Halide Edip Adıvar’ın kaleme aldığı romanda geçmiş dönemler de yaygın olan töre ve yöresel izleri taşıyan bir eserdir. II. Abdülhamit döneminde yaşanan siyasi ve sosyal yaşantıyı nesnel bir şekilde kaleme almıştır. Eserinde o dönemde halkın yaşaması ve hayat tarzı hakkında bilgi edinmemize yardımcı olur. Sokak hayatı ve ailelerin yaşam biçimleri açık ve net bir şekilde anlatılmıştır. Yer İstanbul’un Aksaray ilçesinde gerçekleşir. Sinekli bakkal sokağında geçen olaylar kaleme alınmıştır.
Sinekli Bakkal Kitap Özeti
Sinekli bakkal İstanbul’un, Aksaray ilçesine bağlı bir sokaktır. Bu sokakta yaşayan Emine, kalbini aynı sokakta yaşadığı Tevfik’e kaptırır. Birbirlerine aşık olan bu çiftin evlenmesine aileler karşı çıkar. Tevfik o döneme göre sorumluluk sahibi olmayan, kafasına göre yaşayan bir gençtir. Dönemin yöresel oyunu olan Zenne oyununda kadın rolüne girerek hayatını kazanır. Mesleğinin gereğince kadın rolüne girmesi ile yakın çevresi ve mahalleli ona Kız Tevfik lakabını takar. Emine’nin ailesi onun Tevfik’e olan ilgisini fark eder ve karşı çıkarlar. Ailesini bir türlü ikna edemeyen çift birbirlerine olan aşkları gözlerini bağlar. Bir karar verirler. Aileleri karşı çıksa da onlar ayrılmak istemez ve Emine sevdiğine kaçar. Kızının sözünü dinlemeyip kaçması ile Emine’nin babası kızını evlatlıktan reddeder. Kızlarını çok sevseler de yapılan ihaneti unutamaz ve Emine’yi hayatlarından çıkarırlar.
Ailesini dinlemeyip kaçan Emine sevginin her şey olmadığını kısa sürede anlar. Dönemde ev geçindirmek zordur. Tevfik de işi gereği fazla para kazanamaz ve maddi sıkıntılar çekmeye başlarlar. Aile kurmak, evlenmek sandıkları kadar kolay bir iş değildir. Bir süre sonra Tevfik’in aile büyüğü olan dayısı vefat eder. Ölümünün ardından dayısından geriye bir bakkal kalır. Geçim sıkıntısından sıkılan çift bu bakkalı işletmeye karar verirler. Para kazanıp, hayatlarının düzelmesinin üzerine bakkal işletmek Tevfik’in hoşuna gitmez. Yapmak istediği hayalleri vardır.
Aralarında zamanla oluşan tek sorun geçim derdi değildir. Tevfik, Emine’ye karşı duygularında eksilme yaşar. Bir gün, Emine olanları gururuna yediremez. Kaçıp terk ettiği baba ocağına döner. Çaresiz kapısına gelen kızlarını geri çevirmezler. Emine’nin gitmesi ile bakkal işletmesi öylece kalır. Hayalleri peşinden gitmek isteyen Tevfik’e gün doğmuştur. Kısa zaman sonra boşanmaya karar veren Emine, kocasına dava açar. Mahkeme süresince Emine’nin gururunu inciten olan, kocasının erkek arkadaşlarına Emine’nin taklidini yapmış olmasıdır. Hakim mahkemede Emine’yi haklı görerek çifti boşar. Tevfik’in yaptığı terbiyesizlik ise yanına kar kalmayacaktır. Hakimin verdiği karar ile Gelibolu’ya sürgün edilir. Boşanma süresinde hamile olan Emine’nin kısa zaman sonra Rabia adını verdiği güzel bir kızı olur.
Emine’nin ailesi dini bütün ve İslami değerlere önem veren bir ailedir. Babası imam olan Emine’nin kızı da dini eğitimler ile büyür. Henüz 11 yaşına geldiğinde din derslerini bitirmiş ve hafız olmuştur. Yüzü gibi Rabia’nın sesi de çok güzeldir. Hafız olduğunu bilen yakınları düğün ve mevlitlerin de Rabia’nın Kuran okumasını isterler.
Dönem padişahı olan Abdülhamit Han’ın zaptiye nazırı Selim Paşa, Rabia’nın Kuran okumasına şahit olur. Rabia’nın sesi paşayı derinden etkiler. Sarayında müzik ve piyano eğitimi veren paşaların Rabia’yı eğitmesini ister. Bir süre sarayda müzik eğitimi alır. En iyi hocalardan eğitim alması ve sesinin güzelliği ile Rabia dillerden dillere dolanır. Onun sesi duyanları mest eder. Sürgünde daha fazla dayanamaya Tevfik eski mahallesine ve bakkalına döner. Babasının dönmesinin ardından babasının yanına yerleşen Rabia, müziğini burada geliştirmeye devam eder. Bu sırada devlet yönetiminde ve rejimde sorunlar yaşanmaya başlamıştır. Halk ile saray arasında çekişmeler vardır. Yönetim eleştiriliyor ve yasaklar çiğneniyordur.
Saray yönetimine karşı gelen bir örgüt kurulmuştur. Genç Türkler adı verilen örgüte Tevfik de üyedir. Rejim karşıtı ve yönetim sisteminin değişmesini isteyen bu örgüt içerisinde Selim Paşa’nın oğlu da vardır. Örgüt içerisinde yönetimi eleştiren ve kötü sözler içeren yazılar ve dergiler çıkarılır. Günün birinde Tevfik ve Hilmi ihbar edilmelerinin ardından yakalanırlar. Yaptıklarının cezası olarak sürgün verilir. Babasının Şam’a sürülmesinin ardından Rabia, Sinekli Bakkal sokağında tek başına kalır. Hayatını bir şekilde devam ettiren Rabia bir gün aşık olur. Aşık olduğu Pengrini’dir. Rabia’yı tanıdıktan sonra olan aşkından dinini ve ismini değiştirir. Adı artık Osman’dır. Osman ile Rabia kısa zaman sonra evlenirler.
Hayat ilerlerken Rabia beklenmedik bir haber ile sarsılır. Çok sevdiği dedesi ve annesi ölür. Ölümlerinin ardından çocukluğunun geçtiği eve taşınırlar. Rabia sevdiklerini kaybetmesinin ardından yorgun düşer ve hastalanır. Bu sürede hamile olduğunu öğrenir. Kocasının uzun zamandır yazmaya çalıştığı bir opera vardır. Osman operayı tek başına bitiremediği için karısından yardım ister. Sonunda beraber çalışarak bitirirler. Bir süre sonra Emine sabırla beklediği bebeğine kavuşur. Osman ile Emine’nin dünya tatlısı oğulları olmuştur.
Ülke siyasi gün geçtikçe tehlikeli bir hal almıştır. Bir süre sonra Meşrutiyet ilan edilir. Bu ilanın ardından padişah tarafından sürgün edilen insanlar yurtlarına, sevdiklerine geri dönerler. Emine’de babasına kavuşur. Sinekli Bakkal sokağına dönen Tevfik kızına, torununa ve bakkalına kavuşmuştur.
Sinekli Bakkal Eleştiri
Edebiyat eserleri arasında oldukça önemli bir yeri vardır. Okuyucu tarafından beğenilmiş ve gerekli ilgiyi görmüştür. 33 baskısı bulunan eserin anlatımı ve yazarın olay örgülerini ustaca kurgulaması dikkat çekiyor. Türk edebiyatında önemli bir yeri vardır. Kitap içerisinde siyasi görüş açık bir dil ile anlatılmış ve yazarın görüşü belirtilmiştir. Siyasi anlamlar içermesi ile de kitap okuyucuları tarafından ilgi çekmiştir.