Nana; Emile Zola’nın yazmış olduğu eserlerden ir tanesidir. Toplam 446 sayfadan oluşan kitap ilk baştan son ana kadar oldukça akıcı bir dile sahiptir. Herkesin rahat bir şekilde anlaması adına yalın bir dil ile yazılan eser; adeta yedisinden yetmişine kadar herkese hitap ediyor. Yazıldığı dönem içerisindeki etken durumlardan dolayı oldukça ses getiren bir yapıya sahip oluyor. 1880 li yılları konu alan kitapta adı geçen ve mevcut olan konumların da tamamı bu yıllara ait.
Nana Kitabı Konusu
Nana kitabı konu olarak 1880li yılları konu alıyor. O zamanlarda olan hayatı ve yaşanmışlıkların hepsini fahişe bir kadın üzerinde toplayarak gelişen durumları kaleme alıyor.
Nana Kitabı İncelemesi
Kitap içerisinde yer alan tüm durumlar fahişe bir kadın üzerinden dile getiriliyor. Kaleme alındığı dönem; içerisinde yer alan durumlardan dolayı çok ses getiren bir yapıya sahip oldu. Bunun ana nedeni ise gözlemlediği tüm gerçekleri kaleme alırken içerisinde yer alan mekanlardan alanlara kadar her şeyin 1880li yıllara ait olmasıdır. Büyük bir gözlemci olan yazar; ele almış olduğu konuyu, gözlemleri ve incelemeleri ile bir araya getirerek farklı karakterler yaratmış ve fahişe Nana üzerinden de tüm okurlarına sergilemiştir. Nana yer aldığı dönem içerisinde tüm gösterişli olarak yer alan ahlaki değerleri de nasıl üst sınıf insanların ellerinde onların istediklerine göre şekil aldığını gösteriyor.
Artık durumların ne kadar iğrenç bir hale geldiği yine de sadece zevk, arzu ve şehvet durumlarının para otoritesine göre ilerlediğini kaleme alan bir hikayedir. Oldukça akıcı bir üslup ile başlamış olan eser ilerleyen sayfalarda her ne kadar abartıya yer vermiş olsa bile insan eline aldığı an çabuk bir şekilde bitirmek istiyor. Genel anlamda çok süslü betimlemelerin yer alması ve baş yapıt denmeyecek yapıda olmasına rağmen; gerçekten kendini başladığı an okutacak ve etkileyecek bir serüven denilebilir.
Genel anlamda her ne kadar araç olarak paranın tercih edilmesi gerekse bile kitap içerisinde genel anlamda amaç olarak tercih edildiği gözleniyor. Bu durumun aslında ne kadar da içler acısı bir hal aldığı adeta her sayfada kendini belli ediyor.
Nana Kitabı Özeti
Yüzbaşı olarak görev alan Philippe yine bir gece bu zevki tam anlamı ile sürdürmek adına onuru ile hizmetlerine devam eden devletten para sızdırması sonucu olaylar başlar. Kont’un yani dindarın içinde yer alan bulunduğu aşk çıkmazından ise ne kadar varı yoğu varsa kaymak gibi her şeyi ile erimesine göz yumuyor. Aslında bu durum dünya üzerinde paranın ne kadar derin duyguları da tattırabilecek olduğuna işaret ediyor.
Nana aşk ve tutkudur. Adeta bir saplantı haline gelecek kadar güzel ve şimdiyi en iyi anlatan isimdir. Geleceği pek yoktur ve genel anlamda hazır cevap bir karakterdir. Macerayı çok sever ve sürekli bu yüzden başı derde girer. Her ne kadar güç isteyen bir karakter olsa bile gücün sadece paradan geçtiğine de inanır. Herkese göre Nana bir ihtiyaçtır. Tutku, bağlılık kadar özel biridir.
Hem ailesine düşkün hem de tanrıya olan hayranlığı ile bilinirken çocuğu için de tüm fedakarlıkları yapacak bir annedir. Hanımefendi olma tutkusu Nana’nın bu hale kadar gelmesine neden oluyor. Daha doğrusu güç, şöhret gibi daha çok ihtiyaç elde etme tutkusu yani açgözlülük yapması onu bu durumlara kadar getiriyor. Cehenneme gitmekten her ne kadar çok korkuyor olsa bile arada gerçekten tanrı olup olmadığı konusunda tereddütlere de düşüyor. Çaresiz bir şekilde hayatına devam eden Nana için fahişelik bir kaçış bazen bir arayış bazen de bir çaredir. Olmayan inancı belki de bazen onun için mutluluktur. Daha doğrusuna bakılacak olursa her şey onun için sevinç ve hazdan meydana gelirken en önemlisi de bir insandı.
Nana Kitabı Karakterleri
Philippe : Kitapta Nana’yı saplantı haline getiren yüzbaşı. Tüm varlığını onun için yok ediyor.
Adieu Bijou: Nana’nın çocuğu, en yakını, köpeği.
Nana: Fahişe kadın. Hayattaki tüm zevkleri yaşamak adına çaresizlikler içinde şan, şöhret ve para için arayışlara girerken kendini bir anda Fahişe olarak bulan baş kahraman.
Emine Zola Kimdir?
Fransa sınırlarında dünyaya gelen natüralizm akımının öncüsü olarak yer alan güçlü yazarlardan bir tanesidir. Her eserinde iyi bir gözlemci olarak olayları aktaran ve içtenliği ile herkesi kendine etkileyen bir yapısı vardır. Her kitabı ile gündemde yerini alırken konu aldığı tüm olayları en ince ayrıntısına kadar yalın bir şekilde anlatan yapısı vardır.