Han Duvarları konusu hakkında; Han Duvarları isimli eser, 1922 senesinde soğuk bir bahar gününde başlayan ve Ulukışla’dan Kayseri’ye at arabası ile gidilen üç günlük bir yolculuğu kendine konu edinir. Öğretmen sıfatı ile Kayseri Lisesi’ne görev için giden şair, gerçekten de 1922 senesinde Ulukışla’dan Kayseri’ye yolculuk yapmış bulunuyor. Bazı verilere göre şiir, şairin bu yolculukta şahit olduklarından yola çıkarak kaleme alınmıştır. Bazı verilere göre ise 1925 senesinde Güneydoğu illerine yaptığı gezi ile ilgili düşüncelerini anlatmakta ve okuyucunun beğenisini bu şekilde kazanmaktadır.
Bu kadar merak uyandıran ve sevilen bir şair tarafından keleme alınan bir şiir olduğundan ‘’ Han Duvarları şiirinin konusu nedir? ‘’ en çok merak edilen sorulardan birisi haline gelebiliyor. Şiirin içerisinde dörtlükler halinde dağıtılmış “Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış” adlı bilinmeyen bir halk şairinin dörtlükleri mühim bir yer tutar. Ozan, yolculuk esnasında kaldığı hanların duvarlarındaki dörtlükler yolu ile kendinden bir süre önce savaştan dönerken aynı yolculuğu yapmış Şeyhoğlu’nun izini sürer. Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış diye birisinin olup olmadığı, ona atfedilen kısımların Faruk Nafiz tarafından mı kaleme alındığı ya da monte edildiği tartışma konusudur. İç içe geçen iki şiir de de “yol” teması vardır diyebiliriz. Her iki şairin de yolu buluşmuştur veya Faruk Nafiz hissettiklerini böyle bir yol ile okuyucusunun beğenisine sunmuştur.
Han Duvarları İnceleme
Osman zade Hamdi Bey’e ithaf edilen eser, 140 dizeden meydana gelmektedir. Mesnevi biçiminde 7+7=14’lük hece vezni ile kaleme alınmıştır. Zengin benzetme ve kafiyeler ile oluşturulmuştur. Şiir düzyazı tarzında bir yol izleyerek okuyucusunun beğenisini kazanmıştır. Han Duvarları eserindeki Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış’a atfedilen şiir, İsmet Nedim tarafından Hüseynî Fantezi makamında yazılmıştır. Bu bahsedilen şiirin şairi olarak Faruk Nafiz belirtilmiştir. Han duvarları incelemesi ele alındığında biçim yönünden inceleyecek olursak; Dörtlüklerin (koşma) ölçüsü: 6 + 5 = 11’li hece ölçüsüdür. Nazım biçimine bakacak olursak manzum hikâyedir. Eserin içerisinde yer alan dörtlükler “koşma” nazım biçimi ile kaleme alınmıştır.
Han Duvarları şiiri incelemesi kısmında mesela uyak şeması incelendiğinde ise aa / bb / cc / dd / ee biçiminde olduğu gözlemleniyor. Dörtlükler incelendiğinde ise aaab / cccb / dddb şeklindedir. (Dörtlüklerin tek bir şiir olduğu düşünülmelidir.) Şiirdeki ahenk unsurlarını inceleyecek olursak; Şiirde, uyak ve redifler hariç bazı ses ve kelime yinelemeleri yapılarak ahenk güçlendirilmiştir. “duya duya”, “toprak sarı, ağaçlar sarı”, “ince ince”, “uzun uzun”, “ağır ağır” buna örnek olarak gösterilebilir diyebiliriz. Bunlar dışında dize içerisinde Bir takım sesler, sıklık ile kullanılarak aliterasyon yapılmıştır. “yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı” kısmında “k” ve “ş” sesleri kullanılarak aliterasyon (ses tekrarı) oluşturulmuştur.
Şiirin temasının gurbet olduğunu söyleyebiliriz. Şiiri içerik bakımından ele aldığımızda ise üç varlığı içinde bulunduruyor. Anadolu coğrafyası, Anadolu insanı ve şairin kendisi içinde bulundurduğu varlıklardır. Eser, harekete dayandığı için cümlelerin çoğunluğu çekimli fiillerden meydana gelmiştir. Yazar eseri; sade, açık, yalın ve akıcı bir şekilde yazmıştır. Çok az da olsa isim ve sıfat tamlamalarına yer verilmiş: “yağız atlar, meşin kırbaç, eski han, ilk sevgi, beyaz ölüm” bunların en açık örnekleridir.
Eser, öyküleyici anlatım biçiminde kaleme alındığından bazı dizeler tümü ile nesre özgü bir karakter bulunduruyor. Şiirin içerisinde bulunan “koşma” ise Halk şiirine özgü, lirik bir dil ile okuyucunun beğenisine sunulmuştur. Bu lirizm, duyuş biçimi ile beraber biçim ve üslupla da alakalıdır diyebiliriz. Şiirin tümündeki nesre özgü detaylar “koşma” da bir yana atılarak duygu özüne dönülmüş, duygular yoğun bir biçimde ele alınmıştır.
Şiirde var olan “yaslı yollar”, “inleyen tekerlekler”, “aygın baygın maniler” gibi kişileştirme sanatı ile “derebeyi gibi kurulmuş kervansaraylar” ya da “yılan yollar” gibi benzetmeler anlatıma farklılık ve tazelik katıyor. Bu özellikleri ile şiir oldukça sevilmiş ve şairine şöhretin kapılarını sonuna kadar açmıştır.
Han Duvarları Özeti
Faruk Nafiz Çamlıbel Cumhuriyet Dönemi en önde gelen halk şairleri arasında yerini alır. Han Duvarları ise Cumhuriyet Döneminde şiirleri içinde kült olarak kabul gören bir klasiktir. Şiirin ünü şairin ününün önüne geçmiş diyebiliriz ve bundan sonra Han Duvarları şairi olarak şairden bahsedilmeye başlanmıştır
Han Duvarları özeti incelendiğinde kitap toplam 282 şiirden meydana gelmektedir. Kitap 2 farklı bölümden meydana gelmekte; Han Duvarları ve Bir Ömür Böyle Geçti. Her kısım ise kendi içinde bölümlere ayrılmış. Han Duvarları kitabın ilk şiiri ve hem kitaba da ilk kısmına ismini vermiş. Altında ise Memleket Şiirleri, Aşk Şiirleri, Rubailer olarak üzere 3 kısım var. Bir Ömür Böyle Geçti bölümünün altında ise; Mustaripler, Rüzgârda Bir Ses, FNÇ in kitaplara girmemiş şiirleri yer almaktadır.
Şiirlerinde büyük bir memleket aşkı dikkat çekmektedir. Yazar memleketine, Atatürk’e ve Anadolu kültürüne olan sevgisini şiirlerinde de göstermiştir. Eserde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve gaziler için yazılmış şiirler bulunmaktadır. Bunun dışında yazarın efsanevi sevdaları anlatan Çoban Çeşmesi isimli şiiri de okumaya değerdir. Faruk Nafiz Çamlıbel eski bir eğitimci aynı zamanda 8, 9, 10 ve 11.Dönem milletvekilliği yapmış bir politikacıdır. Yazar, Behçet Kemal Çağlar ile Onuncu Yıl Marşının da sözlerini kaleme alarak büyük bir başarıya imza atmıştır.