Bir rastgelme ve karşılaşma sonucunda sahip olduğu kitapla satrancın ayrıntılarını ve detaylarındaki inceliklerin bilgisine erişerek oynadığı bu satrancı oyundan ziyade tutkuya çeviren ve giderek bu saplantısı sebebiyle beyin humması yaşayan Dr B’nin hikayesidir ve satranç olarak gözükse de kendisi özünde bir mektuptur. Bir veda mektubu olarak nitelendirilir. Bu kitap yazar Stefan Zweig Brezilya ülkesinde sürgün geçirdiği zamanlarda yazmıştır ve kendisi 1942 yılında intihar etmiştir. Bu kitabı intihar etmeden kısa bir zaman öncesinde kaleme almıştır. Satranç isimli bu kitapta Avurapa’ya ait kültürün rasyonel bir sosyalist nitelikteki tehlike karşısında yokluğa sürüklenmesine odaklanır. Kendisi Avrupa kültürü ile vedalaşırken öz yaşamına da elveda demeyi tercih etmiştir. Satranç isimli bu kitap onun kaleme aldığı son eserdir. Gerilime sahne olan bu kitap kurgusu bakımından oldukça heyecan ve gerilim doludur. Ayrıca kahramanlarının yaşadığı ruhsal karışıklıklar ve uğradıkları gelgitler onun dokusunda hayat bulmuş ve bu dokusuyla okuru heyecanlandıran ve türü bakımından uzun olan Satranç her özelliğiyle okuyanlarca beğenilmiştir. Bu kitap Stefan Zweig’in yaşama gözlerini kaparken yazdığı bir veda gibidir. Diğerlerinden farklı bir yaşamın ve öteki dünyanın penceresinden kafamızı uzatmamızı sağlayan bir yapıttır.
KİTABIN KONUSU
İsmi Dr. B olan kişinin kısa bir yaşam öyküsü anlatılır. Adolf Hitlerin yaşadığı zamanlarda bir otel odasına kapatılmış olan Dr. B adlı kişinin bu odada herhangi bir şeyin bulunmaması üzerine sorguya çekildiği esnada bir kabanın cebinde rastladığı kitabı alması ve daha sonra yaşananları anlatır. Kitaba rastlamadan önce kaldığı odanın duvarlarında tüm çizim ve desenlere ait ayrıntıları ezberlemiş olan Dr. B, çok uzun süredir hiçbir şey olmayan odasında vakit geçirdiğinden ve hayatında o odadaki duvarların dışında bir nesne ve obje olmamasından dolayı kitaba sarılır ve onu bir kurtuluş olarak algılar. Bu yüzden onu çalmıştır çünkü o kitap onu sahip olduğu yalnızlıktan ve o odadaki hiçlikten kurtaracak bir araçtır. Kitabı adeta sığınacak bir yol olarak görmesinin sebebi odada hiçbir şeyin bulunmaması ve sadece duvarlarla bakışmasıdır. Kitapla uzun süre zaman geçiriyor ve satranç oynamaya başlıyor. Oyunu iyice kavradıktan sonra başka oyunlar da üretmeye ve oynamaya başlıyor. Kitap, kendisi bir dönemin satrançtaki şampiyonluğu kazanmış Mirko Czentovic ile Dr. B’nin tanışmasını ve satranç oynamasını anlatır.
KARAKTERLER
Dr.B: Odasındaki yalnızlıktan sıkılıp buna çözüm üretmeye çalışan ve üretmeyi seven gelişime açık ve analiz yeteneği kuvvetli biridir. Babası avukattır ve Viyanalıdır. Tutuklanmasının sebebi Adolf Hitler’in Viyanada yaptığı işgal zamanında elindeki gizli belgedir. Sorgulanması uzun sürer ve bu sorgulama zamanlarında onu bir odaya hapsederler. Odada duvarlardan başka hiçbir şey olmaması onun canının sıkılmasına ve yalnızlıktan bunalmasına sebep olur. Sorgusunu beklediği esnada askerlerin birinin paltosunda bir kitap görür ve onu çalar. O bir satranç oyunları kitabıdır. Bu kitap onun hayatının değişmesine ve onun farklı bir hayata uzanmasına yol açar.
Mirko Czentovic: Satranç şampiyonluğu vardır ve Dr.B ile satrançta karşılaşarak kozlarını paylaşmıştır. Anlama konusunda sıkıntısı olan ve düzgün konuşma beceresine sahip olmayan bu şampiyon, satranç konusundaki yetenek ve başarılarından ötürü saygı kazanmış bir köylü vatandaştır.
Mc Connor: Oldukça zengin ve petrol yatağına sahip kişidir. İş adamı olarak hayatını sürdürmektedir.
KİTABIN ÖZETİ
Satranç isimli bu kitap, başlangıcı New York olan geminin Buenos Aires’e giderken iki arkadaşın bu gemiye binip yolculuk etmesiyle başlar. Bu gemide gazetecilerin de yer almasının sebebi Mirko Czentovic isimli dünyada satranç şampiyonluğu yaşamış adamın da turnuvaya katılmak için Buenos Aires’e yolculuk etmesidir. Mirko Czentovic daha küçükken anlama yetisinde yetersizlik ve konuşmasında güçlük yaşamaya başlamış köylüdür. Onun babası ve babasının arkadaşı akşamları satranç oynadığından Mirko da onu izler ve satranca büyük ilgi duyarmış. Onları düzenli bir şekilde takip etmiş ve izlediklerinden sonra satrancı öğrenirken kendini bulmuştur. Mirko Czentovic babasının oynadığı bir satranç turunda işinin çıkması sebebi ile kendisi oyuna devam etmiş ve kazanmıştır. Bu durumu gören herkes ona büyük şaşkınlık ve hayranlıkla bakmıştır. O da bu yeteneğini herkesle paylaşmak istemiş ve dünya satranç kulübüne ulaşarak bu kabiliyetini herkesle paylaşmıştır. Dünya şampiyonu olduktan sonra artık ününe ün katmıştır. Konuşmasındaki yetersizlik ve cevaplarındaki anlaşılmazlık ve saçma cümleler muhabirlerle satranç dışındaki konular hakkında söz etmemesine yol açmıştır. Zamanla gemideki diğer insanlar da onun satrançtaki şampiyonluğundan haberdar olur. Petrol zenginlerinden olan Mc Connor ona para teklif eder ve bir el kadar satranç oynamasını ister. Satranca ilgi duyan herkes orada kendisine karşı beraber oynayacaktır. Rakiplerini yenmeyi başarmıştır. Mc Connor yenilgiyi kabul etmediği için yine oynarlar. Oradan Dr.B gelir ve tek başına dünya şampiyonu Czentovic ile satrançta kapışmak ister ve oyun bittikten sonra pişmanlık yaşar. Bunun olanaksızlığını savunur ve tam yirmi beş senedir satranç oynamadığını ileri sürer. Mc Connor onu ikna etmeye çalışır fakat o ikna olmaz ve kendi öyküsünü onlara anlatır. Sorgu zamanlarında kaldığı odada zamanın uzunluğu ve her günün diğeriyle aynı geçmesi, tekdüzelikten bunalması ve buna katlanamaması sebebiyle kafasını uzattığı penceren dışarı baka baka tüm beyin sistemlerinin işleyişini kaybettiğini ve onları yitirmeye yüz tutuğunu anlatır. Arada sorguya giderken hiçbir şey yapmamaktan ve hiçbir şeye rastlamadığından zihni ve düşüncesinin gücüyle beynini destekleyerek sorgu yapılırken ağzından herhangi bir şeyin kaçmaması için çaba sarf eder. Sorguların yapıldığı esnada beklediği bir anda bir paltonun cebinde rastladığı kitaptan bahseder ve o kitabın onun beyin fonksiyonlarını tekrar harekete geçirecek bir faaliyet olduğunun farkındadır. Giderek tüm zamanlarına satrancı sokar ve günlük yaptığı aktivitelerin ve kişisel ihtiyaçlarını gidermenin yanında satranç oynamayı da ekler. Kitaptaki oyunları araştırır ve onları oynamaya başlar. Kendisiyle oynamaktadır ve yenildiği esnada kendine öfkelenmekten kurtulamamaktadır. Yine bu esnaların birinde kendisine yenilgisinin sonucu sinirlerine hakim olamaz ve cama vurur cam kırılır ve eli kesilmiştir. Soyadı doktor tarafından fark edilmiş ve tanınmıştır. Hastaneden çıktıktan sonra özgürlüğüne kavuşmuş ve satranç oynamamaya karar vermiştir. En sonunda, Czentovic ile satranç oynar ve Czentovic yenileceğini hissettiği için bırakır ve Dr.B tekrar oynamak ister. Bu sırada her zamanki gibi çok heyecanlamıştır ve tekrar sinirlerine hakim olamamış ve kriz geçirmiştir. Kendisine geldikten sonra oyunu bırakır ve satranç unsurları ve Cczentovic’i yalnız bırakır.
KİTABIN YAZARI HAKKINDA BİLGİ
1881 senesinde Viyana’da dünyaya gözlerini açmıştır. Babası hali vakti yerinde bir sanayicidir. Kendisi Viyana ile beraber Berlin’de de eğitim almıştır. Birçok ülke gezmiş ve birinci dünya savaşı zamanında Zürih’e adım atmıştır. Savaşa çok karşı bir insandır ve bu özelliği ile tanınır. Belirli bir dönem Salzburg’da yaşamışını sürdürmüştür. New York’a gitikten sonra Brezilya’ya yerleşmeye karar vermiştir ve oraya gitmiştir. Avrupa’nın içinde bulunduğu hal onu derinden sarsmış ve buna daha fazla dayanamadığı için eşiyle beraber intihar etmiştir.