Yediden yetmişe herkesin okuyabileceği, inanılmaz güzel bir roman olan Küçük Prens, Antoine de Sint-Exupery tarafından 1943 senesinde yazılmıştır. Dünyada pek çok dillere çevrilen bu kitap, üzerinden yıllar geçse de yine dünyanın her yerinde büyük rağbet görmektedir. Aldığı pek çok ödülün yanı sıra, Fransa da en iyi kitap ödülüne layık olan Küçük Prens kitabını okumak için daha fazla geç kalmayın! Kitap temelde çocuk gözünden, büyüklerin farkında olmadan yaptıkları hataları şiirsel bir dil ile anlatır ve kitabın içerisinde pek çok çizime rastlayabilirsiniz. Tüm dünyaya ses getiren Küçük Prens eseri, sanatın başka dallarına da taşınarak 2015 senesinde Fransa’da animasyon filmi olarak canlandırıldı. Bu haliyle de eser ödüller almayı başarabildi. Film ülkemizde de yakın bir tarihte vizyona girdi ve izlenme rekorları kırabilmeyi elde etmişti. Dilerseniz bu değerli eserin detaylarına bakalım.
Kitabın Konusu
Her yaştan insanın mutlaka duyduğu ve konusunu hep merak ettiği Küçük Prens kitabının konusu çocuklar için okutulan ve çocuk üzerine yazılmış bir roman olsa da aslında daha çok büyüklerin okuması gereken bir kitaptır. Sebebi ise kitapta yazar kendi hayatından kesitler vererek, çocuklarında bir birey olduğunu unutmamak, büyükleri olarak onlara karşı yanlış tutumlar sergilememek gerektiğini vurgulamıştır. Kitabın ana karakteri yazarın kendisi olmakla beraber bir pilottur, uçağının bozulması üzerine bir çöle iner ve çölde başka bir dünyanın varlığı olan birisi ile tanışır, Küçük Prens’tir bu kişi.
Kitabın Özeti
Kendi başından geçen bir olayı eserinde anlatmış olan yazar, eserde bir pilottur. Afrika üzerinde uçuş yaptığı bir gün ne yazık ki uçağının motoru bozulur ve aşağı inmek zorunda kalır. Çevresinde yardım edebileceği kimse de yoktur ve çölün ortasında bir başına kalıverir. Sabaha karşı uyukladığı esnada tuhaf ince bir ses duyar ve karşısında gördüğüne inanamaz. Küçük bir prens gören pilot, şaşkınlık içerisinde onu izlemeye devam eder. Küçük prens ise yaşadığı gezegenden son derece sıkılmış olan ve daima diğer gezegenleri gezen bir karakterdir. Yine farklı bir gezegende gezdiği anda pilot ile karşılaşır. Küçük Prens’in geldiği gezegende biri sönmüş ötekisi hala lavlar püskürten yanardağlar vardı, bununla beraber inanılmaz güzelliğe sahip bir çiçek bulunuyordu bu gezegende. Pilot çocukken resim çizmeyi çok seviyordu fakat büyükleri buna izin vermiyor ve güzel resim çizeceğine inanmadıklarını söylüyordu. Küçük prens, pilottan bir koyun çizmesini diledi ve pilot uyanarak kendisine geldi. Gördükleri karşısında epey şaşkın bir vaziyette benim resim çizmeye yeteneğim yok, küçükken büyüklerim öyle söylerdir der. Küçük prens bunun önemsiz olduğunu söyleyerek, tekrar aynı soruyu yöneltir ve bir koyun çizmesini ister. Pilot bu isteği üzerine küçükken çizmiş olduğu boğa yılanını tekrar çizer ve boğa yılanını en son altı yaşındayken çizdiğini ve büyüklerinin bu resmi hiç güzel çizmediğini adeta bir şapkaya benzettiklerini dile getirir. Bu kötü yorumlardan sonra bu yaşına kadar resim çizmeyi bırakan pilot, büyüklerinin sözünü dinleyerek matematik, tarih, dilbilgisi çalışmaya yönelmiş ve resim çizme isteğini zamanla kaybetmiştir. Ardından küçük prens, pilotun çizdiği resme bakarak ben boğa yılanı içine çizmiş olduğun fili değil, koyun çizmeni istiyorum demiş. Bunun üzerine Küçük Prens’in çizdiği resmi anlamış olması ile epey şaşkınlık yaşayan pilot, prensin isteğini yerine getirerek bir koyun çizer. Küçük Prens, pilotun çizmiş olduğu koyun resmini beğenmez ve yenisini çizmesini ister. Pilot bunun üzerine yalnızca bir kutu çizer ve Küçük Prens’e koyunun bu kutu içerisinde olduğunu söyler, Prens bu defa çok beğenir. Yaşanan bu olay üzerine ikili bir biri ile daha sağlam ilişki kurarak birbirini daha yakından tanımaya başlarlar. Pilot, farklı gezegenden gelmiş olan bu sevimli Küçük Prens’i keşfetmeye, sırrını çözmeye çalışır. Küçük Prens, gelmiş olduğu gezegeni, pilota anlatmaya başlar. Bununla beraber gezdiği, gördüğü yerleri, tanıdığı insanları, bu insanların mesleklerini, huylarını tüm bilip gördüklerini pilot dostuna anlatır. Romanda bahsi geçen kraldan, kaşiften, kırmızı suratlı adamdan hepsinden bahseder pilota. Küçük prens dünyaya daha önceden de geldiğini anlatır pilota, bununla beraber başından geçen olayları, edindiği tecrübeleri, hayat hakkındaki fikirlerini ve daha pek çok şeyi anlatır kısa zamanda edindiği dostuna. Tüm bu yaşananlardan sonra ayrılma vakti gelir çatar. Küçük prens ait olduğu gezegene, pilot ise evine dönmek zorundadır artık. Yaşanan tüm bu olayları pilot hiç kimseye anlatmaz ve üzerinden 5 sene geçtikten sonra başından geçenleri ve çok sevdiği dostunu unutmamak için her şeyi yazar.
Kitabın Karakterleri
Küçük Prens: Romanın başkahramanı, gezegenleri dolaşan kişi.
Pilot (yazar): Arıza yapan uçağı sayesinde çöle iner ve Küçük Prens ile tanışır. Küçük yaşlarda iken resim çizmesine izin verilmeyen, sonraları yaptığı çizimler ile herkesin beğenisini kazanan karakter.
Kral: Her şeye hükmedebileceğini sanan ve gezegende yalnız yaşam sürdüren karakter.
Kendini Beğenmiş Adam: Tam bir kendini beğenmiş karakter olarak karşımıza çıkmakta, Küçük Prens her zamanki gibi gezegenleri gezinirken, bu adam ile tanışmıştır.
Sarhoş: Yaşadığı bir utancı unutmak adına daima alkol alan ve diğerleri ile aynı gezegeni paylaşan kişi.
İş Adamı: Daima hesap-kitap yapan, işinin başından hiç ayrılmayan kişidir.
Bekçi: Gezegendeki var olan fenerlerin yanıp sönmesini sağlayan kişidir.
Kaşif: Kaşiflerin sağladıkları bilgileri, masa başında oturarak not alan kişidir. Genel olarak coğrafi olayların değerlendirmelerini yapan şahıstır.
Satıcı: Susuzluk önleyici ilaçlar satarak, kişilerin zaman kazanmalarını sağlayan şahıstır.
Demiryolu Makasçısı: İnsanların kullandıkları trenleri yönlendiren kahramandır.
Diğer Canlılar: Romanda bahsi geçen yıla, çiçek, tilki gibi diğer varlıkların tümüdür.
Kitabın Ana Düşüncesi
Çocukların da bir birey olduğunu unutmamak gerekir, onların hayata bakış açılarını, duyarlılıklarını dikkate alarak onları daima dinlemeli ve onlarla ilgili hatalar yapmamalıyız. Onlara hak ettikleri değeri vermemiz kendilerini daha iyi ifade edebilmelerini sağlar.
Kitabın Romanı Hakkında Bilgi
Küçük Prens eserinin yazarı Antoine de Saint-Exupery 1900 senesinde Fransa’da dünyaya gelmiştir. 2. Dünya Savaşı esnasında ülkesi için hizmet veren bu ünlü yazar, pilotluk yapıyordu. Küçük Prens eserini de kendi başından geçen bir olayı, yine kendini canlandırarak kaleme almıştır. Tüm dünya çapında ses getirmiş ve pek çok dile çevrilmiş olan eserinde kendi hayatından kesitlere yer vermiş ve daha önceden Sahra Çölü’nde yaşamış olduğu olaylardan da esinlenerek eserine renk katmıştır. Eserini kaleme almadan çok uzun zaman önce uçuş yaptığı bir esnada uçağı çöle düşen yazar, günlerce açlık ve susuzluk yaşadı. Ona yardım edecek kimse yoktu etrafında ne yazık ki. Düştüğü uçaktan yara almadan kurtulan yazar, üç dört gün sonra mahsur kaldığı yerden bir Bedevi tarafından kurtarıldı ve yaşadıklarını da kaleme alarak Küçük Prens adlı eseri yazdı. Küçük Prens kitabı yediden yetmişe herkesin okuyabileceği bir kitap olmakla beraber dünyanın her yerinde hala büyük rağbet görmektedir. Antoine de Saint-Exupery ‘in eserleri şunlardır:
- Küçük Prens
- Bebekler İçin Küçük Prens
- İnsanların Dünyası
- Gece Uçuşu