Yalnız Efe Kitap Özeti

Kitabın Konusu

Kezban isimli bir genç kızın babası haksızlık yapılarak öldürülür. Babasına yapılan bu haksızlık karşısında genç kız babasının öcünü alır. Halk için haksızlığa uğrayan mazlumlar için mücadeleye devam eder. Kitap köyde yaşayan birinin ağzından yazılmıştır.

Kitabın Özeti

Ormanda sabahtan beri yağmur altında yürüyorduk. Omzumda taşıdığım silah gittikçe ağırlaşıyordu. Yanımda bana eşlik eden kılavuzumun sırtında çok fazla yük olduğu için ona yorulduğumu söyleyememiştim. Kılavuzum yarın başına gelince yorulup duralım deyince bende hemen bulunduğum yere çökerek dinlenmeye başladım. Cebimden çıkarttığım sigara paketini ihtiyara uzatarak bir sigara yakmasını teklif ettim. İhtiyar burada Yalnız Efe’nin esrarengiz bir şekilde kaybolduğunu ve sigara içmememiz gerektiğini söyledi. Durduğumuz yer eskiden eşkıyaların olduğu yermiş ve eşkıya hikâyelerini sevdiğim için ihtiyardan hikâyeyi anlatmasını istedim.

Ben şuanda 50 yaşındayım ve bu olaylar benim küçük olduğum zamanlara denk gelir. Yalnız Efe denilen kadını yalnızca kadınlardan dinledim. Erkeklere pek görünmezmiş. Zamanında babasıyla birlikte bizim köye gelmişler. Kızından başka kimsesi olmayan adamın bir alakcaklısı varmış. Yolda karşılaştıklarında adam parasını isteyince aralarında kavga çıkmış ve Kezban’ın babasını öldürmüşler.

Kız bir süre sonra kendi kabuğuna çekilir. Eseoğlu’nun davetine giderken sarhoş Mülazımı birisi kafasından vurarak öldürür. Yörüğün kızı yaptı derler fakat kimse inanmaz. Herkes onun başka bir şehirde bir ailenin yanına evlatlık verildiğini zanneder. Daha sonra yörüğü öldüren korucu da öldürülür. Kimse inanmasa da bunları yapan Kezban’dır ve bir sabah Eseoğlu’nu da yatağında boğularak ölmüş bulurlar. O günden beri köylüyü dolandıran memurları, zalim davranan zabıtaları öldüren bu efenin kim olduğunu anlayamazlar. Yanında olmak, ona yardım etmek isteyenleri kabul etmez. Devamlı yalnız başına takıldığı için onu ‘’yalnız Efe ‘’ olarak isimlendirirler. Yıllarca yüzünü kadınlardan başka kimseye göstermemiş. Dağda bir adam görürse gözlerini kapatmasını istermiş. Gözlerini kapatmaz da onu görürse öldürür, gözlerini kapatırsa ona zalimlik eden birinin olup olmadığını sorarmış. Her ağaçta köylünün doldurması için bir çuvalı varmış. Köylü bunları yiyecekle doldurur başka da bir şeye ihtiyacı olmazmış.

O sıralarda bir Rum eşkıyası köye dadanır. Askerler onu bulmak ister fakat ele geçiremeyince adını duydukları Yalnız Efe’yi bulmak isterler. Yalnız Efe’yi bu nokta da kıstırırlar. Yalnız Efe her ne kadar askerler sizler benim canımsınız, size bir zarar vermek istemem bırakın yoluma gideyim dese de askerler onu bırakmamış. Yalnız Efe askerlerden bir kaçını hafifçe yaralayınca askerler de onu çembere alarak ateş etmiş. Yalnız Efe tekrar seslenmiş ben gidiyorum diye buna rağmen askerler ateş etmeyi bırakmamışlar ve Yalnız Efe’den ses gelmeyince öldü zannetmişler. Her yeri iyice ararlar. Bu çam ağacının dibinde tüfeğini, seccadesini ve namaz bezini bulurlar. O zamandan beri kimse Yalnız Efe’yi görmemiştir.

Yazın hayvan süren çobanlar buraya nur indiğinden bahsederlermiş. Bu arada yağmurun dinmesinden dolayı omzuma tüfeğimi geçirip ayağa kalktım. İhtiyarda yemek dolu çuvalı sırtına geçirdi ve yola çıktık. Az ilerleyip de aşağıya bakınca uçurumun çok yüksek olduğunu fark ettim. İhtiyara Yalnız Efe asker tarafından sıkıştırılınca acaba buradan atlamış olabilir mi diye sordum. Hayır dedi ihtiyar Allah korkusunu bilir ve böyle bir şeye kalkışmaz, sır oldu. Nereden biliyorsun diye sorunca ‘’eğer sır olmasaydı buraya her gün nur iner miydi’’ dedi.

Kitabın Ana Fikri

Haksızlığa uğradığımızı düşündüğümüz zamanlarda köşemize çekilip öylece beklememeliyiz. Hakkımız olan için mücadele etmeyi bırakmamalıyız haklı olan her zaman kazanacaktır.

Karakterler:

Kezban: Hikâyenin ana kahramanıdır. Babasına yapılan haksızlık karşısında durup babasının öcünü almak için dağa çıkan Kezban yalnız yaşamaktadır. Sadece babasının değil halkın haklarını da yalnız savunur. Bu sebeple halkı onu Yalnız Efe diye nitelendirir.

Eseoğlu: Köydeki insanları mağdur edip onların parasına göz diken zalim bir adamdır. Köydeki güvenlik güçleriyle iş birliği yapan Eseoğlu bölgede istediği gibi at koşturur. Ayrıca Kezban’ın babasının ölümüne sebep olan Eseoğlu’nun ölümü de Kezban tarafından olmuştur.

Yörük Efe: Kezban’ın (yani Yalnız Efe) babasıdır.

Yazar Hakkında

Ömer Seyfettin Kimdir?

11 Mart 1884 yılında Balıkesir’e bağlı Gönen ilçesinde dünyaya geldi. Babası yüz başı Ömer Şevki Bey, annesi Fatma Hanım’dır. İki tanesi küçük yaşta vefat etmiş dört çocuktan biridir Ömer Seyfettin. Öğretim hayatına doğduğu şehirde başladı ve babasının tayininin çıkması üzerine İstanbul’da devam etti. Askeri lisede öğrenim gören Seyfettin asker çocuklarına özel olan bir sınıfa alındı. Okuduğu okulda yazdığı şiirlerle yazarlık hayatına başladı. Bu zamana kadar 10 kitap yazdı ve 125 hikâye kaleme aldı. Eserleri dönemin önemli gazete ve dergilerinde yayınlandı. Eş zamanlı öğretmenlik görevine de devam etti. Ünlü yazar 6 Mart 1920 tarihinde önceden tespit edilememiş şeker hastalığı sebebiyle yaşamını yitirdi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir