnciyi alarak evine gider ve bunu karısına gösterir. Artık bu inciyi satıp para alabileceklerdir. Bu sayede bebeklerini tedavi ettirip hayatını daha güzel bir şekilde yaşamasını sağlayabileceklerini düşünürler. Kino’nun inciyi bulduğu gün kardeşi ve onun eşi de evlerine ziyarete gelir. Birkaç öneride bulunurlar. Artık Kino’nun bulduğu bu büyük incinin namı her yere yayılmıştır. Doktor da bu inciyi alıp Paris’e gitme planı yapar. Salinas gibi kasaba bir yerden çok sıkılmıştır çünkü. Ertesi gün paragöz olan doktor bir anda Kino’nun evine gider. Bebeği tedavi etmek ister ama Kino gayet iyi durumda olduğunu ve tedavi etmesini istemediği söyler. Doktorda bu esnada çocuğa bir ilaç içirmiştir. Ateşlenebileceğini belirtir. Daha sonra çocuğun gerçekten ateşi yükselir ve doktor tekrar gelir. Çocuğun ateşinin düşmesini sağlar bir şekilde. Fakat doktorun tek amacı adamın bulduğu incidir. Nereye sakladığını çok merak eder ve konuşurken incinin yerini bir şekilde öğrenir. Daha sonra gecenin bir vaktinde doktor inciyi almaya gelmiştir ama Kino birisinin geldiğini fark eder, kavga etmeye başlarlar. Kino ise adamı bıçaklayarak öldürür.
Hırsızlar bir yandan da yangın çıkarıp bazı saz evlerinin de yanmasına sebep olmuştur. Kino eşini ve bebeğini alarak kaçmaya karar verir ama kayık delinmiştir. Kino’nun karısı ise bulduğu bu incinin ona çok uğursuz geldiğini söyler. Bu yüzden bu inciden bir an önce kurtulmalıdırlar. Artık kayıkla kaçacak durumları olmadığından yürüyerek kaçmaya karar vermişlerdir.
Yürümeye devam ederken bir yerde durup mola vermek isterler ama o esnadan yoldan birisinin geçtiğinin farkına varırlar. Sonunda bu kişilerin peşlerine düşen hırsızlar olduklarını anlarla. Bu yüzden çok dikkatli olmalıdırlar. Gece olduğundan ise kayanın içinde bir kovuk bulup orada dururlar. Peşlerine düşen kişiler ise onlara oldukça yakın bir yerde uykuya dalmışlardır. Kino da bunu fırsat bilip adamları öldürmek ister, fakat adamlara yaklaştığı sırada bebek ağlamaya başlar. Artık adamlar da bu sese uyanmışlardır. Ama bebek sesi değil de kurt sesi zannetmişlerdir. Hatta bu yüzden sesin geldiği tarafa doğru ateş etmişlerdir.
Sabah olduğunda Kino ve karısı köye döner ama bebekleri yanlarında değildir. Çünkü ölmüştür. O akşam, kelle avcıları ateş ettiğinde kurşun bebeğe isabet eder ve ölür. Artık Kino ve karısı bu uğursuz inciden kurtulmak için deniz kenarına giderler. Bu lanet inciyi geldiği yere denizin dibine yollarlar.
Kitabın Ana Fikri
Bazen insanın gözü her zamankinden daha fazlasını ister ama bunun sonunda yaşayacağı şey koca bir hayal kırıklığıdır. Hatta bu durum var olan bir hayatın yanıp kül olmasına neden olabilir. Belli bir yaşam çizgisi vardır aslında ve o çizginin dışına çıkılamaz.
Kitapta Yer Alan Karakterler
Kino: Yoksul ve sürekli ezilmeye mahkûm olmuş bir adamdır. Fakat tüm bu yaşadıklarına rağmen hayata karşı hep umudu vardır. Ailesine oldukça bağlıdır ve onlar için her türlü tehlikeyi göze almaktan kaçmayan birisidir.
Kino’nun Karısı: Oldukça fedakâr bir kişidir. Kocasının bulduğu büyük incinin çok uğursuz olduğuna inanır ve bir an önce o inciden kurtulmaları gerektiğini düşünür.
Doktor: Oldukça paragöz birisidir ve para için yapmayacağı kötülük yoktur.
Kitabın Yazarı Hakkında
John Steinbeck Kimdir?
27 Şubat 1902 yılında ABD’nin Kaliforniya Eyaleti’nde dünyaya gelmiştir. Çoğunlukla öfkeli bir kişiliğe sahiptir. Bu zamana kadar yazmış olduğu eserlerde ise toplumsal sorunlar ve işçi problemleri gibi şeyleri dile getirdi. Edebi akım olarak gerçekçilik akımını benimseyen kişilerden birisidir. Küçük kırsal bir yerde yaşayan Steinbeck, çiftlikte çalışmıştır. Üniversite hayatı boyunca hem okuyup hem çalışmıştır. Fakat diplomasını almadan okulu yarıda bıraktı. Daha çok kendini yazmaya adayan bu yazar en büyük eserlerinden olan Gazap Üzümleri adlı eserini de yazmıştır. Bu eser uzun bir zaman boyunca oldukça çok satan bir kitap oldu. John Steinbeck 20 Aralık 1968 yılında kalp yetmezliğinden dolayı New York’ta