Reşat Nuri Güntekin bu romanda toplumsal konuları ele alındığını belirtebiliriz. Osmanlı Devleti’nin Batılaşma dönemine girdiği bir zamanda toplumsal düzenlemeleri ve aile içinde tüm yaşanan değişim sonrası değişikliklere ele alır. Toplumsal değişikler ahlaki olgular geleneksel yapılar bir arada nasıl değişikliğe uğradığını belirten bir romandır. Hakim bakış açısı ile roman şekillenir. Reşat Nuri Güntekin’in Yaprak Dökümü adlı romanı piyes oyununa dönüştürülmüştür ve tiyatro eseri olarak oyun atılmıştır. Tiyatro olarak yayınlanmıştır. Yaprak Dökümü’nün ikinci baskısı 1941 yılında çıkmıştır. Ahmet Halit Kitabevi tarafından basılan bu ikinci baskı 3. ve 4. baskıları da aynı Yayınevi tarafından basılmasına sebep olmuştur. Daha sonra Yaprak Dökümü’nün bütün telifleri İnkılap Yayınevi’ne alınmış ve İnkılap Kitabevi 2008 tarihinde 56. baskıyı gerçekleştirdi. Eser 1957’de 1967’de sinema filmi olarak yayınlanır. 1988’de ve 2006’da dizi olarak yayınlandı.
Yaprak Dökümü eseri Türk edebiyatında oldukça ses getiren bir eser oldu. Çünkü toplumsal olarak bir ahlaki çöküntüyü ele alan yazar Reşat Nuri Güntekin aile yaşantısının ne kadar toplumsal geleneklerden uzaklaştığını bize aktarır. Bir yobazlaşmadan söz edebildiğimiz bu eser, gerçekçi bir anlayış ile kaleme alınmıştır. Olabildiğince sadelikte yazılan eser, halktaki çalkantıları anlatmış ve dönemin getirdiği birtakım mecburiyetler etrafında takılıp kalmamıştır. Ayrıca Reşat Nuri Güntekin diğer eserlerinde de olduğu gibi bu eserinde de İstanbul çevresini konu almış yaptığı analiz ve betimlemeleriyle bizi o döneme sürükleyebilen bir öykü hazırlamıştır. Ayrıca hem kitapta yapılan tüm değişikliğe rağmen hem de değişen dönem ve hayat şekilleri itibaren Yaprak Dökümü romanı kendini bu dönemde dahi okutturmayı başarabilen bir konusu vardır. Hikayede olayların ve kişilerin birbirleriyle beraber çatışma durumu o kadar güzel işlenmiş ki durumun vahametinin iliklerimize kadar işlediğini söylebiliriz. Yapılan bütün analizlerin bir sonucu olarak bu roman tazeliğini koruyan bir olguya da değindiğini söyleyebiliriz. Aile yaşantısında kardeşlerin ya da anne babanın birbiriyle çatışma durumunu öyle iyi ele alındığı bir roman ile karşı karşıyayız ki kitabın sonunda mutlaka gerçekçi bir şekilde tarafımız oluyor. Bu durumda Reşat Nuri Güntekin’in gerçekçi bir roman kaleme aldığını söylemek ve onu bize inandırarak sahiden böyle bir ailenin yaşadığına inanmak yazarın ne kadar usta olduğunu bize gösteriyor.
Reşat Nuri Güntekin
Reşat Nuri Güntekin beni 1889 da 25 Kasım’da İstanbul’da doğmuştur. 1957 Aralık’ta Londra’da vefat etti. Cumhuriyet dönemi edebiyatında yazılar yazmıştır. Çalıkuşu Yeşil Gece ve Anadolu Notları gibi önemli eserleri ile tanınmış olan yazar eserlerinde toplumsal konuları işledi. Anadolu’daki yaşam ve Anadolu’nun insanı konusunda çevre insan ilişkisi bakımından sorunları ele almış ve toplumu yansıtan eserler miras bırakmıştır. Reşat Nuri Güntekin Kültür çatışmalarına bir arada toplayan yazıları ile oldukça ünlenmiş bir yazardır. Babasının kütüphaneci olması nedeni ile yazılarında oldukça kıymetli bir Türkçe ile yazıldığını söylemek mümkündür. Onun gelişimi Türk edebiyatının cumhuriyet dönemindeki gelişimi etkilemiştir. Reşat Nuri Güntekin 1927’de Erenköy Lisesinden mezun olarak Öğretmenlik mesleğini icra eder. Anadolu’nun çeşitli yerlerinden çeşitli okullarda Türkçe öğretmeni Fransızca öğretmeni ve müdür olarak görev alır. İlham kaynağı olarak sonra tiyatro eserlerini yazmaya başlar. Reşat Nuri Güntekin hikaye olarak 1919’da Roçild Bey, Eski Ahbap, 1923’te Sönmüş Yıldızlar, 1927’de Tanrı Misafiri, 1928’de Leyla ile Mecnun, 1930’da Olağan İşler, Aşk Mektupları, Boyunduruk hikayelerini kaleme almıştır. Milli Eğitim Bakanlığı 100 Türk edebiyatçısı ve 100 Temel Eser içerisinde Reşat Nuri Güntekin’in eserlerinin bulunması Türk edebiyatına her zaman her dönemde katkı sağladığının önemli göstergesidir.