Kuklacı (Kemalettin Tuğcu) Özeti, Konusu ve İncelemesi

Kuklacı kitabı kaç sayfa sorusunun cevabı seksendir. Roman Kemalettin Tuğcu tarafından yazılmıştır. Kitabın ana fikri çocuklara sevgiyi, dürüstlüğü, iyiliği ve kabiliyet gibi değerleri aşılamaktır.

Kuklacı Özeti

Recai Bey eski vali yardımcılığından emekli olmuştur. Kendisine ait apartman dairesi bulunmaktadır. Bu dairede; eşi Sahire, bir bankada müdürlük yapan damadı Hayri Bey, Calibe, Recai Bey’in torunu olan Yıldız, Recai Bey’in avukat olan oğlu Bedri, gelini Perihan ve hizmetçileri olan Fatma ile birlikte oturmaktadırlar. Geli Perihan kayınvalide ve görümce tarafından hiç sevilmemektedir. Evde bulunan her şeyin kendisine ait olmasına rağmen Recai Bey kendisini fazlalık biri olarak görmektedir. Recai Bey’in eşi Sahire Hanım bir gün onun eşyalarını kömürlüğe indirmiştir.

Sahire Hanım ona ait olan odayı misafir odası yapmıştır. Bu durum karşısında Recai Bey çok sinirlenmiştir. Recai Bey bu olaydan sonra herkese tavır alarak evin yönetimini kendisi yapmaya başlamıştır. Recai Bey bu durum karşısında en çok eşi olan Sahire Hanım’a sinirlenmiştir. Sahire Hanım, Recai Bey’e evlenirken yalan söylemiştir. Recai Bey’in ailesini hor gördüğü için onun ailesi ile bağlarını kesmiştir.

Recai Bey’in bu tavrından sonra evde bulunan diğer kişiler kendilerine biraz çeki düzen vermiştirler. Recai Bey sabahın erken saatlerinde evden erken ayrılmaktadır ve eve akşamın geç saatlerine kadar gelmemektedir. Recai Bey’in çok sevdiği torunu Yıldız ona bunun nedeni sorduğunda Recai Bey’in bir dükkân tutarak kuklacılık yaptığını öğrenmiştir. Recai Bey, torunu Yıldız’a kukla oyunundaki bütün karakterleri ve karakterlerin vasıflarını anlatmıştır.

Yıldız dedesinin hem sırdaşı hem de dostudur. Yıldız okuldan çıktıktan sonra dedesinin kukla dükkanına giderek ona yardım etmektedir. Aile içerisinde bütün bu olanlar konuşulmaktadır. Ev halkı Recai Bey’in akıl sağlığını yitirdiğini düşünmektedir. Ev halkı bu durumun bir fırsat olduğunu düşünmektedir. Recai Bey akıl hastanesine yatması durumunda ipler ev halkının eline geçecektir. Bu durum karşısında ise en çok eşi Sahire Hanım mutlu olmaktadır.

Aile içerisinde bulunan bazı bireyler bu duruma itiraz etmektedir. Bazıları ise Recai Bey’in akıl hastanesine yatması gerektiğini düşünmektedir. Recai Bey’in torunu Yıldız bu olayların ardından herkesi parasını dağıtmaya başlamıştır. Recai Bey’e gelini ve torunu Yıldız dışında herkes kuklacı ismi ile hitap etmeye başlamıştır. Recai Bey’in avukat oğlu dükkâna gelmiştir. İkili bir süre birlikte dertleştiler. Recai Bey’in oğlu onun yaptığı kuklaları çok beğenmiştir.

Recai Bey bazen halsiz ve bitkin düştüğü için kukla dükkanını açamıyordu. Aile içinde bulunan kişiler Recai Bey’in biran evvel ölmesini bekliyorlardı. Recai Bey’in damadı olan Hayri ile eşinin arası bozulmuştur. Recai Bey’den bir şeyler kopartmanın peşine düşmüştür.  Bütün bu yaşanan olaylar sonrasında Hayri ve eşi boşanmıştır. Yaşananlar Hayri ve eşinin arasını daha da açmıştır. Hayri’nin tayini uzak bir memlekete çıkmıştır. Recai Bey ise bu durumdan haylice memnun kalmıştır.

Recai Bey etrafından bulunan herkes tarafından ilgi görüyordu ve etrafında bulunan insanların takdirini toplamaktaydı. Yoksul ailelerin çocuklarına birkaç oyuncağı para almadan veriyordu. Beğeni sahibi olan insanlara ise bazı ürünlerini hediye olarak veriyordu. Recai Bey’e torunu Yıldız yardım ediyordu. Dede ve torun ikisi birlikte keyifle çalışıyorlardı. Calibe Hanım ise Cevdet Bey ismindeki bir adamla evlenmiştir. Annesi Huriye Hanım’ı da alarak ikili yan taraftaki daireye yerleşmiştirler.

Recai Bey’in torunu olan Yıldız ortaokulu başarılı bir şekilde bitirmiştir. Yıldız’ın mezuniyet töreni vardır. Dedesi Recai Bey ve Yıldız birlikte mezuniyet töreni için hazırlık yapmaktadırlar. Yıldız’ın mezuniyet töreninde aynı zamanda Recai Bey’in kendisinin yapmış olduğu eserler de sergilenecektir. İnsanlar sergiyi gezmeye başladıklarında hepsi şaşkınlık içerisinde bakmaktadırlar. Recai Bey herkesten tebrik sözleri duymaktaydı.

Recai Bey antikacıların ve koleksiyoncuların kendisini rahat bırakmayacağını düşünerek kuklacı dükkanını kapatmıştır. Recai Bey kukla dükkanında bulunan bazı eşyaları ise evine götürmüştür. Recai Bey kukla dükkanının anahtarını alarak asıl sahibine teslim etmiştir. Kuklacı özeti bu şekildedir.

Kuklacı Konusu

Kuklacı konusu eski bürokratlardan olan Recai Bey’den torunu Yıldız hariç herkes faydalanmaya çalışmaktadır. Recai Bey’in eşi, damadı, oğlu ve gelini ev içerisinde sürekli tartışmaktadır. Recai Bey ev halkından bir süre uzaklaşmak istemiştir. Recai Bey aradığı bu sakinlik ve huzuru kuklacılık sanatında bulmuştur.

Kuklacı İncelemesi

Kemalettin Tuğcu insanlara ahlakı ve insanlığı eserleri ile öğretmeye çalışan bir yazardır. Kemalettin Tuğcu hiç eğitim görmemiştir. Yazar kendisini yetiştirerek Fransızca dilini öğrenmiştir. Kuklacı da ana fikir olarak her şeyin para olmadığını ve insanların birbirlerini anlamamalarının üzücü bir durum olduğu anlatılmaktadır. Recai Bey’i Kuklacı eserinde sadece torunu olan Yıldız anlamaktadır. Recai Bey çok çalışarak herkes tarafından takdir görmüştür. Kuklacı kitabının türü nedir sorusuna verilebilecek en iyi cevap çocuk macera kitabı olmasıdır.

Eserde geçen mekanlar şu şekildedir; Zümrüt Apartmanı, Recai Bey’in kukla yaptığı dükkân, okul, bir oda, hastane, elbiselerin ve ayakkabıların olduğu bir mağaza ve mahkeme salonudur. Eserde genel olarak Recai Bey’in kafa dinlemek ve kendisini oyalamak adına yapmış olduğu kukla sanatı anlatılmaktadır. Kemalettin Tuğcu, Kuklacı hikayesi ile her türlü zorluğa insanın dayanması gerektiğini okuyucuya aktarmaktadır. Kuklacı incelemesi genel olarak bu şekildedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir