İnsanlığın Dirilişi – Sezai Karakoç Kitap Özeti

İnsanlığın Dirilişi kitabı 1976 yılında okuyucunun beğenisine sunulmuştur. Kitap içerisinde eski medeniyete karşı bir özlem vardır. İslamiyet’in savunması ve bunun için batı ile savaşması gerekir.

Özeti

İnsanlığın Dirilişi kitabı içerisinde kişilerin kendilerini çeşitli bahanelerle kandırdığı ifade edilir. İnsanlar bahanelere sığınmayı ve kendilerini bunlarla avutmayı severler. Bahanelerden çok gerçeklerle yüzleşmeli ve çözüm bulunmalıdır. Bahaneler insanların kendilerine vakit kaybettirmelerinden başka bir şey değildir. Şairler ve yazarlar topluma hitap ettikleri için onların başına gelecekleri daha kolay anlayabilirler. Toplumun başına gelecek olan felaketleri daha önceden anlayabilir ve halkı uyarabilirler. Aynı şekilde yazarlar halkın başına gelecek güzel şeyleri de kolaylıkla hissederler.

Başka ülkelerle savaşa giren ya da onları berbat eden medeniyetler umutsuz durumdadırlar. Her zaman güçlü kalmaları gereklidir. Çünkü güçlü kalamadıkları süre içerisinde kendilerine yardım edecek kimse yoktur. Bu nedenle savaş içerisine girmiş olan kötü medeniyetler her zaman gücü elinde bulundurmalıdır. Afrika ve Avrupa arasında soğuk savaş vardır. Hatta bu bir savaş değil işgal olarak nitelendirilebilir. Çünkü Avrupa, Afrika’nın başına gelen kötü şeylerin sorumlusudur. Avrupa sadece kendisine dahil olanlara yardım eder, uzak olan ülkeleri ise umursamaz. Bu nedenle Afrika için şeytanın tasviri olarak da tanımlanabilir.

İnsanların Dirilişi kitabında esas konu ise batının örnek alınmasıdır. İnsanlar batıyı o kadar örnek alırlar ki onlar için ideal odur. Ancak batıdaki her şey medeniyetleri iyi yönde etkilemez. Bu nedenle batıdaki düşünceler her birisi sorgulanmalıdır. Koşulsuz olarak doğru kabul edilen düşünceleri ise insanların zihninde birer zehir etkisi yaratır. İnsanlar batı gibi görünerek aslında onun fikirlerinden kurtulmak isterler. Özgür olmak isteyen kişiler batıyı reddeder ancak onun fikirleri ile hareket ederler. Bu hareket ise onların istediği özgürlüğü kazanamamalarına sebep olur. Rönesans olarak adlandırılan değişimler İslamiyet’e zıttır. İslamiyet ile Rönesans’ın birlikte yürütülmesi mümkün değildir. Batı kendisini İslamiyet’ten uzak tutmak için eski inançlarına dönmeye başlamıştır. Eski inançları onların daha iyi bir duruşa sahip olmalarını sağlayacaktır. Gelecekte etkilenmemek adına geçmiş ile yaşamayı isterler.

Eğer Rönesans olmasaydı İslamiyet’in hakim olduğu bir dünya olabilirdi. İnsanlar Rönesans ile birlikte dini inançlarını daha çok ele almış ve daha çok bağlanmışlardır. İnsanlar sürekli olarak gerçeği öğrenmenin peşindedir. Ancak bu arayış hiç bitmez ve daima daha fazlasını ister. Bu nedenle insanlar gördükleri gerçeklerin bile farkına varamazlar. İnsanlığın Dirilişi olarak nitelendirilen kişinin kendi özüne kavuşmasıdır. Batıya inanca son verilmelidir ve insanlar özünü kaybetmemelidir. İnsanlar diriliş hareketini başlatmak için özlerini kaybetmeyi beklememeli ve derhal adım atmalıdır.

Yazar Hakkında Bilgi

Sezai Karakoç bir dönemler siyaset ile uğraşmıştır. Ancak İslamiyet ile ilgili yazmış olduğu eserler ile ön plana çıkar. İslamiyet’i savunmuş ve daima iyi yönde olması için eserleri ile destek olmuştur. İnsanlığın Dirilişi kitabı da İslamiyet’i ele almış olduğu bir kitaptır. Doğum günü aslında Ocak olarak gözükmesine rağmen Mayıs ayında doğduğu ifade edilir.

“İnsanlığın Dirilişi – Sezai Karakoç Kitap Özeti” için bir yanıt

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir