Kayıp Aranıyor Kitap Özeti

Kayıp Aranıyor kitabı Sait Faik Abasıyanık’ın yayımlanan romanları arasında ikinci ve son olanıdır. İlk yayım yeri olarak Hürriyet gazetesi içerisinde yayıma girmiştir. Romanın el yazısı ile yazılmış halleri Sait Faik Abasıyanık Müzesinde sergilenmeye açıktır. Kayıp Aranıyor isimli bu roman yazarın 1944 yılında yayınladığı Medarı Maişet Motoru isimli romanından sonraki 2. Romanı olarak bilinir. Sait Faik Abasıyanık bu romanının kurgusunu kendisinden bir önce gelen Medarı Maişet Motoru isimli kitabına göre daha çok dikkat etmesi ve özen göstermesine rağmen Kayıp Aranıyor romanında türünün uzun öykü mü ya da roman mı olduğu soruları ile karşı karşıya kalmıştır. Bazı okurlar bu romanın uzun hikaye olduğunu savunmuşlardır. Kitabın türünün roman olduğunu düşünenler olduğu gibi onun bir uzun hikaye türüne ait olduğunu savunanların da varlığı mevcuttur. Ama bu eser roman türü karakterinde bir olay örgüsüne ve dizisine sahiptir. O yapıdadır. Eser mili eğitim bakanlığınca okunması gereken yüz temel eser listesinde yer alan bir romandır. Ülkemizdeki önemli romanlardan biridir ve sahip olduğu değer çok fazladır.

KİTABIN KONUSU

Yurt dışında yaşayan ve orada yetişen, rahat ve daha özgür, serbest davranmaya alışan eski konsolos olan Vildan Bey’in kızı olan Nevin içinde yer aldığı dünyadan ve bu dünyanın çıkarcı ve iki yüzlü olmasından çok sıkılmıştır. Samimi, dürüst ve yalansız, içten ve özgür bir dünyada hayatına devam etmek istemektedir. Nevin yurt dışındaki rahatlığa ve oradaki serbest hayata alışmıştır. Ülkesine döndüğünde bulunduğu davranışlar ve yaptığı hareketler onun yanlış anlaşılmasına sebep olmuştur. Bir türlü aradığını bulamamıştır. Kocası onu başka biriyle aldatmıştır. Annesi de kendisinin bir balıkçı ile evlenmesine izin vermemiştir çünkü onun fakir biriyle evlenmesini istememektedir. Her gittiği yerde ve barındığı her alanda sahtekarlıklar yer almaktadır. Kendi ülkesine, ülkedeki kültür ve bu kültürde yetişmiş insanlarla bağdaşamamış ve onlara uyum sağlayamamıştır. Ailesi ve yaşadığı ortam arasında bağlantı kuramayan Nevin, kendisine yeni bir yaşam sunabilmek amacı ile bambaşka bir kimlik olmaya karar vermiştir. İsmini ve yaşadığı şehri, ailesini bırakmak ve onlardan uzaklaşmak zorunda kalmıştır.

KARAKTERLER

Cemal

Konsolos Vildan Bey

Biletçi çocuk

Nevin

Kamarot İrfan

Özdemir

KİTABIN ÖZETİ

Nevin birkaç dil öğrenen ve Avrupa’da eğitim almış, herkesin sorunlarını dinleyen, herkesle sohbet eden ve onları anlamak için çabalayan bir kadındır. Kendisi herkes tarafından çok sevilmektedir. Anlayışlı ve kibar bir insandır. Babası eskiden konsolosluk yapmıştır. Bu sebeple de hayatı zenginlik içerisinde geçmiştir, bolluk ve refahın içerisinde yaşamıştır. Nevin ve Cemal vapurun dış bölümünde beraber oturmakta ve aralarındaki mesafenin önemi olmadan hasbihal etmektedirler. Cemal halktan bir çocuktur onun gibi zengin değildir. Orada yaşayan kötü niyetli insanlar Nevin’i kıskanmaktadır ve onu çekememektedir. Kamarot İrfan da bu çekemeyenlerin arasındadır. Nevin ile Cemal evlenmek istemekte fakat ailelerinin bu duruma karşı çıkacağının da farkındadırlar. Nevin’i halk çok sevmektedir. Yaptığı her hata onun aldığı yabancı eğitime bağlanmaktadır. Nevin Ankara’daki evliliklerini bitirmiştir ama henüz boşanma gerçekleşmemiştir. Özgürlüğüne düşkün ve serbest bir kadındır. Rahatlığı göze çarpmaktadır. Nevin köyde babasının evinde ikamet etmektedir. Emekli konsolos olan babası Vildan Bey konsolos olarak vardığı her yere kızını da yanında götürmüş onunla her anını paylaşmaktan kaçınmamıştır. Nevin ailesinin yanında yaşamaktan oldukça memnundur. Bunun sebebi de gazeteci Özdemir ile mutlu olamaması ve onu bırakıp köyüne gitmesidir.  Bu köyde daha mutludur. Köydeki insanlar ise onun hakkında kötü düşünmektedir. Babasının onu çok şımarttığını, dışarıda bir orada bir burada milletle gezdiğini konuşmaktadırlar. Kocası Özdemir de ona pek değer vermemiştir ve ona karşı gerçek bir sevgi hissetmemiştir. Nevin’i bir eşya olarak görmüştür. Nevin’i aldatmıştır da. Bir sabah kocası Nevin’den gazetedeki işlerini yapmasını ister çünkü kendisinin hasta olduğunu ileri sürer. Nevin kocasının işlerini devralır ve daha sonra eve döner. Eve döndükten sonra da eşinin aslında sapasağlam olduğunu ve Amerikalı bir kadın ile beraber olduğunu görmüştür. Bu andan sonra da pılını pırtını toplar ve evden uzaklaşır. Nevin kocasından ayrılmaya karar verir ve bu kararında da net olduğu için Cemal ile görüşmeye başlar. Aradığı şey kendisine iyi bir eşe sahip olmak ve huzurlu yaşamaktır.

Gittiği, vardığı her yerde huzuru arayıp onu bulmak istemektedir. Gördüğü herkese sevgi hissedebilen, hemen içi ısınan samimi biridir ve hemen herkesle dost olabilir. Onun cana yakın ve içten halleri dedikoducu erkekler tarafından sevimli karşılanmaz ve onun bu davranışlarını farklı algılarlar. Nevin kocasını terk ettikten sonra İstanbul’da tiyatro kurmak amacıyla çalışmalara girişmiş, ama başaramamıştır. Cemal ile yaşadığı ilişki ciddi bir boyut kazanmaya başlamıştır. Fakat annesi onların bu ilişkisine izin vermemektedir ve bu ilişkiye izin vermeyeceğini söylemektedir. Bu süre boyunca da Cemal de Nevin’in onun sahip olduğu imkanlarda yaşayamayacağının farkına varır ve dostça ayrılırlar.  Cemal ile boşanma olayı hakkında konuşurlar. Nevin terk ettiği kocasından boşanıp tekrar İstanbul’a adım atacaktır.

Boşanma meselesini halletmek için Ankara’ya yolculuk eder. Boşanmayı gerçekleştirir. Nevin çok daralmıştır ve içi iyice sıkılmıştır. Eve dönme ihtimali de söz konusu değildir. Balıkçı Cemal’in arkadaşı ve Konsolosun kızı arasında gidip gelmek için tahammülü kalmamıştır, sinirleri buna izin vermemektedir. Bu tarz bir yaşamdan iyice midesi bulanmıştır. Başka bir yerde başka bir yaşama dair özlem duymaktadır. Anadolu’ya varacak trenden bir tane bilet satın alır ve babasına mektup yazmaya başlar. Nevin yeni hayatına Ayşe adıyla başlayacak ve gittiği şehirde yeni bir yaşama, tertemiz bir sayfaya başlayacaktır.  Mektupta dönme tarihi veya adresinden de bahsetmez. Eski konsolos Vildan Bey , babası olaraktan okuduğu mektup karşısında perişan bir hale bürünür. Kızını bulmak amacı ile her yere ilan verir. Gazetelerde ilana bastırarak kızını arar. ‘Kayıp Aranıyor’ konulu ilanlar yayınlansa da aradan dört sene akıp gitmesine rağmen kızından ses seda yoktur.

KİTABIN YAZARI HAKKINDA BİLGİ

SAİT FAİK ABASIYANIK

Cumhuriyet dönemi önemli öykücülerden biridir. 23 Kasım 1906 tarihinde Adapazarı’nda dünyaya gelmiştir. İlk okulu da Adapazarı’nda bitirmiştir. İstanbul Erkek Lisesinde bir süre eğitim almıştır. Daha sonra da Bursa’ya giderek orta öğrenimini noktalamıştır. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesine kayıt olmuştur ama çok süre geçmeden İsviçre’ye Ekonomi öğrenmek amacı ile gitmiştir.  Fransa’ya geçiş yaparak üniversiteye başlamıştır. 1935 senesinde öğrenimini tamamlamadan memlekete geri dönmüştür. Kısa bir zaman boyunca azınlık okulunda Türkçe öğretmeni olarak görev almıştır. Babasının aldığı gelir ile hayatını geçindiriyordu. Annesi ile beraber Burgaz Adasında bulunan köşkte yaşadı. Bu köşk şu an Sait Faik Müzesi olarak durmaktadır.  İlk öykülerini Bursa’da lise öğrenimi gördüğü zamanlarda kaleme almıştır. Ününü kazandıran ilk öyküleri de Varlık dergisinde yer almıştır. Kendisi bir İstanbul öykücüsü olarak bilinmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir