Sokakta özet adı altında bir yazı yazacak olursak; Şehrin en sessiz ve sakin mahallerinin bir tanesinde ummadık bir hadise olur olgun bir hanımefendi katledilir. Polis olay yerine intikal ettiğinde katil zanlısı olarak yaşlı kadının ufak oğlundan şüphe etmektedir. Ufak oğlu ise annesini kendisinin öldürmediğini ve cinayeti gerçekleştirenin ”Onlar” olduğunu dillendirir. Olay karışık bir hal alınca bu olayı açıklığa kavuşturması için bir komiser görevlendirilir. Komiser zaten o mahallede yetişmiş, katil zanlısının küçüklük arkadaşıdır. Küçüklük arkadaşının yaşlı annesini katletmeyeceğini düşünmektedir.
Komiser ilk olarak yanına bir doktor alıp olay yerine intikal eder. Doktor, ihtiyar bayanın cesedinin yanına gelir ve araştır; bu izlerin insan eli ile oluşabileceğine ihtimal verememektedir. Bu esnada ölen kadının bulunduğu odadan bir ses yükselir. “Onu biz öldürdük” şeklinde konuşan bu ses kendilerinin Tanrıya secde etmeyen cin ve şeytan topluluğu olduklarını dile getirir. Komiserin katil olduğu zannedilen çocukluk arkadaşı ise akıl ve sinir hastalıkları hastanesine kaldırılır.
Komiser bu yaşananların hemen ardından katil zanlısı olarak düşünülen küçüklük arkadaşının yanına hastaneye gider. Hastanede konuşurlar; katil zanlısı ”Onlar” ile savaşta olduğunu dile getirir. Komiser hastaneden ayrılıp mahallenin konak sahibi Küçük Bey’in yanına varır. Küçük Bey de materyalist bir kimliğe sahiptir ve katil zanlısı olan ihtiyar kadının ufak oğlundan hiç haz etmemektedir. Komiser ile konuşması sonucu söylediği şey komiserin küçüklük arkadaşını suçsuz hale getirir. Küçük Bey şüphelinin cinayet işlendiği sırada türbede ibadet yaptığını söyler ve katil zanlısının üzerindeki şüphe gider. Bu esnada Komiser cinayetin içinde ”Onlar ” olduğu sonucuna varır. Küçük Bey ile yaplına bu sohbetten bir gün sonra Küçük Bey kendi odasında ölü bulunur. Ölen ihtiyar kadının yetişkin oğlu Küçük Bey’i katletmiştir. Şeytana tapma ritüeli yaparken polisler tarafından yakalanır. Cinayetleri gerçekleştiren adam hapishanede katledilir.
Sokakta İnceleme
Sokakta inceleme altına alınırsa; Sokakta adlı eser Bahattin Özkişi tarafından kaleme alınmıştır. 1975 yılında Peyami Safa Roman Yarışmasında Başarı Ödülü’ne layık görülmüş ve bu ödülden hemen sonra ise okuyucular ile buluşturulmuştur. Bu roman Milli Eğitim Bakanlığının 100 Temel Eser listesinde bulunmaktadır.
Roman örf ve adetlerine, inanışlarına, dini ve ahlaki değerlerine bağlı bir sosyal muhitin maddeci ve materyalist etkiler ve doğru olmayan batılılaşma sonucundaki farklılaşmalarını kurcalayan sosyal bir romandır. Roman mahalle insanları çerçevesinde ülkemizde oluşan kültürel farklılaşmanın en son durumunu ve vardığı yeri ortaya çıkarmaya çalışmıştır. Eser modernleşen, zenginleşen ve batılı hayata kavuşan ama ruhsal yönden yozlaşan ve kendine yabancı gelen bir sosyal çevrenin farklılaşmasını anlatmakta, sokağa tutulan ışık ile ülkenin tamamında ortaya çıkan değişimler gösterilmektedir.
Eserde görünmeyen, duyulmayan varlıklar tarafından katledilen bir bayanın sebep olduğu olaylar sebebi ile manevi değerleri yok saymaya çalışan materyalizmin toplumumuzdaki dramını anlatmaktadır. Eser kendi özünden, örf adetlerinden ve geleneklerinden koparak başkalaşan insanları konu edinir. Yine bu eser, Manevi değerlerinden koptukça kendine, sokağına, insani değerlerine ve öz kültürüne yabancılaşan insan bir sokak çerçevesi içerisinden bakarak anlatır. Bu mahalle, özünde ülkenin küçük bir minyatürüdür. Aslında mahalledeki değişim, ülkedeki farklılaşmadır. Roman bir mahalle tablosu içinde toplumun farklılaşan insani tablosunu meydana çıkarmaktadır.
Roman, Cin ve şeytanlar gibi sıra dışı öğelerin de olduğu bir anlatım tekniği içinde millî değerlerimizin ve inanışlarımızın hiçe sayılışını ve kaybolan değerlerin arkasından duyulan yakınmaları okuyucuya anlatmaktadır. Romanda tuhaf olaylar, tuhaf insanlar, tuhaf bir mahalle söz konusudur ve bu ögeler kitabı ilgi çekici hale getirmektedir diyebiliriz.
Sokakta Konusu
Sokakta konusu incelendiğinde, konusunu son yüz elli senenin toplumsal hayatından almıştır. Bir mahalle çerçevesinde insanlardaki farklılaşma ve kandırılmış insanlığın dramı ele alınmıştır. Sokakta eserinde, manevi değerleri yok sayan materyalizmin toplumu soktuğu hal anlatılmaktadır. Cin ve şeytanlar gibi görünmeyen, fantastik öğelerin var olduğu eserde millî değerler ve inanışların hiç oluşu önemli bir yer almaktadır.
Kitapta görünmeyen, duyulmayan varlıklara ibadet eden adamları, toplumdaki farklı inanışları, iblislere yapılan ayinleri ve en önemlisi de toplumdaki meydana gelen başkalaşmayı görüyoruz. Kitap çok önemli ödülün sahibi, polisiye okurlarının başucu eseri konumunda olmasının yanı sıra düşündürten, etkisinden zor çıkılan bir hale de bürünmüş durumdadır.
Annesinin ölümünden çok etkilenen küçük oğlu ilk başta zanlı olarak gözükür ve herkes ondan şüphe duymaktadır. Fakat asıl katil zanlısı o değildir ve çocuk ruh ve sinir hastalıkları hastanesine kapatılır. Burada suçluluk psikolojisini de görmüş bulunmaktayız. En sonunda polislerin yapmış olduğu bir konuşma sonrasında katil zanlısı bulunur ve polisler adamı yakalamaya hazırdır. Yakaladıkları adam tam bu esnada iblise ayin düzenlemektedir ve ülkedeki farklı inanışlar burada kendini göstermektedir. Adam yakalanır ve hapishaneye gönderilir. Hapishaneye girmesinin ardından çok dayanamaz ve orada başkaları tarafından öldürülür.
Bu roman bir sosyal romanın olmasının yanı sıra okuyucuya içten içe sorgulatan da bir roman olma özelliği taşımaktadır. Romanı polisiye okurlarının çok sevmesinin yanı sıra sosyal roman okuyanlar da çok sevmektedir. Eser yazarı Bahattin Özkişi’nin en sevilen, en gözde eserlerinden birisidir ve yazara şöhretin kapılarını sonuna kadar açmayı başarmış bir eserdir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da uygun görülmüş ve 100 temel eser arasında yerini almayı başarmıştır diyebiliriz.