Miskinler Tekkesi (Reşat Nuri Güntekin) Özeti, Konusu ve İncelemesi

Miskinler Tekkesi uzun bir roman olarak düşünülse de Miskinler Tekkesi sayfa sayısı 208 olarak kayıtlara geçmiştir. Cumhuriyetin ilanının ardından eserlerini okuyucusu ile bir araya getiren Reşat Nuri Güntekin bir Cumhuriyet Dönemi edebiyatçısı olarak bilinir ve de Miskinler Tekkesi adlı eserini 1946 senesinde yayımlamıştır.

Reşat Nuri Güntekin’in en çok beğenilen romanı Çalıkuşu kadar çok ilgi toplayamasa da yine de bu eseri de çok beğenilmiş ve sevilmiştir. Miskinler Yayınevi aracılığı ile basılan bu kitap 20 kez daha basılmıştır ve son basım 2008 senesinde, ilk basım ise 1946 senesinde yapılmıştır. Yazar bu eserinde insanların cahilliğini ve kan davası olaylarının saçmalığını eleştirel bakış açısı ile kaleme almıştır.

Miskinler Tekkesi Özeti

Miskinler Tekkesi özeti incelendiği zaman yazarın bakmış olduğu eleştirel pencere okuyucunun hoşuna gitmektedir. Kazasker Şemsettin Molla’nın torunu olan Kocabaş gencecik bir delikanlıdır ve de kendisi konaklarda büyümüştür. Fakat Kocabaş çok tembel ve miskin birsidir, aynı zamanda da küçük yaşlarda özenerek başladığı dilenci taklidi yapma oyununa ailesini kızdırmasına rağmen devam etmektedir. Çocukken bile yerinden kıpırdamayan, uyuşuk, korkar birisi olan Kocabaş on sekiz yaşına gelmenin özgüveni ile bir havalara girmiştir.

Kendisini adeta bir Don Kişot olarak görmektedir ve bir gün rüyasında eve hırsız girmiş hırsızı polise teslim etmiştir. Sonra bir başka rüyasında ise piyango çıkar ve ninesinin borçlarını kapatır, böyle rüyalar genç delikanlıyı hepten havalara sokar. Günlerden bir gün evde yangın çıkmıştır ve Kocabaş yangından insanları kurtarmak için harekete geçmek ister. Kardeşi buna izin vermez ve yangın kendi evlerini de küle çevirir. Başka bir yere taşınmak zorunda kalan Kocabaş ve ailesi, beğenmedikleri bir yerde farklı bir eve taşınırlar.

Kocabaş’ın tek tesellisi taşınırken gördüğü ve vurulduğu Mensure’dir. Mensure’yi devamlı olarak gizliden gizliden izlemekte ve ona gizli bir hayranlık beslemektedir. Ama ona duygularını bir türlü açamaz çünkü kafasının büyük olduğunu ve onu istemeyeceğini düşünür.  Mensure’nin babası ile dost olmayı başaran Kocabaş, bu sayede akşamları eve ziyarete gelip onu izlermiş. Mensure’nin babası sayesinde şiire ve edebiyata merak salmış. Gel zaman git zaman Kocabaş kızı istemeyi kafasına koymuştur.

Mensure’ye bir şekilde teklif götürmüş, kabul etmiş ama Meşrutiyet olunca oradan ayrılmak zorunda kalmışlar. Aile dağılmıştır ve konakları yağmalanmıştır. Kocabaş işten de atılmıştır ve artık hayat onun için oldukça zorlu bir hale gelmiştir diyebiliriz. Kocabaş dostunun tavsiyesi ile Darül- fünun’a devam eder. Bunun hemen ardından talihsiz kazasker Sinop’a sürgüne gönderilir oradan İstanbul’a oradan ise İzmir’e geçer. İzmir’e gelen Kocabaş Yunan işgalinden dolayı iyice zayıflamış ve görenlerin acıdığı tabiri caizse dilenci haline gelmiştir.

Yolda oturduğunda yoldan geçen insanlar onun haline üzülür de avucuna para bırakırlarmış. Başlarda dilenci zannedilmek gururuna dokunsa da sonradan buna alışış ve bu şekilde geçinmeye çabalamıştır. Mesule Bacı ismindeki kalfa, hzimet ettiği zengin kadının hayata veda etmesi üzerine Kocabaşların torununu ve İsmail isimli fakir bir çocuğu yanına alır. İsmail okula gitmeye başlar fakat arkadaşları onun ile babası dilenci diye alay eder. Bunun ardından aile İstanbul’a gider ve İsmail yatılı okullarda Avrupa’da eğitim alıp ülkesine geri döner.

Miskinler Tekkesi Konusu

Miskinler Tekkesi konusu hakkında yaptığımız araştırmalara göre roman zengin ve görmüş bir ailenin yaşamını anlatmaktadır. Çocuk tembel, dilencilik taklidi yapan uyuşuk birisidir. Bir gün beklenmedik şekilde evlerinde yangın çıkmıştır ve evleri kül olmuştur. Sonra başka bir yere taşınırlar ve çocuğun hayatı artık çok değişmiştir. Bu arada bir kıza sevdalanır ama kader onları kavuşturmaz. Kitabın konusu incelendiğinde kafası büyük olduğu için Kocabaş denilen bu çocuğun hayatını ele alır.

Sonrasında çocuğun ailesi dağılır ve çok kötü hallere düşerek dilenci olur. Bunun ardından zengin bir kalfa ve oğlu İsmail ile yaşamaya başlarlar. İsmail ile arkadaşları babasının dilenci olmasından dolayı alay ederler. Bu sebepten aile İstanbul’a taşınır ve İsmail Avrupa’da okur. Kitap cahil insanların bakış açılarını eleştirel bir pencereden incelemiştir ve bunu okuyucuya güzel bir üslup ile sunmuştur.

Miskinler Tekkesi İnceleme

Miskinler Tekkesi inceleme altına alındığında kitabın büyük usta Reşat Nuri Güntekin tarafından yazılması ve ele aldığı sürükleyici konu çoğu okurun en başta ilgisini çeker. Çocukken dilencilik taklidi yapan Kocabaş’ın sonradan dalga geçtiği konuma düşmesi gerçekten okuyucuyu değişik ruh hallerine büründürebilir. Bunun dışında Çalıkuşu kadar büyük bir ilgi görmese de yine de çok sevilmiş ve beğenilmiş bir romandır. İnsanın küçükken nasılsa büyüdüğünde de değişmeyeceğini ve aynı olacağını anlatmaya çalışan bu kitap aileden gelen etkilerin kolay kolay silinemeyeceğini kanıtlar niteliktedir.

Ama aileden gelen kötü etkilere rağmen iyi ve ahlaklı davranışlar da hiç sergilenemez değildir. Bazen başımıza küçük gördüğümüz, taklit ettiğimiz olaylar gelir ve işte o zaman elimizdekinin değerini anlarız. Kitabın vermek istediği ana mesajlar aynen bu şekildedir. Kitabın adının Miskinler Tekkesi olmasının sebebi ise Kocabaş’ın uyuşuk olması ve tıpkı bir dilenci gibi dilenerek geçimini sağlamasıdır. Genel olarak Kocabaş’ın yaşamını anlatan bu kitap okuyucuyu sürükler ve kitabı bir çırpıda bitirme isteği uyandırır. Miskinler Tekkesi türü ise romandır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir